Gözden kaçırmayın

Kütahya ve Uşaktan bile gerideyiz Kütahya ve Uşaktan bile gerideyiz

Hafızalarımızı biraz tazelersek Erdoğan iktidarı 12 Eylül 2010 referandumu öncesindeki HSYK, Anayasa Mahkemesi ve diğer yargı kurumlarıyla kavgalıydı.
Bugün de aynı kurumlarla kavgaya devam ediyor. Bu durum anlamlıdır. Erdoğan iktidarının hukuk tanımaz olduğunun açık tescilidir. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde hukuka açık saldırı içeren sözlerinin üzerine Anayasa Mahkemesi`nin 52. Kuruluş Yıldönümü Töreni`nde gündem oluşturan konuşmasını yapmıştır. 
 
Anayasa Mahkemesi Başkanı sayın Haşim Kılıç, bir hukukçu ve bir yüksek yargının başkanı olarak söylemesi gerekenleri söylemiştir. Asıl sıkıntılı söylemler Başbakan`ın AYM Başkanı ve üyelerine karşı kullandığı hakaret vari söylemlerdir. 
Bir başbakan AYM` nin aldığı bir karara hakaret vari, küçültecek şekilde sözler söylemez. Kendi lehine olan bütün mahkeme kararlarını alkışlayacaksın, aleyhine olan yani işine gelmeyen mahkeme kararlarına hakaret edeceksin. Bu ne kadar doğru bir davranış biçimidir Allah aşkına.

 
Hatta gayri milli olmakla ve başka yapılarla bağlantılı olmakla suçlayacaksın. Bu doğru bir davranış biçimi değildir. 
 
Sayın Haşim Kılıç; Sayın Turgut Özal tarafından göreve getirilen, eşi başörtülü, başta parti kapatma davaları olmak üzere bir çok davada yazdığı karşı muhalefet şerhleriyle özgürlükçü tavır alan, askeri vesayet dönemindeki tutumu nedeniyle o dönemin egemenlerin tepkisini çeken ve o dönemde herkes vaziyeti idare ederken adam gibi özgürlükçü tavır alabilen, seçimle işbaşına gelenlerin iktidar olma haklarını hukuk normları çerçevesinde tavır alıp koruyan, insan hakları ve özgürlükler konusunda sağlam ve net bir çizgiye sahip olan, AKP iktidarlarında hükümetle sadece bireysel hak ve özgürlükler konusunda ayrı düşen bir AYM başkanıdır. 
 
AYM Başkanı Sayın Haşim Kılıç’ın ortaya koyduğu tutum uluslararası evrensel hukuk normlarının tekrarıdır.
 
Evrensel hukuk çerçevesinde hakimler kararlarıyla, mesajlarıyla tabi ki kendilerini savunmalı, savunabilmelidir.
 
Son söz olarak diyorum ki;
 
Biz ne zaman adam oluruz ? …