Gözden kaçırmayın
Demiray Anahtar Parti İl Başkanı OlduAK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Yaşar Tabur,“Birikimlerimizi bu kentin bütününe hizmet edebilmek için yetki almak üzere Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına talip oldum” dedi. “Eğer bize görev verilirse önde koşan biz olacağız, herkesi kucaklayacağız” diyen Tabur şöyle konuştu: “Ben şunu garanti ediyorum, bu görev verilirse ben bir dahaki döneme tartışılmayacağımı düşünüyorum. Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar ve ben bunu hiçbir zaman yargılamam. Kararı verecek olan genel başkanımızdır. Meclis üyeliği gibi bir hedefim yok, başka bir yerin belediye başkanlığı gibi talebim yok. Şu anda talebim Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmaktır. Olmadığı taktirde de canla başla çalışacağım.”*Uzun yıllar belediye meclis üyeliği görevi yaptığınız ve AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adaylığınızı açıkladınız. Neden Büyükşehir? -Benim yerelde siyaset yapmayı tercih etmemin sebepleri var. Yaklaşık 20 yıldır siyasetin içerisindeyim. Ben daha önce özel sektörde yöneticilik yaptım. Bölge müdürlüğü yaptım ve kariyer tekliflerini bile reddettim. Çünkü Antalya’da yaşamak istiyordum ben gerçek bir Antalya aşığıyım. Siyaset hayatımda da yerelde siyaset yapmayı tercih ettim. Meclis üyeliği ve değişik kademelerde görev yaptım. Belediye Başkan adayı oldum ama çizgimi hiç bozmadım gayret ettim. Bulunduğum konumlarda hizmet üretmek için çalıştım. Birikimlerimizi bu kentin bütününe hizmet edebilmek için yetki almak üzere Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına talip oldum. *Bütünşehir Yasası nedeniyle Antalya ve ilçelerine hizmet üreteceksiniz. Çalışma alanı genişliyor. Neler yapacaksınız?-6360 sayılı Bütünşehir Yasası hizmet esaslı bir yasadır. Yasa kenti o kentte yaşayan insanlara yönettirmeyi amaçlar. Antalya’nın bütün sınırlarını etkileyecek bir düzenleme geliyor. Antalya 100 kişilik bir meclis tarafından yönetilecek. İl Özel İdaresi kapanıyor ve bütün imkanları Büyükşehir’e devredilecek. Meclis, Büyükşehir Belediye Başkanı ile 101 kişi olacak. Bu yasa çift başlılığı ortadan kaldıracak. Onun dışında imar bütünlüğü sağlayacak. Kentin tamamını planlama yetkisi Büyükşehir Belediyesi’nde olacak. Hem bir denetim mekanizması oluşacak hem de çarpık kentleşmenin önüne geçecek bu yasa. Kırsaldaki az gelişmişliği telafi etmek için yasa buralara belediyelerin yatırım bütçelerinin yüzde 10’unu 10 yıllığına ayırma zorunluluğu getiriyor. Hiçbir görevi ortada bırakmamış. Yasalar aslında bu şekilde çok kapsamlı hazırlanmaz ama bu yasa bu yapılanmanın da bir temeli olacağı için mevcut yaşamı sekteye uğratmadan yeni yapılacak şeyleri tarif etmiş. Çok ayrıntıya girmiş bir yasa. Yasa ile kentlere göç de bir nebze önlenmiş olacak. Köylerimiz 30 yıl öncekinden daha yalnız. ‘Buraları kentleştireceksiniz’ gibi eleştiriler de alıyoruz. Köyü kente benzet demiyor ki yasa. Köyü kendi kültür dokusunda yani illa ki köye gidip kaldırım yapmak zorunda değilsin ama bir plan yaparak köy meydanı yaparsanız oraların otantik yapısına uygun tarihi bir köyse tarihi dokusunu koruyarak yaparsanız turizme de katkı sağlamış olursunuz. Bu yasa zorunluluk olsun diye bulunuyor. *Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi kentin bütününe hizmet etme imkanı sağlayacak mı? -Bütünşehir Yasası ile genel bütçeden ayrılan paylar iki katına çıkacak. Büyükşehir Meclisi’nde 2014 bütçesi 903 milyon oldu. Yani bir katrilyona yakın oldu. 2013 bütçesi 650 milyondu. Ciddi bir artış söz konusu ki buradaki artış kentin bütününe hizmet etme imkanı sağlayacak. Altyapı yatırımlarını büyük ölçekte Büyükşehir Belediyesi yapacak. En büyük sorun bütçesel sorundu. Bütçe sıkıntısından dert yanmayan belediye başkanı neredeyse yok gibidir. Çünkü ülkemiz kalkınmakta olan bir ülke ve kentleşmemiz çok yeni. 30 yılda kentin nüfusu neredeyse iki katına çıktı. Türk toplumunun 4’de 3’ünü ilgilendiren bir yasadan bahsediyoruz. Buna tabi ki halkımızın sahip çıkmasıyla, haklarını bilmesiyle burada üretilecek payda çok daha hızlı bir şekilde üretilebilir. 5 yıl sonra bunların yansımasını göreceğiz. Antalya bundan en çok faydalanacak bir kent. Dünyada en çok ziyaret edilen üçüncü il Antalya. ‘Her şey dahil’ sistemini suçluyoruz. Bunlar kolaycılık. Her şey dahil sistemi ile bu tesislerde kalan insanların dışarıya çıkması için altyapı eksiklerinin giderilmesi lazım. Bunları söylerken ulaşım, sağlık, yeme, içme, beslenme dahil bunların hepsini kastediyorum. Bunları yapmakta yerel yönetime düşecek. Çift başlılıktan dolayı birçok görev ortada kalıyordu. Tek merkezden bir yönetim ve güçlü bir bütçeyle her tarafa hizmet üretilecek. Vatandaşta ‘Benim şuanda yaşamımda bir sıkıntı oluşacak mı?’ kaygısı var. Vatandaşın yaşamını sıkıntıya sokmayacak bir yapı ve önümüzdeki süreçte de getireceği yatırımlar ve gelişmelerle buradaki yaşam kalitesini yükseltmeyi hedef alan bir yasa. Bu bakımdan vatandaşlarımızın çekinmesi gereken hiçbir şey yok. Herkes mevcut yaşamına devam edecek. Burada hızlı sonuç almak için iyi bir yönetime ihtiyaç var. Şimdi yüzde 10 pay ayrılacak denmiş ama ‘yüzde 10 şuralara eşit dağıtılır’ dememiş. Yüzde 10’u kağıt üzerinde tamamlar, bir bölgeye yatırır ya da bir yere büyük bir yatırım yapar ama diğer tarafları yine yatırımsız bırakır. Burada esas amaç Antalya’nın top yekûn kalkınmasıdır. Biz bu göreve talip olduk. Milletimizin temsilcisi olarak buralarda görevlerde bulunuyorsak, bunların sorumluluğunu taşımamız gerekiyor. Bugüne kadar aldığım görevlerin hepsini kendi vicdanımla da muhasebe ederek hep dolu dolu yapmaya çalıştım. Bu işlerin vebalinin oldukça fazla olduğunu düşünüyorum. Benim anlayışım bu yoksa sizi buralarda bulunsun diye seçmiyor bu millet. Hizmet üretmek için seçiyor ve mazeret üretme yeri değil. 2004’te aday olmuştum Konyaaltı’ndan tabi ki nasip olmadı. Vaktim oldukça bütün çalışmalara katıldım. Aktif oldum ama bu hizmetleri üretmek için tabi ki milletten yetki almak lazım. *Piyasada dolaşan bazı listeler var. Bu listelerin doğruluğu nedir? - Antalya halkımıza, milletimize hizmet etmek için Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkisini talep ediyoruz. Önce partimiz buna izin verecek, uygun görürse, o sürecin sonlarına geldik. Bugünlerde açıklama bekliyoruz. Piyasalarda asparagas listeler dolaşıyor. Bunlar resmi bir açıklama yapılmadan itibar edilmemesi gereken listeler. Değişik amaçlarla bunlar yapılıyor olabilir, bunların hiçbirisine ben kafa yormuyorum. Toplumda merak ediyor, biran önce adaylar açıklansın istiyorlar. Sanıyorum ay sonuna gelmeden de açıklanacak. Bize görev verilirse önde koşan biz olacağız, herkesi kucaklayacağız. Şunu garanti ediyorum, bu görev verilirse ben bir dahaki döneme tartışılmayacağımı düşünüyorum. Aşk ve şevkle çalışıyorum. Hiç kimseyi partisine, mezhebine, rengine göre ayırmıyorum, ayırmadım da bugüne kadar. Aynı konuda daha da yetkili olarak her kesimi kucaklayacağımdır. Benim kırmızı çizgim şudur: Milletime kastı ve düşmanlığı olanla işim olmaz. Onun dışında dinime, inancıma hakaret eden, insan eleştirebilir o ayrı, yeni ölçüyü kaçıranlarla işim olmaz. Onun dışında ben herkesi kucaklar, bir şeyler yapabiliyorsam yaptım derim, yapamadığım zaman da yapamadım derim. Belediye başkanlarının ‘şehri emin’ olması gerekiyor. Eski ismi de ‘şehri emin’dir zaten. Herkesin emin olduğu kendi yaşam biçimini topluma empoze etmeyen ama her yaşam biçiminden insanı kucaklayan, ama seçilmiş bir yönetici olarak herkesin sorunlarıyla ilgilenip, onları kucaklayıp, vakit ayırarak dinlemesi gerekiyor. Benim çalışma tarzım bu. Hiç zorlanmayacağım, Antalya’da da buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. *AKP Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na resmi müracaat sayısı 4. Bu isimlerin dışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başka bir ismi aday olarak tayin edebilir mi? -Kararı verecek olan genel başkanımızdır. Tayin edebilir, bir yasal engel yok. Bunu belli bir programa almazsanız dağınıklık olur. Bu görevi düşünen benim gibi herhangi bir kaygı taşımayan ama ben bu görevi talep ediyorum diyerek çalışmaya başlayanlar var. Bir de görev verilirse yaparım diyenler var. Bu kişiler belki bulundukları görevlerden dolayı müracaat edemiyor, bazıları da kendisini bir göreve layık görüyordur. Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar ve ben bunu hiçbir zaman yargılamam. Benim tarzım budur. Ben bu görevle ilgili kendimi yetiştirdiğimi düşünüyorum. Bir geminin kaptanı o geminin nasıl çalıştığını, mekaniğini ve tekniğini bilmezse o işi yönetemez, sıkıntı yaşar. Kentin yönetimi de aynen böyledir. Hep birlikte devasa Antalya gemisinde seyrediyoruz. Bu geminin kaptanlığına talip olmak için kendinizi yetiştirmiş olmanız gerektiğini düşünüyorum. 5 yılda bir karış yol yapılmadı. Mazeretten başka hiçbir şey duymuyoruz. Buralar mazeret üretme yeri değildir. O zaman bütün belediye başkanları mazeret üretmeli. Mustafa Akaydın göreve gelir gelmez kavgaya ve mazerete sarıldı. Kendi partisiyle, meclisiyle hemen hemen çatışmadığı hiç kimse kalmadı. Şimdi seçim yaklaştığı için daha kuğul davranıyor. Seçim döneminde adaylığı garantilemek için agresif bir tavır sergilemek istemiyor herhalde. Bana bu görev nasip olursa parti ayrımı yapmadan herkesi kucaklar gece gündüz çalışırım. Hepimizin partili kimliği var ama seçimden sonra rozeti şeklen değil, mantıken çıkarmak önemli. Görev aşkıyla bu işe talip oluyorsanız tekeden süt çıkarma anlayışıyla her kesime hizmet üretmek için çaba gösterirsiniz. Katılımcı yönetim anlayışını bu şekilde sağlayabilirsiniz. Biz insan odaklı bir yönetim anlayışı sergileyeceğimizin garantisini veriyoruz. Bir dönem görev yaptığımız zaman da bir sonraki döneme tartışılmadan her partilinin desteğini alacağımıza şüphemiz yok. *Antalya’nın en önemli ve acil çözülmesi gereken sorunu size göre nedir?-Antalya’nın birinci sorunu ulaşım deniyor. Bu sorunun çözümü için kentin tamamının planlanması lazım. Acil düzenlemeler ile kentin ulaşımı rahatlatılabilir. Kentin planlamaları tamamlandıktan sonra alternatif yollarla birlikte fiziki altyapı eksikliği giderilerek ulaşım sorunu çözülür. Ulaşım kentlerde sorun olmaktan çıkmaz ama bunun alt sıralara inmesi lazım. Kentte toplu taşımı daha kullanılır hale getirmek durumundasınız. Şu an da özel araç kullanımına teşvik ediliyor ve her yerde otopark var. Özel araç kullanımı ne kadar artarsa istediğiniz kadar fiziki altyapı yapın kentin ulaşım sorununu çözemezsiniz. Bunları çözeceğiz. Her ulaşım master planı yapan enden önce yoktu diyor. Bu kentte göreve gelen her belediye başkanı ulaşım master planı yapmıştır. Kendi dönemleri biterken ulaşım master planı çıkıyor ortaya başka birisi göreve geldiğinde onu yok sayıyor. En son yapılan ulaşım master planı 2030 verileri ön görülerek yapıldı. Geçmiş dönemle son dönemde yapılan ulaşım master planını hazırlayan hoca aynı hoca ama yazdığı rapor çelişkili. Geçmiş dönemde raylı sistemi önerirken şimdi metrobüsü önermiş. Siparişe göre yapıldığı zaman devamlılığı olmuyor. Siz ulaşım esnafını yok sayarak ‘ben yaptım, bu işin tekniği bu dediğiniz zaman’ o işi uygulayacak olan o insanlar. Onların fikirleri alınmadığı sürece sonuç üretmesi zor oluyor. Bu kentin ulaşım sorununu o kentin ulaşım esnafıyla çözeceğiz.*Aday gösterilmemeniz halinde görev verilen aday ile birlikte çalışmaya devam edecek misiniz? Meclis üyeliği teklif edilirse bu görevi yapar mısınız? -Ben bu süreçleri yaşadım geçmişte. Görevim olmadığı halde de çalıştım. Ben tabi ki karar verici organlarımıza, genel başkanımıza bu yetkiyi talep ederken bu donanım ve birikimde olduğumu anlattım. Başka bir arkadaşımız taktir edildi ona görev verildiğinde biz yine ekibin içerisinde çalışmaya devam ederiz. Siyasetin içinde olalım ya da olmayalım illa ki bize görev verilmesi gerekmiyor. Çalışmamda hiç tereddüt ve eksiklik olmaz. Tabi ki görev bize verilecek olursa önde koşan biz olacağız. O zaman sorumluluğumuz çok daha fazla olacak. Ama bir nefer olarak da teşkilatla birlikte görev verilen arkadaşımızın peşinde çalışmaya devam ederiz. Meclis üyeliği gibi bir hedefim yok, başka bir yerin belediye başkanlığı gibi talebim yok. Şu anda talebim Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmaktır. Olmadığı taktirde de canla başla çalışacağım. Geçmişte sergilediğim performansım da bilinen bir gerçektir. *Kesinle adayların isimlerinin açıklanmamasından önce Antalyalılara gazetemiz aracılığı ile iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?-Antalya’da yaşayan herkesin Antalyacı olmasını istiyorum. Bu kentte yaşayan yerli ya da sonradan gelmişlerin ayrım yapmak yerine bu kentte herkesi birbiriyle kucaklaşmaya davet ediyoruz. Katılımcı yönetim anlayışını birilerinin onlara sunmasını değil, onların katılımcı yönetim anlayışı doğrultusunda yönetimlere katılmasını bekliyorum. Antalya’da yaşayan insanların aktif olması hepimizi huzura kavuşturacaktır. Benim arzu ettiğim yönetim anlayışı da budur. Katılımcı yönetim anlayışına inanıyor ve buna sahip çıkıyorum. Antalyalılar da buna sahip çıkarlarsa Antalya dünya kenti olmaya namzet bir kent ve yıldızı parlayacak bir kent. Yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bundan sonra iyi bir yönetimle Antalya halkı çok huzurlu bir halk olur. Bunu temin edeceğimi ve hassasiyetle çalışacağımın garantisini vermek istiyorum. Bu konuda Antalya halkının desteğini bekliyorum. Esin KÜMBETLİOĞLU
Yorumlar
Yorum Yap