Gözden kaçırmayın
Öğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdiTürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), yüzyıllardır Türkiye`de yaşayan Karabağlılarla, Ermeni işgali nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan Yukarı Karabağlıları bir araya getirdi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), yüzyıllardır Türkiye`de yaşayan Karabağlılarla, Ermeni işgali nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan Yukarı Karabağlıları bir araya getirdi.
Azerbaycan`ın başkenti Bakü`de, TİKA Bakü Koordinatörlüğü tarafından `Bizim Karabağlarımız` konulu sempozyum düzenlendi. TİKA tarafından yürütülen ve Afyon`un Bolvadin ilçesinde yaşayan Karabağ kökenli insanlarla Yukarı Karabağ halkı arasındaki tarihsel bağı konu alan Kültürel Etkileşim Projesinin devamı niteliğindeki sempozyuma TİKA Başkanı Serdar Çam, Türkiye`nin Bakü Büyükelçiliği Müşavir ve çalışanları, Azerbaycanlı milletvekilleri, Bolvadin ilçesi Karabağ köyünde doğmuş akademisyenler Doç. Dr. İbrahim Şirin, Dr. Halil Adıyaman, Tarihçi Fevzi Gümüş, B.Karabağ Türkmenlerini temsilen Ceylan Kemik, Bolvadin Kent Konseyi Genel Sekreteri Ertuğrul Sevim, musiki sanatçıları Mustafa Karaer, Mehmet Tellier ile Azerbaycan Yukarı Karabağ göçmenleri ve davetliler katıldı.
Azerbaycan`daki Yukarı Karabağ halkıyla aynı kökenden gelen ve yüzyıllardır Bolvadin merkezinde ve Karabağ köylerinde yaşayan bölge sakinlerinin ortak özelliklerinin her iki ülkede yürütülecek akademik çalışmalar ve kültürel etkinlikler yoluyla yerli ve yabancı kamuoyunun dikkatine sunulması amacıyla düzenlenen sempozyum öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TİKA Başkanı Çam, sempozyumun bilimsel bir çalışma olmakla birlikte pek çok duygu ve tarihsel gerçeklikleri içeren bir çalışma olarak ele alınması gerektiğini kaydetti.
TİKA olarak daha çok teknik destek ve sürdürülebilir kalkınmaya öncelik tanıdıklarını ifade eden Çam, bu tarz çalışmaların ve akademisyenler tarafından ortaya çıkarılacak gerçekliklerin kendileri için yol haritası olacağını belirtti.
Son yüzyılda bölgede dile, dine ve etnik yapıya bağlı pek çok acıların yaşandığını hatırlatan TİKA Başkanı Çam, bunların topyekun bir analizinin yapılması gerektiğine dikkati çekerek bu çerçevede Azerbaycanlı ve Türk akademisyenlerin çalışmalarının önem arzettiğini aktardı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TİKA`nın çalışmalarının `değişmek ve gelişmekte olduğunu` söyleyen Çam, `TİKA, Orta Asya`daki kardeş ülkelere yönelik hizmetlerin artırılması amacıyla kurulmuştu. Fakat bugün o cumhuriyetlerin de yeteri kadar güçlendiği görüyoruz. Geçtiğimiz hafta Azerbaycan ile proje geliştirerek, Tanzanya`da sağlık yardımları yaptık.
Hekimlerimiz bir araya gelerek orada ameliyatlar gerçekleştirdi. Artık Türk dünyasında kültürel ve işbirliğine dayalı projeler gerçekleştiriyoruz. Fakat dünyanın birçok noktasında sıkıntılar devam etmektedir. Nerede bir sıkıntı ve sorun varsa Türkiye orada aynı zamanda Türk dünyası adından da hizmet vermeye çalışmaktadır` dedi.
Karabağımız işgal altında olsa da.
Yukarı Karabağ savaşlarında hayatlarını kaybeden Azerbaycanlıların bir dakikalık saygı duruşu ile anılmasının ardından başlayan sempozyumun açılış konuşmasını da yapan Çam, Yukarı Karabağ`ın 20 yıldan fazladır Ermeni işgali altında bulunmasına hatırlatmada bulunarak şöyle dedi:
`Bugün asıl Karabağımız işgal altında olsa da birileri asıl Karabağımızı Azerbaycanımızdan koparmaya çalışsa da biz Karabağ`ı onlara bırakmayacağız. Her yerde yaşatacağız ve bu gibi faaliyetleri düzenleyerek akademik, kültürel ve sosyal dayanaklarla, Karabağ`ın kurtuluşunu göreceğimiz güzel günlere hazırlayacağız`
Serdar Çam`ın ardından kürsüye çıkan Azerbaycanlı Milletvekili Genire ayeva, Azerbaycan`da birçok insanın Türkiye`de akrabasının bulunduğunu, aynı şekilde Azerbaycan`da da Türkiye`den göç etmiş insanların mevcut olduğunu kaydetti.
Bu durumun kendilerinde olan vatan anlayışının ne kadar büyük olduğunun göstergesi olduğunu vurgulayan ayeva, `Türkiye`de doğulan biri için Azerbaycan ne kadar vatansa Azerbaycan`da doğulan biri için de Türkiye o kadar vatan olmalıdır. Gençlerimiz bu düşüncede yetişmelidir. Devletlerimizin çıkarlarını her zaman birlikte savunmalıyız. Adaletsizliğe karşı sesimizi birlikte duyurmalıyız` dedi.
Azerbaycan ve Türkiye`deki Karabağ yörelerinin adetleri, dil benzerlikleri, düğünleri ve folklorik eş yönlerinin ele alındığı ve tarihsel sürecin incelendiği sunumların yapıldığı sempozyumda Bolvadinli Mustafa Karaer`in müzik gösterisi, davetliler tarafından ilgiyle izlendi.
`Hayaldi gerçek oldu`
Bolvadin Büyükkarabağ kasabasında yaşayan Karabağlılar adına sempozyuma katılan Ceylan Kemik, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, dedelerinin 1600`lü yıllarda Karabağ`dan Anadolu`ya göç ettiğini söyleyerek, `Büyük bir heyecan içerisindeyiz, anlatılmaz bir duygu. Buradaki Karabağlılarla bir araya gelmek bizim için hayaldi. Fakat gerçek oldu` dedi.
Yorumlar
Yorum Yap