Eski işini bıraktığı için öğrencileri okutmak ve onlara faydalı olmak için İl Milli Eğitim Müdürlüğüne milli eğitim müdürüyle görüştükten sonra müracaat eder vekil öğretmenlik için. Hasan kardeşimizin müracaatının onbeş gün sonrasında bir köy okulunda vekil öğretmenlik görevi çıkar.
Köye gidip göreve başlamasının ardından köylülerle olan irtibatına hemen başlar. Beş vakit namazını camide kılmaya özen gösterir. Köyün muhtarıyla, imamıyla, köyün ileri gelenleriyle köyde ne yapılması üzerinde istişarelerde bulunur.
Köy imamının işi çıktığı ve izinli olduğu zaman diliminde camide beş vakit namazını kıldırır, namazın arkasından hemen Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den bir hadis anlatmadan edemezdi.
O yıl bahara doğru dağdan farksız okul bahçesini köylülerle beraber düzeltmiş ve okul bahçesine fidanların dikilmesine vesile olmuştu. Köy yolunun bir kısmının çamurlu ve çokrak bölümünün kumlarla ve çakıllarla doldurularak gelen gidenlerin rahatlıkla oradan geçmesi için elinden gelen çaba ve gayreti göstermiş bulunuyordu.
Köyde okuma yazma bilmeyen yetişkinler için gerekli izinleri alıp onlara akşamüzeri okulda bilgiler vermeye çalışıyordu. Onlarla sohbet ederek milli ve manevi değerleri aşılamaya çalışıyordu. Köyde Halk Eğitiminin öğretmenlerinin vasıtasıyla köy kızlarının halı dokumaları ve belirli bir kazanç elde etmeleri için bir halı kursu açtırmış bulunuyordu. Köyün yaşlı kadınları sile irtibata geçerek şehirdeki tanıdığı esnaflardan ücretsiz iplik ve yün getirerek onların çorap örmelerini sağlıyor ve bu çorapları karda kışta doğu illerinde görev yapan yiğit Mehmetçiklere göndermeye çalışıyordu.
O kadar kısa süre içinde muhtarlık odasında bir kütüphane açılmasını sağlamıştı. O kütüphaneden gençlerin de yararlanması için akşamları okulu açıyor ve gençlere yardımcı olmaya çalışıyordu. Gençler okula geldiklerinde onlarla sohbet ediyor, namaz, abdest, sevgi, saygı, hoşgörü, birlik, beraberlik, heyecan, coşku ve cömertlik hakkında bilgiler vermeye çalışıyordu.
O yıl bir köy okulunda birleştirilmiş sınıfları okutan Hasan Kardeşimiz daha önce çalıştığı bir işti 1.500 TL. Almaktaydı. Şimdi ise vekil öğretmenlikten aldığı para 6.500 TL. İdi. Eski çalıştığı işin üç dört katıydı. Ama yılsonu geldiğinde Hasan öğretmen mutlu olmadığını ifade etmeye çalışıyordu. Milli eğitim müdürüne giderek öğrencilere gereği gibi eğitim veremediğinden dolayı istifa etmeye karar vermiş olduğun belirttiğinde Milli Eğitim Müdürü ona şunları söylemişti:
“Sen değil misin vekil öğretmenlik isteyen. Sen okulu açıyorsun, çocuklara istiklal marşını söyletiyorsun, dersine zamanında girip çıkıyorsun, elinden gelen çaba ve gayreti gösteriyorsun. Sen istifa edersen senden sonra o köye giden öğretmen de senin yaptıklarını yapacak. Sen görevinin idraki içindesin, görevine devam et.”
Milletimizin işte böylesi güzel düşünen ve hareket eden, çaba gösteren öğretmenlere ihtiyacı olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Rabbim bunların sayısını artırsın.
