Mısr-i Sultan Hazretleri bu, Sırmalı Paşa elbisesi ile ciğer satarsan, Ben seni mürid olarak kabul ederim der.
Kasımpaşa tamam Sultanım emredin der, ve hemen çarşıya varıp omuzuna ciğerleri atar. Sırmalı ve süslü elbiselerin kirleneceğini hiç düşünmeden, sokaklarda ciğer satmaya başlar.
Sonra Abdurrahim Mısr-i'nin huzuruna gelir ve Sultanım İsteğinizi yerine getirdim, Başka bir emriniz var mı diye sorar. Abdurrahim Mısr-i Hazretleri sana bir görev daha vereceğim der, Emredin Sultanım deyip ikinci bir emri görevi almak için. Mısr-i Sultan Hazretlerinin emirlerini bekler, Çarşıya git demir yalayan adında bir, Yoğurtçu var falan yerde durur ona var yoğurt için pazarlık et, sonra da yoğurdundan parmağınla birazcık alıp tadına bak bu yoğurt ekşi fiyatı da pahalı deyip. Yoğurdu, kabı ile birlikte yoğurtçunun başına çal der.
Kasımpaşa gider yoğurtçuya, yoğurdun fiyatını sorar parmağıyla tadına bakar. Bu yoğurt ekşi der, fiyatı da çok pahalı, sen hiç utanmıyor musun bu şekilde yoğurt satmaya milleti kandırıyorsun der. Yoğurtçu çok sakin bir şekilde sükunetle. Afedersiniz efendim size zahmet verdim sizi kızdırdım özür dilerim deyip, Kasımpaşa'ya çok yumuşak davranır.
Kasımpaşa gelir Mısr-i Sultan Hazretlerine durumu anlatır, Abdurrahim Mısr-i Hazretleri de işte dervişlik tahammül ve sabır ister der sonra, Kasımpaşa'ya böyle sabırlı ve tahammüllü olabilecek misin deyip kendisini talebeliğe kabul eder. Daha sonra Kasımpaşa maneviyatta ilerler oğlu Kemalettini hocası Mısr-i Sultan'ın kızıyla evlendirir ve dünürü olur.
Kasımpaşa'nın kabri Mısr-i camii'nin duvarının hemen yanındadır. Oğlu Kemalettin Mısr-i Sultan Hazretlerinin damadı ise Mısr-i Sultan Hazretlerinin kabrinin hemen yanındadır yani Mısr-i Camii'nin bitişiğindeki türbe içindedir. Demir yalayan Hazretlerinin Kabri ise, Gazlıgöl caddesi'nde ana yol üzerinde yolun ortasındadır.
