Bazen fobilerimiz arasında yerini alan, bazen içimizdeki merhamet duygusunun dış ortama tezahürünü sağlayan, bazen de duyarlılığımızın göstergesi olan canlılar…
Hepimiz günün birinde hayvan sahiplenmek istemişiz ya da sahiplenmişizdir. Her gün itinayla yiyeceğini vermiş, özenle bakımını üstlenmeye gayret de etmiş olabiliriz. Öyle ki onu eğitebilmek için sabır ve sebat göstermiş olmamız bile mümkün! Tüm bu sayılanlar, oldukça mühim ve değerli şeylerdir. Çünkü toplumumuzda insan eğitimine verilen önem, dolaylı olarak hayvan eğitimine verilen öneme de alt yapı oluşturmaktadır.
İnsanı eğitmek kadar hayvanı eğitmek de gereklidir ve ileri vadede toplumda infiale neden olmamaları için bakımlarının yaptırılmasına dikkat edilmelidir. Zira son zamanlarda gündemimizi sıkça meşgul eden ve insanların sorumsuz davranışlarının da etkili olduğu hayvan vahşetleri, birçok canı almaya devam etmektedir. Hayvan genelinde değil de köpek özelinde konuya temas etmek daha anlaşılır olacaktır.
Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Gaziantep ilinde Asiye ismindeki küçük bir kız çocuğunun başına talihsiz bir olay geldi. Sorumsuz bir sahibin pitbull cinsi köpeklerini başıboş bırakması, bu kız çocuğunun az kalsın hayatına mal oluyordu. Köpeklerin saldırısıyla büyük bir yara alan Asiye’ nin, Antalya'ya sevki gerçekleştirilip her ne kadar ümitvari bir haberle doku nakli müjdesi verilse de psikolojik etkisini ortadan kaldırmak da bir hayli zor olacaktır.
Bir başka vaka ise komşu ilimiz Denizli’de yaşandı. 13 yaşında bir çocuk da aynı talihsizlikle karşı karşıya geldi. Evet, yine ihmalkarlığın ve sorumsuzluğun faturası bir başka çocuğa kesilmiş oldu. Yakın zamanda Kocaeli’ de de benzer bir vaka ile karşı karşıya kaldık. Darıca ilçesinde yaşanan bu olayda okul bahçesindeki öğrencilere saldıran pitbull cinsi köpek, öğrencilere stresli dakikalar yaşattı. Sağlık kontrollerinin ardından öğrenciler taburcu edildi, köpek ise barınağa teslim edildi.
Art arda yaşanan bu elim hadiselerin sadece Türkiye’de yaşandığını ve yerel bir problemimiz olduğunu söylemek doğru olmaz. Sokak hayvanlarıyla mücadelede bilhassa köpekler bağlamında dünyada da ciddi tedbirler alınmaya başlanmıştır. Türkiye'de kayıt altında takribi olarak sekiz yüz bin sokak köpeği bulunmaktadır. Belediyeler her ne kadar kısırlaştırma faaliyetlerini sürdürüyor olsalar da en hızlı üreyen ırka sahip olmaları sebebiyle köpeklere müdahalelerde de yetersiz kalınıyor.
Sokak hayvanlarıyla mücadelenin toplumsal olarak yapılması gerektiğinden bahseden Prof. Dr. Ömer Varışlı, ülkedeki köpek saldırılarında ölüm vakalarının yüzde 70'ine pitbull cinsi köpeklerin sebep olduğunu vurguladı. Saldırı amaçlı olarak, illegal yollarla yetiştirilen bu hayvanlar için bilhassa İçişleri Bakanlığı da takipte olmalı, yaptırımları arttırmalıdır.
Aynı zamanda sivil toplum kuruluşları ve veteriner fakülteleri de bu faaliyetlerde önemli rol oynamaktadır. Geleceğimizin emanetçisi olarak gördüğümüz çocuklarımıza hayvan sevgisini aşılayabilmek için gerek sokak hayvanlarımızın gerekse evcil hayvanlarımızın bakımına azami dikkati göstermeli, hayvanları fobileri olmaktan çıkarıp merhametle, sevgiyle yaklaştıkları canlılar olarak benimsetmeliyiz.
