Gözden kaçırmayın
Fiyatlar Afyon Belediyesinden de ucuz28 Şubat Sivil Savunma günü ve 1-7 Mart Deprem haftası nedeniyle İl Afet Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan ve Sivil Savunma görevlileri ile Sağlık İl Müdürü Yardımcısı Dr. İbrahim Karadağ ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibinden (UMKE) oluşan heyet Vali Balkanlıoğlu’nu makamında ziyaret etti.
Ziyaret sırasında kendilerini kabul etme nezaketi göstermelerinden dolayı Vali Balkanlıoğlu’na teşekkür eden Sağlık İl Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Karadağ; “Bu hafta deprem haftası nedeniyle ülkemizde olduğu gibi ilimizde her an meydana gelebilecek depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bundan dolayı afetler öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda gerekli hazırlıklarımız AFAD Müdürlüğüyle birlikte hat safhadadır. 1999 depremi bizim için kötü bir hatıradır.
Bu depremde bizler şunu öğrendik. Yurt dışından gelen ekiplerin ne kadar profesyonel olduğunu ve bizlerinde en az onlar kadar hazırlıklı olmamızdır. Ama son 15 yıl içerisinde çalışmalarımıza son derece hız verdik ve birçok ülkede içerisinde bu çalışmalar konusunda bizler çok ileri seviyedeyiz.
Hem teçhizat, kabiliyet ve başarı konusunda ilerde olup çok fazla ülkeye de yardımlarda bulunuyoruz. UMKE Sağlık Bakanlığının gönüllerinde oluşan bir kuruluşudur. Görevlerinin haricinde yani hemşire, sağlık memuru ve doktor gibi insanlar görevlerinin haricinde gönüllü olarak UMKE’de yer almaktadırlar.
Herhangi bir olayda bölgeye çok kısa sürelerde ulaşabilecek bilgi ve beceriye sahibiz. Bakanlığımızın imkanları son derece iyi seviyelerde bu nedenle çalışmalarımızda ve teçhizatta sıkıntımız yoktur. Afyonkarahisar UMKE çalışmaları açısından örnek iller içerisinde olup, birçok başarılı çalışmalar da bulunduk.”dedi.
Ziyarette söz alan İl Afet Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, kurumu hakkında bilgiler verirken şunları söyledi: “Son çıkan uygulama ile Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına bağlanan İl Afet Acil Durum Müdürlüğümüz, burada seferberlik ve savaş durumundan tutun, afet ve acil durumlarla ilgili bütün iş ve koordineyi yapmakla mükellef olarak çalışıyoruz.
Şuanda bir ekibimiz Suriye’den gelip ülke sınırımızda yaşayan kişilerin kimyasal ve biyolojik kirlenmelere karşı araştırma ve her hangi bir olası duruma karşı müdahale etmek için hazır bulunuyorlar. Aynı zamanda çadır kentlerde koordinasyondan sorumlu bir ekibimizde orada görev almaktadır.
Bölgemiz geneli olarak baktığımız da Ege ve Akdeniz bölgelerimizin bir kısmında oluşabilecek durumlara karşıda hazırlıklı olarak çalışmaktayız. Yine Van depremine 42 personelimiz gitmiştir. Simav depreminde olay yerine ilk giden ekip yine biziz. Arama kurtarma durumunda da ekiplerimiz profesyonel olarak çalışmaktadır. Tesisat ve makine ile ekipmanlarımızla eksiksiz ve tam olarak imkanlara sahibiz.
Bununla birlikte AFAD Şube Müdürlüğümüz hasar tespiti ve kayıpların tespiti konusunda da görev alıyor. Sivil savunma kanadımızda sivil savunma ve seferberlik işlemlerini sürdürüyoruz. Ama afet olmadığı zamanlarda bütün okullarda afet öncesi ve sonrası eğitimi veriyoruz. Bunun yanında UMKE ve Üniversitemiz de kurulan ekipleri belli periyotlarda eğitime tabi tutuyoruz.
Ayrıca il içi ve il dışında bulunan kurumlarda oluşturulan ekiplere de ara ara eğitim vermekteyiz. Deprem haftası nedeniyle deprem öncesi ve sonrası farkındalık oluşturmamız için ve kurumumuza vermiş olduğunuz desteklerden dolayı teşekkür ederiz.”dedi.
Sağlık İl Müdürü Yardımcısı Dr. İbrahim Karadağ ve İl Afet Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan’dan bilgiler alan Vali Balkanlıoğlu, gönüllülük esasına göre çalışan ve afet olduğunda enkaz altında kalan yaralı ve cesetlere il müdahaleyi yapan UMKE’lerine takdir ve teşekkür ederek, ülke çapında 6000 ilimizde ise 120 kişinin bu önemli görevi üstlenmesinden dolayı çok sevindiğini belirtti.
Konuşmasında afet öncesindeki çalışmaların önemini belirten Vali Balkanlıoğlu; “Deprem günü münasebetiyle ziyaretimize gelen tüm ekiplerimize teşekkür ediyorum. Afyonkarahisar depremin acılarını yaşamış bir vilayetimizdir. Dinar ve Sultandağı depremleri birçok mal kaybının yanı sıra can kaybıyla da neticelenmiştir. İlimiz birçok fay hatlarının kesişim noktasındadır.
Yani depremle tabi afet ülkemizin konumu gereği kaçınılmaz gözüküyor. Belli periyodlarla dönem dönem yokluyor. Bu konudaki uzmanlar bu konuda açıklamalarda bulunuyorlar, Allah Korusun İstanbul’da bir deprem olsa, yüz binlerce insanı kaybedebiliriz, değeri parayla ölçülemeyecek birçok maddi kayıplarımız olabilir aynı zamanda, Türkiye ekonomisi çöker gibi, değişik böyle dehşet senaryoları çiziliyor.
Buna en güzel teşhisi koyan bir hocamız rahmetli deprem dedemiz Ahmet Mete Işıkara, o bir hadisten de hareketle demişti ki “hiç deprem olmayacak gibi rahat ve huzurlu yaşamak lazım, yarın deprem olacakmış gibi de tedbirli olmak gerekir” demişti. Biz genelde geçmişte bunca acı yaşanmasına rağmen deprem konusunda halkımızı çok fazla bilinçlendirememiştik. 1992 yılında Erzincan depremi oldu orada binlerce insanımız mağdur oldu, birçok insanımız rahmetli oldu.
Ama ondan önce 1930’lu yıllarda bir depremde çok daha büyük yıkım yaşandı Erzincan’da. Yani aradan geçen bir altmış yıl olmasına rağmen Erzincan’da gerekli tedbirler alınmadı, çok katlı binalara müsaade edilmiş, dayanıklı olmasına dikkat gösterilmemiştir. Ne zaman ki İzmit depremi yaşandı, İstanbul, Sakarya ve İzmit gibi memleketimiz için ekonomik ve sosyal açıdan son derece önemli ve büyük metropol etkilenince bir kırılma yaşandı. Buna ilişkin deprem mevzuatları değişti. Deprem insanı öldürmez bina öldürür.
Deprem yönetmelikleri çıktı, artık binalar bir milada kavuştu, bu bina depremden önce mi yapıldı yoksa deprem yönetmeliğinden sonra yeni mevzuata göre mi yapıldı. İnsanlar da ona göre alır oldular. Şimdi tabi deprem demek bina yıkıntısı ve altında kalan feryadı figan ve acılar demek, bu tür yıkıntılardan bir insanı canlı olarak çıkarmak ve kurtarmak son derece önemlidir.
Geçmişte bu tür teşkilatlar olmayınca herkes amatörce müdahale ettiler, belki yıkıntı altında kalan kişiyi hayata bağlayan küçük bir parçanın oynatılarak, kurtaralım derken ölümlerin gerçekleştiği olabiliyordu. Bu nedenle çok bilinçli, arkeolojik kazı yapar gibi yerine göre fırçayla temizleyerek insanları kurtarmak gerekiyor. Bu da bir eğitim meselesi.
Bu durumda Sivil toplum örgütlerimizden bazıları ön plana çıktılar. Şimdi artık teknoloji ilerledi telefon kilitlenmeleri gibi olaylar yaşanmıyor, direk uyduyla bağlantılı olarak görüşülebiliyor. Her an deprem olacak gibi hazır ve eğitimli olmamız lazım. Bu son derece önemli, bütün teşkilatı tebrik ediyorum, sizler sadece kendi memleketimiz için değil bölge ülkeleri için bile bir şanssınız.
Her hangi bir yerde bir sıkıntı olduğu zaman devletimiz sizleri uçakla göndererek orada Türkiye’nin yüzünü ağartan çalışmalarda bulunuyorsunuz. Özellikle gönüllü arkadaşları da tebrik ediyorum, görevlerine ilaveten arama kurtarma ekibi içerisinde yer almaktadırlar. Yıkıntılar arasından bir insan veya bir kedi dahi kurtarsanız dahi son derece önemlidir.
Yaptığınız çalışmalar her türlü takdirin üzerindedir. Bu nedenle bizim halkımızın da deprem konusunda bilinçlenmesi lazım. Bizim mikro baz da aile düzeyinde bile bir deprem planımızın olması lazım. Bunu uzmanlar belirmektedir. Allah korusun bir deprem olmadan önce planlarımız olmalı, Japonya bunu sık sık yaşadığı için deprem olduğunda halk ne yapmasını biliyor. Herhangi bir afet öncesinde gerekli tedbirleri alacak afete hazır halde çalışmalarını sürdüren AFAD ve UMKE ekiplerine çalışmalarında başarılar dilerim” dedi.
Yapılan ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Balkanlıoğlu ziyaret sırasında İl Afet Acil Durum Müdürlüğü ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi kıyafetlerini giyerek kendisini ziyaret eden ekiplerle fotoğraf çektirdi.
Yorumlar
Yorum Yap