Gözden kaçırmayın

Afyon Belediyesi kamu oyuna duyuru yaptıAfyon Belediyesi kamu oyuna duyuru yaptı

Basın Odası’nda konuşan Gazeteci Ertuğrul Sevim, Hükümet-cemaat gerginliği ilk başladığında dış basında, ‘çirkin boşanma’ başlığının kullanıldığını anımsatarak, “Çirkin boşanma devam ediyor.
Bu apaçık ortada” dedi.
 
Gün FM’de yayınlanan Basın Odası dinleyicileriyle buluştu.
Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu programa her hafta olduğu gibi Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumcu olarak katıldılar. 
Programda bu hafta gündemde öne çıkan başlıklar değerlendirildi. 
“Birçok iz birbirine karışmış durumda”
Çok yoğun gündemi olan bir haftayı geride bıraktığımızı kaydeden Gazeteci İsmail Akar, “Birçok iz birbirine karışmış durumda diyebiliriz. Yaşanan gelişmelere baktığımızda bu sürecin bir süre daha devam edeceği görülüyor.
Geçtiğimiz hafta hizmet cemaati ile hükümet arasındaki atışmalar sürdü. Başbakan Erdoğan konuşmasında Haşhaşiler benzetmesini yaptı. Haşhaşiler, Büyük Selçuklu döneminde haşhaş içip, eylem yapan, mevcut düzene karşı çıkan bir örgüt.
Bu benzetme cemaat ile hükümetin arsındaki iplerin biraz daha gerilmesine neden oldu. Yine geçtiğimiz hafta yargıda hâkim ve savcılarda değişiklik yapıldı. Soruşturma yapan savcıların birçoğu görev yerlerinden alındı. Ayrıca üst düzey polis şeflerinin görevden alınmaları devam etti. İlimizde ise yerel seçim hazırlıkları devam ediyor.
İlçelerde bir suskunluk olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü ilçelerde Ak Parti’nin adayları henüz açıklanmadı. Çok yakın bir süre içerisinde açıklanması bekleniyor” diye konuştu. 
“Devletin içinde çeşitli yapılanmalar olabilir”

Hükümetin ‘paralel yapılanma var’ demesini anlayamadığını söyleyen Gazeteci Polat Yılmaz, “Kaç yıldır iktidardasınız. Tüm bunlar olup biterken siz neredeydiniz? Eğer bu yapılanma varsa ekonomide de, toplumun diğer katmanlarında da vardır. İş kendi kapılarına dayanınca bunu fark ettilerse, kapılarına dayanmayan birçok sektörde de bu yapılanmalar olabilir.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Ama bana dokunursa paralel yapılanma var deyip mağdur edebiyatı yaparak kendilerini bu işlerden sıyırmaya çalışıyorlar. Devletin içinde çeşitli yapılanmalar olabilir. Ama bu yapılanmalar yapılan yolsuzlukları ortadan kaldırmaz.
Ak Parti’nin yolsuzluk kanallarını açması ve yargılanıp temizlendik demesi lazım. Başbakan yolsuzluk operasyonunda polisin ev basmasını suç gösterip, ‘orada lahmacun yediler’ dedi. 
Yani bu mudur? Öbür tarafta ayakkabı kutularında dolarlar yağıyor. Para kasaları, para sayma makineleri ortalıkta. Ancak tek suç polisin lahmacun yemesi. Elbette paralel devlet temizlensin. Ama AKP’deki yolsuzluk isnadı atılanlar da temizlensin” şeklinde konuştu. 
“Cumhurbaşkanlığı makamı bir koordine makamıdır”

Yaşanan olaylar karşısında Cumhurbaşkanı’nın sessiz kaldığını kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, “Bazı yorumcular tarafından bunu kasten yaptığı konuşuluyor.
Çünkü Cumhurbaşkanı’nın ikinci defa aday olacağı söyleniyor. Bir kısım yorumcular ise Cumhurbaşkanı’nın Ak Parti’nin başına geçeceğini veya yeni bir parti kuracağını söylüyorlar. Kısacası değişik yorumlar yapılıyor.
Bence bu süreçte sessiz kalması ülkemiz için büyük bir kayıptır. Cumhurbaşkanlığı partiler üstü bir makamdır ve Cumhurbaşkanımızın bu yaşananlara müdahale etmesi gerekirdi. Yanlış yapan yetkilileri uyarması lazımdı. Cumhurbaşkanlığı makamı bir koordine makamıdır. Ben bir tek Cumhurbaşkanımızın HSYK değişikliğiyle ilgili bir değerlendirmesini duydum” diye konuştu. 
“Türkiye’yi esir almış gizli bir örgüt var”
Hükümet-cemaat gerginliği ilk başladığında dış basında, ‘çirkin boşanma’ başlığının kullanıldığını anımsatan Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Çirkin boşanma devam ediyor. Bu apaçık ortada. Cemaatle, daha doğrusu cemaatin arkasındaki uluslar arası küresel sermaye ve güçle bunlardan kurtulmak isteyen Hükümet arasında bir savaş var.
Türkiye’yi esir almış gizli birörgüt var. Ben bu örgütün Haşhaşiler gibi olmasa da onlardan daha teknik, daha ileri ve daha kürsel olduğunu düşünüyorum. Zaten hiçbir insanın, cemaatin 20–30 senede dünyada bu kadar büyük bir yapılanmayı kurmaya ne parası, ne pulu, ne de ikili ilişkileri yeter.
Türkiye’de yüzyıllardır süregelen tarikatlar, cemaatler var. Hiçbiri bunların onda biri kadar kurumsallaşamamıştır. Devlet bile birçok konuda bunlar konuda organize değildir” dedi. 
Dinleyicilerin sorularıyla yoğun olarak katıldıkları Basın Odası yaklaşık iki saat sürdü.