Hemen emeklinin sosyal yardım seviyesinde aldığı maaştan bahsedeceğimi sandınız yanıldınız…
Ben tasarruflu bir insanım hatta bazılarına göre cimri…
Cimriliğim gereksiz hiçbir harcamaya izin vermemem…
Çalışırken daha doğrusu çeşme akarken Allah’a emanet üç evladımı istedikleri okullarda okuttum, borçsuz harçsız evlendirdim…
Benim günlük harcamam bir ilkokul öğrencisinin kantin parası kadar değil…
Her zaman bir araya gelip türküler söyleyip sohbet ettiğim onlarca arkadaşım var…
Köyümüzde baba mirası kendi emeğim bahçelerim var…
Söylenecek derlenecek binlerce türkü var, köyümde on beşyıldır geliştirmeye uğraştığım Kaman 5 türü ceviz bahçelerim var…
Emekliliğe bıraktığım dünyada ve ülkemizde gezeceğim birçok yer var ama…
Adamı rahat bırakmıyorlar…
Dün bir dostum aradı abi senin yaşantına imreniyorum ama senin ne işin var gazetecilikte keyfine bak…
Ben aslında gazetecilikten keyif alıyorum…
Bu ülkeye ve topluma en iyi hizmetin verilebileceği yer gazetecilik…
Gelelim gündemimize normal bir ülke olsak dün itibari ile valimizin ve Muhammed Mısırlıoğlu’nun istifa etmesi gerekiyordu…
Mısırlıoğlu’nu kısa geçeceğim. Tecrübeli bir siyasetçinin basit bir kumpasa düşmesi beni şaşırttı. İşin içinde başka bir şey mi var bilemem.
Gelelim sayın valimize. 2024’den itibaren takip ettiğim bazılarını belgelediğim Zafer Müze’mizdeki eksik veya kayıp eşyalar. İlgili vali yardımcısından ve bölge müdürlüğünden alamadığımız veya sonradan iptal edilen randevular var. Bu konu da CİMER’e de yazdım. Yazı valilik ve Bakanlıklar arasında dört ay gezdi. En sonunda sorduğumuz sorulara olmasa da düzenleme çalışmalarının devam ettiği ve yoğunluktan randevu verilmediğini yazmışlar. Valiliğimizden bu konuda hiçbir açıklama yok. Buna da diyebilirler bu konuda hiçbir başvuru yok. CİMER bu ülkede en büyük başvuru yeri. Kapıları içeriden kilitlediğiniz için size başvuru yapamadım.
Sayın valimiz müze sorumlularını ve bizleri de makamına davet edip tanıdığı gazetecileri odaya alıp bize de bir güzel fırça atabilirdi. Usul böyleyse. Eskiden köylerde Ayan (Muhtar) odası vardı. Muhtar kızdığı köylüyü odaya çağırır falaka attırırdı. Çok eski Türkiye’de. Ben son olayı buna benzetiyorum.
Sayın valimizin anlaşıldığı kadar şüpheli müdürün müracaatına kadar olaydan haberi yokmuş. Müracaattan sonra mağdur olduğunu iddia ettiği kadınları arayıp olayın aslını öğrenebilirdi. Bir kadın olarak bu suçlamalara daha titizlikle yaklaşabilirdi. Sonuçta kadınlar valiliğe çağrıldı iddiaları dinlendi. Afyonkarahisar rezil olduğu kadarı ile kaldı.
Yorumlar