Gözden kaçırmayın

Öğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdiÖğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdi

Türk Eğitim-sen Şube başkanı Nizamettin Şenol İdam cezasıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Şenol açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
İdam Cezası Sayın Başbakanın ifadeleriyle tekrar gündemimize geldi.
İdam cezası, en temel insan hakkı olan Yaşama Hakkını ilgilendirdiğinden dolayı, hayati önem arz etmektedir. Dolayısıyla, en ağır cezai müeyyide olma vasfı taşımaktadır. 
İdam, İnsanlık tarihinin başlangıcı itibariyle uygulama alanı bulan ve en ağır cezai yaptırım olan, yaşam hakkını sonlandırdığı ve “İnsanlık dışı, vahşice” bir uygulama olduğu için, birçok defa devletler açısından da tartışma konusu haline gelmiştir. Devlet eli ile yaşam hakkının sona erdirilmesi, belki vicdanlarda derin yaralar bırakıyor ve telafisi mümkün olmayan ızdıraplara neden oluyor.
Ancak şunu da önemle belirtmeden geçemeyeceğim , “Yapılacak hiçbir şey kalmamışsa ve artık bazı şeylerin önünü alamıyorsanız” idam cezasını uygulamaktan başka çareniz de kalmayabilir. 
Şahsi kanaatim ben de İdamı tasvip etmiyorum, ancak son günlerde vicdanlarımızı yaralayan olayların yaşanması sonucunda, artık konunun “bazı suç ve failleri” açısından yeniden gündeme gelmesinin de taraftarıyım.
Evet idam cezası kolay uygulanır olmamalı, bu konuda çok fazla ciddiyet, çok detaylı araştırma, çok ehemmiyet gösterilmelidir. Hak etmeyen birilerinin asla böyle ağır ve telafisi mümkün olmayan bir cezaya çarptırılmaması gerekir. Aksi durumlarda kamu vicdanı çok derinden sarsılacak ve çok büyük bir mağduriyetler yaşanacaktır.

İdam cezasının uygulama alanı çok kısıtlı ve dar çerçeveli olmalıdır. Altını önemle çizerek belirtmek istiyorum ki, terör suçları için bu ceza uygulanabilir. Hangi terör suçları diyeceksiniz, halkımızın söylemi ile, ülkemizi perişan eden, bizlere şehitler verdirten, annelerin, bacıların, eşlerin yüreklerine ateş salan, terör suçları ve bu suçların asli faillerine bu ceza uygulanmalıdır. Kamu vicdanı için, hakkın yerde kalmaması için, evet idam terör suçları ve failleri hakkında uygulanmalıdır.
Ayrıca, “Tecavüz ve cinayet” suçları için de idam cezası uygulanmalıdır. Yeni yaşanan son acı hadise, “ Adana`da 6 yaşındaki Gizem`in vahşice katledilmesi.” Bu konuda da kimse kusura bakmasın, hak edilmiş bir ceza vardır ortada.
Bu durumlarda da idam cezasının uygulanması kamu menfaati ve kamu vicdanı için gereklidir. Şayet siz hunharca, vahşice, birinin yaşamına son vermiş iseniz, kusura bakmayın sizin de yaşamınıza son verilmesi haktır, gereklidir kanaatindeyim.

Bu konuda asli vazife, kanun koyucu olarak TBMM’ne ve uygulayıcı olarak da görev Hükümetimiz ve Yargı’ya düşmektedir.

Konuyla ilgili bir anket çalışması yapılıyor ve şu net soru soruluyor. Katliamlar yaparak onlarca kişiyi öldüren terör örgütü mensupları ve çocukları öldüren, tecavüz eden, hunharca cinayet işleyen katiller için idam cezası geri getirilsin mi?

Bu anket Türkiye’nin 7 bölgesinde, 2 bin 554 kişi üzerinde yapılıyor. Ankete katılanların ‰72’si idam cezasını desteklediklerini belirtiyorlar.

Hatta bu konuda şahsi önerim, idam cezası ve uygulama alanına dair referandum gibi, halk oylamasına dahi gidilebilir. Milletin bu konuda fikrinin alınması kanaatimce büyük önem taşımaktadır. Çünkü konu niteliği itibariyle, Yaşam hakkının sona erdirilmesidir ve en ciddi, en ağır yaptırımdır.

Tabii bu konuda, idam cezası, çağdaş ve medeni dünya düzeni ile bağdaşır mı sorusu hepimizin aklına doğal olarak gelebilir. Bence bağdaşır hak etmişler açısından. ABD de bu ceza uygulanmaktadır. ABD geri kalmış bir ülke midir? Efendim Avrupa Birliği sürecinde yolumuzu tıkar diyebilirsiniz, tıkasın hiçbir önemi yok, zaten Avrupa Birliğinden de bize fayda yok dedi.