İdris İlcan


Mehdi Mesih’ten Başka Birisi Değildir

Vadedilen Mesih’in Peygamber Efendimiz’in (sav) ümmetinden birisinin olacağı açıkça anlaşılmaktadır. Nitekim bir hadiste: “Mehdi Mesih’ten başka birisi değildir”


 [1] ve diğer bir hadiste:  “Sizin aranızdan imamınız olarak Meryem oğlu İsa nüzul ettiğinde haliniz nice olur[2]” denilmektedir.Bu iki hadis Mesih’in Mehdi olacağı hususunda hiçbir şüphe bırakmıyor. Allah  bu ümmetin içinden birisini Hz.Resulüllah’ın (sav) ümmetine rehberlik etsin diye görevlendirecek.  Mesih ve  Mehdinin iki ayrı şahıs olduğunu düşünmek yanlıştır. Böyle bir düşünce  “Mehdi Mesih’ten başka birisi değil” hadisine ters düşmektedir. Peygamber Efendimiz’in (sav) sözleri üzerinde dikkatle düşünmek gerçek müminlere yaraşır.  Bu sözler çelişkili görünürse, çalışıp çelişkiyi ortadan kaldırmak müminlerin vazifesidir.

 

Şimdi Peygamber Efendimiz (sav)  bir taraftan Mehdi’nin Mesih’ten önce ortaya çıkacağını ve Mesih’in ondan sonra gelip namazda  ona tabii olacağını söylemektedir. Diğer bir hadiste Mesih’in Mehdi olduğunu söylemektedir. İki hadis arasında görülen çelişkiyi nasıl kaldırabiliriz? Bir  ifadeyi kabul edip ötekini ret mi etmeliyiz? Hayır, bir mümin  böyle yapmaktansa, iki ifadeyi dikkate alıp iyice düşünüp birini  ötekiyle uzlaştırmaya çalışır. Bu iki ifadeden biri ötekini açıklamak için  kullanıldığı takdirde aralarındaki çelişki ortadan kalkar. Yukarıda zikrolunan hadis, Mesih ve Mehdinin ayrı ayrı  iki kişi olabileceği şüphesini uyandırmaktaydı. Ama Peygamber Efendimiz (sav): “Mehdi Mesih’ten başka  birisi değildir” diyen hadisle bu şüpheyi ortadan kaldırdı ve öteki hadisin mecazi anlam taşıdığı anlaşıldı.

Böylece Peygamber Efendimiz’in (sav) bize anlatmak istediği: Bu ümmetten birisinin öncelikle dünyayı manevî hayata kavuşturmak için görevlendirileceği fakat herhangi bir peygamberin rütbesine haiz olmayacağıdır.   Ama bir müddet sonra, Mesihin ikinci gelişiyle ilgili haberi de onun şahsında gerçekleşecek.  Böylelikle aynı kişi Mesihlik rütbesine haiz olacaktır. Bu hadis vaat edilen kişiye iki ayrı makamın iki ayrı vakitte verileceğini beyan  etmektedir. Yani vaat edilen kişi öncelikle genel bir ıslah için memur edilecek ve bir müddet sonra Mesihlik  mertebesine yüceltilecektir. Gelecekle ilgili İlâhî haberler  genellikle mecaz dolu olurlar. Bu mecazi kelam göz ardı edildiği  takdirde İlâhî sözlerin anlaşılması imkânsız hale gelir.

Bu hadisler hakkındaki açıklamamız doğru değilse, o zaman hakikati arayanlar için geriye iki şık kalır ama bunların her ikisi de saçma ve tehlikelidir: Birincisi Mesih ve Mehdi’yi bir ve aynı şahıs diye tarif eden hadisin batıl olduğunu itiraf edeceğiz. İkincisi  Mesih ve Mehdi iki ayrı kişidir. Bu hadis ise bu iki şahıs arasında manevî ehemmiyet bakımından bir fark bulunduğuna işaret etmektedir.  O da Mesihin gerçek Mehdi olacağı, öteki  Mehdininse  Mesihin yanında sönük ve ehemmiyetsiz kalacağıdır. Lâkin,  her iki görüş de tehlikelidir. Birincisi, Sıhhati iyice ispatlanmış gerçek bir hadise, “uyduruktur” demek zorunda kalacağız. Öteki görüşe göre, Mehdi Mesih’e kıyasen bir hiç olarak kalmaktadır. Böyle bir düşünce, Mehdinin İmam olup  Mesih’in ise cemaatle namazda imama uyup onun arkasında duranlardan biri olacağını öğreten hadise aykırıdır. Dolayısıyla her iki görüş de batıldır. Bu hadisin, Peygamber Efendimiz’in  (sav) ümmeti arasından bir kişinin öncelikle genel ıslah için tayin edileceği (Mehdi) ve sonra aynı kişinin  Mesihlik mertebesine yükseltileceğinden başka hiçbir açıklaması yoktur. Yani o vaat edilen kişi öncelikle kendisinin bir ıslah edici olduğunu ileri sürecek.  Bir müddet sonra kendisinin Mesih olduğunu da ilân  edecektir.

 

[1] İbn-i Mace;Kitab-ül Fiten, Şiddetüzzaman Babı, Beyrut, 1988.

[2] Buhari; Kitab-ül Enbiya; Nüzul-ü İsa Bin Meryem Babı

 

Kaynak:https://ahmediye.org/mesih-ve-mehdi-ayni-kisiye-verilen-iki-isimdir/

 

İbn-i Abbas İmam Ali’den (a.s) şöyle nakletmektedir: “Her yıl, bir yılın takdirinin belirlenerek nazil olduğu bir Kadir Gecesi vardır. O gece için Resulullah’tan (s.a.a) sonra veliler (imamlar) vardır.” İbn-i Abbas: “Onlar kimlerdir?” diye sorduğunda İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ben ve benim soyumdan gelen ve hepsi de imam ve muhaddis olan on bir kişidir.”

Hz. Ali efendimizden aktarılan bilgilere göre Mehdi’nin Ramazan Ayının Kadir Gecesinde dünyaya geleceği anlaşılmaktadır.İlimle alakalı sır bilgilere sahip Ali efendimiz kendisinden sonra gelecek imamların Ramazan ayıyla ilişkili olduğu ve son imam Mehdi’nin de Kadir Gecesinde dünyaya geleceğini açıkca bildirmiştir.Bilindiği üzere Kadir Gecesi Kur’an-ı Kerim’in indirildiği bir gecedir ve 1000 aydan daha hayırlıdır.Peygamberimiz “Kadir gecesini ramazanın son on günü içinde arayınız!” (Buhârî) şeklinde hadisi şerif beyan etmiştir.Diğer bir hadisi şerifin de ise Aişe –radıyallahu anhâ- dedi ki: Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Allah’ın arefe gününden daha çok sayıda kulu ateşten azat ettiği başka hiçbir gün yoktur. Şüphesiz ki O, oldukça yaklaşır, sonra onlarla meleklere karşı övünerek; bunlar ne istedi.» buyurur.  
[Sahih Hadis] – [Müslim rivayet etmiştir]Yani Ramazan ayının hem Kadir Gecesinde hem Arefe Gününde Mehdinin doğum tarihini arayabiliriz.

Bistâmî, Cifr’ul Câmî eserinde;  Hz. Ali kerremâ’llâhü veche ye atfedilen bir sözü aktarmaktadır:

“Besmeledeki harflerin sayısı hicri yıla göre tamamlansa İmam Mehdî’nin doğum zamanı olur. Onun çıkışı Ramazan ayının akabinde olur” Hz.Ali’nin  sözü yer almaktadır.

KADİR SURESİ ANLAMI/MEALİ

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.


1- Biz onu(Kur’an-ı Kerim’i,Mehdi’yi-Mesih’i) Kadir gecesinde indirdik.


2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?


3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.


4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.


5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.

Hz. Îsâ Kur’ân-ı Kerîm’de Îsâ, İbn Meryem ve Mesîh şeklinde zikredilen, kendisine İncil’in verildiği, Hz. Muhammed’i müjdelediği bildirilen, “Allah’tan bir ruh ve kelime” olarak tavsif edilen, ancak kul olduğu vurgulanan peygamberdir. Îsâ, gerek Hıristiyanlık’ta gerek İslâm’da hem Îsâ hem de Mesîh olarak adlandırılmaktadır.Kıyamete yakın Mehdi-Mesih olarak tekrar yeryüzüne gönderileceği ve İslam dinine bağlı olarak Mümin olarak yaşayacağı Deccalle mücadele  edeceği bildirilmiştir.

15 NİSAN 

15 Nisan, Roma Güneş takvimine göre 25 Mart’a denk geliyor. Bu tarihin aynı zamanda İsa’nın ana rahmine düştüğü tarih olduğuna inanıldığı için bunun 9 ay ertesine denk gelen 25 Aralık tarihinin belirlendiği düşünülüyor.Aynı zamanda Mesih’in göğe kaldırılış tarihi olarakta bilinmektedir. Hristiyanlardaki bazı bilgiler doğrudur bazı bilgiler yanlıştır ;Mehdi-Mesih'in 15 Nisan'da doğmasıyla ilgili bilgileri doğru bilgidir lakin öldüğü bilgisi yanlıştır Mesih-Mehdi ölmemiştir göğe kaldırılmıştır.

Kaynak:

https://www.biblicalarchaeology.org/daily/biblical-topics/new-testament/how-december-25-became-christmas/

Hamursuz Bayramı

PesahFısıh veya Hamursuz Bayramı (İbranice: פסח Pesach), bir Yahudi bayramı ve festivalidir. Mısır’da kölelikten kurtarılan Antik İsraillilerin göç hikâyesini anar. Pesah, Yahudi takvimindeki Nisan ayının 15. günü başlar, bu tarih Kuzey Yarım Küre’de bahara denk gelir ve bayram 7 veya 8 gün kutlanır. Yahudi bayramları arasında en çok kutlanan bayramlardan biridir.

Göç anlatısında, kutsal kitap, Tanrı’nın; on belayı Mısırlıların üzerine musallat ederek, İsrail Çocuklarını kölelikten kurtarılmasına yardım ettiğini belirtir. On belanın sonuncusu, her evde ilk doğan çocuğun ölmesi olduğundan, İsraillilerden evlerini kuzu kanıyla işaretlemeleri istendi. Böylece, bu son bela onların evlerine dokunmadan üzerlerinden geçecekti. Belalarla başlayan bu hikâye ve göç, hamursuz bayramının kökenini oluşturdu. Bayramın adının tam olarak nereden geldiği üzerine tartışmalar olmasına rağmen genelde inanılan hikâye; Firavun İsrailliler’i özgür bıraktığında, İsrailliler, ekmek hamurunun mayalanmasını beklemeden terk ettikleridir. Bunu anmak adına, Hamursuz Bayramı boyunca mayasız ekmek yenir. Bayram bu nedenle “Mayasız ekmek yeme Festivali” olarak adlandırılır Matza (düz mayasız ekmek) hamursuz bayramının sembolüdür.

Şavuot ve Sukot’la birlikte, Hamursuz Bayramı, üç hac festivalinden (Şaloş Regalim) biridir. Bu üç bayramda bütün Yahudi topluluğu tarihi bir şekilde Kudüs’teki tapınağa haccettiler.[1][2] Samiriler, hâlen Gerizim Dağı’nda bu hac ibadetlerini gerçekleştirir ama sadece erkekler toplu ibadetlere katılır.

 

Hamursuz Bayramı (Pesah), genelde Gregoryen takviminin mart ya da nisanına denk gelen, Nisan ayının 15. gününde başlar. Tevrat’a göre Nisan, Yahudi takvimindeki festival yılının ilk ayıdır. Nisan’ın 14. günü kuzey ilkbaharı ekinoksundan sonraki, dolunaylı bir geceyle başlar, bu nedenle, Pesah bir ilkbahar festivalidir.

15 Nisan tarihi hem Hıristiyanlarda hem Musevilerde  en önemli günlerden birisidir. Hıristiyanlarda 15 Nisan Paskalya’nın başlangıcı Musevilerde ise Pesah’ın başlangıcıdır.Ortodokslar için de 15 Nisan en kutsal gündür.Mehdi-Mesih’in doğum günü de 15 Nisan 1991’dir ve Müslümanların en kutsal ayı Ramazan ayındadır.Mehdi-Mesih Ramazan Ayının Arefe Gününde dünyaya gelmiştir.Merak edenler 15.04.1991 tarihinin hangi aya denk geldiğine bakabilir.Kısacası 15         Nisan tarihi 3 semavi dinde de kutsal gündür.

Masonlar, Mehdi-Mesih’in  doğum tarihi olan 15 Nisan denk gelecek şekilde  Hıristiyanlar tarafından en kutsal kabul edilen kiliselerden birisi olan Notre Dame Katedrali’nde 15 Nisan 2019 ‘da büyük bir yangın çıkarmışlar ve dünyaya mesaj vermişlerdir.

Müslüman dilcilerin çoğu, Kur’an’da on bir yerde ve sadece Hz. Îsâ’nın adı veya lakabı şeklinde geçen mesîhin Arapça bir kökten geldiğini kabul etmekle birlikte kelimenin aslının İbrânîce, Ârâmîce veya Süryânîce olduğunu ileri sürenler de vardır (Zemahşerî, I, 430; Fahreddin er-Râzî, VIII, 49). Kelime, Arapça olduğunu kabul edenlerden bazılarına göre “gezmek, dolaşmak” anlamındaki “seyh” kökünden türetilmiştir; “mesh” kökünden geldiğini kabul edenlere göre ise kelimenin yukarıda verilen Sâmî dillerdeki ortak mânalarının dışında “silmek, su ile meshetmek, temizlemek, düzlemek” gibi anlamları da vardır (Lisânü’l-ʿArab, “msḥ” md.). İslâm kaynaklarındaki rivayetlere göre Hz. Îsâ’ya bu ad çok gezdiği, dokunmak suretiyle hastaları iyileştirdiği, yağla meshedilmiş olarak doğduğu, doğduğunda şeytan ilişmesinden korunması için Cebrâil’in kendisine kanadıyla dokunduğu, güzel yüzlü olduğu için verilmiştir (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “msḥ” md.; Taberî, VI, 414).

https://islamansiklopedisi.org.tr/mesih

islamansiklopedisi

FECRİ SADIK VE FECRİ KAZİB İFADELERİ,

1991’İ İŞARET EDİYOR

Hem de İslâmiyet güneşinin tutulmasına, inkişafına (açılmasına)

ve beşeri tenvir etmesine (aydınlatmasına) mümanaat eden

(mani olan) perdeler açılmaya başlamışlar. O mümanaat edenler

(mani olanlar) çekilmeye başlıyorlar. Kırk beş sene evvel o fecrin

emâreleri göründü.

 

 YETMİŞ BİRDE (H. 1371 – M. 1952)

FECR-İ SÂDIKI BAŞLADI VEYA BAŞLAYACAK. EĞER BU

FECR-İ KÂZİP DE OLSA, OTUZ-KIRK SENE (H. 1401/H. 1411

– M. 1981/M. 1991) SONRA FECR-İ SÂDIK ÇIKACAK. (Hutbei

Şamiye, sf. 27)

 

Fecr-i Kazib: Sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci

kızıllık.

Fecr-i Sadık: Fecr-i Kazib'den sonra yayılmaya başlayan

ikinci aydınlanma

 

1371 + 30 = 1401 = 1981

1371 + 40 = 1411 = 1991

Evet şimdi olmasa da (H. 1371'DEN) 30-40 SENE SONRA fen ve

hakiki marifet (hüner, sanat , ilim ve fenlerle öğrenilen bilgi) ve

medeniyetin mehasini (iyi ve faydalı yönlerini) o üç kuvveti tam

teçhiz edip (o üç kuvvetle donatıp), cihazatını verip (gerekli ihtiyacını

karşılayıp) o dokuz manileri mağlup edip (o dokuz engelleri

yenip) dağıtmak için taharri-i hakikat meyelanını (gerçekleri araştırma

eğilimi) ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi (insan sevgisini) o

dokuz düşman taifesinin (sınıfının) cephesine göndermiş,

inşaAllah YARIM ASIR SONRA onları darmadağın edecek.

(Hutbe-i Şamiye, s. 25, Emirdağ Lahikası, s. 124)

 

1371 + 30 = 1401 = 1981

1371 + 40 = 1411 = 1991

YARIM ASIR SONRA: 1371 + 50 = 1421 = 2001

Foto Galeri

dünyanın en ilginçgörüntüleri
Hizmet İş İftar yemeğinde bir araya geldi
İnternet habercileri kimliklerini aldı
Fikri Asım Bayatta Piknikte
En çok tıklanan karikatürler
Yüksel varlı İlkokulu Etkinlik

Süper Lig LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 38 33 2 3 66 102
2.Fenerbahçe 38 31 1 6 68 99
3.Trabzonspor 38 21 13 4 19 67
4.İstanbul Başakşehir 38 18 13 7 14 61
5.Kasımpaşa 38 16 14 8 -3 56
6.Beşiktaş 38 16 14 8 5 56
7.Sivasspor 38 14 12 12 -7 54
8.Alanyaspor 38 12 10 16 3 52
9.Rizespor 38 14 16 8 -10 50
10.Antalyaspor 38 12 13 13 -5 49
11.Gazişehir Gaziantep 38 12 18 8 -7 44
12.Adana Demirspor 38 10 14 14 -7 44
13.Samsunspor 38 11 17 10 -10 43
14.Kayserispor 38 11 15 12 -13 42
15.Hatayspor 38 9 15 14 -7 41
16.Konyaspor 38 9 15 14 -13 41
17.Ankaragücü 38 8 14 16 -6 40
18.Fatih Karagümrük 38 10 18 10 -3 40
19.Pendikspor 38 9 19 10 -31 37
20.İstanbulspor 38 4 27 7 -53 16
1.Galatasaray 38 33 2 3 66 102
2.Fenerbahçe 38 31 1 6 68 99
3.Trabzonspor 38 21 13 4 19 67
4.İstanbul Başakşehir 38 18 13 7 14 61
5.Kasımpaşa 38 16 14 8 -3 56
6.Beşiktaş 38 16 14 8 5 56
7.Sivasspor 38 14 12 12 -7 54
8.Alanyaspor 38 12 10 16 3 52
9.Rizespor 38 14 16 8 -10 50
10.Antalyaspor 38 12 13 13 -5 49
11.Gazişehir Gaziantep 38 12 18 8 -7 44
12.Adana Demirspor 38 10 14 14 -7 44
13.Samsunspor 38 11 17 10 -10 43
14.Kayserispor 38 11 15 12 -13 42
15.Hatayspor 38 9 15 14 -7 41
16.Konyaspor 38 9 15 14 -13 41
17.Ankaragücü 38 8 14 16 -6 40
18.Fatih Karagümrük 38 10 18 10 -3 40
19.Pendikspor 38 9 19 10 -31 37
20.İstanbulspor 38 4 27 7 -53 16

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.