Belki dünya bu kadar büyük bir kaosun içinde iken ölümler yaşanırken, insanlar tercihleri yüzünden katledilirken, fikirlerini savunan insanlar toplumun normlarına uymadıkları için dışlanırken küçücük çocuklar evlendirilip gelin verilirken milyonlarca insan tecavüze uğrarken aç ve susuz yaşarken, Ukrayna'da olduğu gibi insanlar hiç yoktan bir savaş yüzünden, veya soğuktan donarak ölürken bu yazım biraz basit kalacak ama yine de yazmak istedim.
Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın. Mustafa Kemal Atatürk, Atatürk’e, kadınlara verdiği değerden dolayı minnettarız “kadın-erkek eşitliği sağlanana kadar, her alanda, Kadınlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık yapılması gerekmektedir.
Bu konudaki mücadelemizi kadın ve erkek eşit haklara sahip olana, kadına yönelik fiziksel, psikolojik, toplumda kadın-erkek eşitliğinin yaşamsal önemine vurgu yaptığı cümleleri hepimize yol göstermeli, ilham kaynağı olmalı. Kadınlarımızın ekonomik alanda, iş dünyasında, karar alma mekanizmalarında, hayata dair bütün alanlarda erkeklerle eşit oranda yer alması, ülkemizin gelişmesi, çağdaş milletler arasında yer alması, zenginleşmesi ve geleceğe emin adımlarla yürümesi için vazgeçilmez önem taşımaktadır. Bu nedenle toplumumuzda ekonomik ve sosyal şiddet son bulana kadar artırarak sürdürmeliyiz.
Bu konudaki mücadelemizi kadın ve erkek eşit haklara sahip olana, kadına yönelik fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal şiddet son bulana kadar artırarak sürdürmeliyiz. Buda, ancak kaliteli bir eğitim ve adaletle gerçekleşecektir. Eğitilmiş Kadın oranın arttığı kadın ve erkek eşitsizliğinin, kadına şiddetin, azalacağı, demokrasi kültürünün ve ekonomik gücün artacağı bir hayal dileğiyle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun.
Tarihçesine baktığımızda 8 Mart’ın kadınların mücadele günü haline gelmesinin ilk eylemi olarak Mart 1857’de tekstil, işçisi kadınların yaptığı grevleri görüyoruz. Yaklaşık 50 yıl sonra 1908’de yine tekstil işçisi 15000 kadın oy hakkı, çalışma saatlerinin azaltılması, çocuk yaştaki işçilerin, çalıştırılmasının yasaklanması gibi taleplerle yürüdüler. Sloganları ise;” Ekmek ve Gül”dü. Ekmek; ekonomik adaleti ve Güvence’yi, Gül ise daha iyi bir yaşam koşullarını simgeliyordu.1909’da Amerikan Sosyalist partisi Şubat ayının son pazarının Kadınlar günü olarak Kutlanması Kararını aldı.1910’yılında Kopenhag’da toplanan 2’ Sosyalist Kadınlar Konferansı(Kadın Enternasyonali) olarak’ ta Adlandırılmıştır. 8 Mart’ın Uluslararası Kadınlar günü Olarak Kutlanmasına Karar Verilmiştir.
Dünya Kadınlar Gününü Kutlarken, ne yazık ki Kadına yönelik aşağılama, şiddet, taciz, cinayetler, Haksızlıklar, Kısıtlanan tüm özgürlükler Hakkında ne çok yazı ve İstatistiki bilgiler veriliyor. Bu karamsar ve Üzücü tabloya baktığımızda, Kadın olmak Güzeldir demek gerçekten zorlaşıyor. Tüm olumsuzluklara rağmen yine de Kadın olmanın güzelliklerini biliyoruz, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Kutlarken, Vefakâr, cefakâr, Kadın Her işin Üstesinden Gelebilir. Ev işlerini yapar, Çocuk Doğurur Çocuğa Bakar. Eğer ki Çalışıyorsa İş Yerinde de ayrı bir Performans Sergiler.
Çalışkan ve Üretkendir. Yuvaları Onlar İçin Kutsaldır. Aile Birlik ve Beraberliğini Sağlamak Kadının En Büyük Tutkusudur. 8’Mart Dünya Kadınlarının eşitlik, kalkınma ve Daha huzurlu Yaşam Özlemlerini dile getirdikleri Gündür. Kadına Şiddetin olmadığı, biz kadınlarında erkekler kadar özgür olabildiği, kadına saygının olduğu bir toplum olması dileğiyle, Amaç sadece bir günlük kutlamak değil, amaç dikkat çekmektir.
Köy, kent, kasaba her nerede olursa olsun emekçi kadınlarımızın haklarına göstereceğiniz saygı, hürmet, sevgi bizlere yetişen güzel nesiller olarak geri dönüş yapacaktır. Daha güzel, mutlu, sağlıklı, özgür, güçlü, başarılı ve tüm Kadınların yaşam haklarının garantiye alınması dileğiyle
