Gözden kaçırmayın
Belediyenin içme suyu tesislerinde incelemeler yapıldıÜniversitelerin uluslararası, ulusal ve yerel anlamda sorumlulukları vardır.
Yani hem insanlığa hem de bulunduğu bölgeye, hem bilimsel hem de kültürel anlamda katkı yapması varlık nedenleridir.
Üniversiteler lise benzeri bilgi aktarmanın yanı sıra bilgi üretim alanlarıdır.
Bu bağlamda üniversitelerin öncelikli olarak bölgelerinin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını etkileyen ve ona katkı veren en temel kurumlardan olması beklenir.
Bu üniversitelerin üzerinde oturduğu ve tahrip etmemesi gereken temel zemindir. Üniversitelerin bütün bu arzu edilen görevleri yerine getirebilmesi için kendi iç barışının sağlanmış, üniversite iklimi sağlanmış ve üniversitenin üçte ikisini ötekileştirmiş bir yönetim anlayışından uzak herkesi kucaklayan, öğretim üyelerinin özlük hakkıyla oynamanın üniversite yönetiminin en önemli görevi olarak algılanmadığı bir yönetim anlayışı ile üniversite bu görevlerini yerine getirebilir.
Günümüz bilgi toplumunda gelişmenin en önemli faktörünün, beşeri sermaye anlamında eğitim yapılan olduğu kuşkusuzdur. Eğitim salt ekonomik anlamda değil, aynı zamanda gelişen bir toplumsal kimliğin, etik değerlerin ve daha güçlü demokrasinin en önemli unsuru olarak öne çıkmaktadır.
Yine, küreselleşmeyle birlikte ekonomi ve teknolojideki hızlı değişim ve yenileşme, daha nitelikli çalışanlara gereksinim duyulmasına neden olmaktadır. Yani, eğitim gereksinimi sürekli artmakta, eğitimin hedefi ve içeriği ise değişmektedir.
Bir toplumda, eğitimin söz konusu etkiyi doğurabilmesi, ancak üniversite dediğimiz en üst düzeydeki eğitim kurumunun var olmasına ve işlevlerini yerine getirmelerine bağlıdır.
Üniversiteler, sözü edilen gelişmenin temel dinamiği ve bilgi toplumunda bilginin üretildiği merkez olarak kabul edilmektedir. Bu merkezlerin görevlerini yapabilme Kapasiteleri`ne bağlı olarak toplumun iktisadi ve kültürel hayatlarını destekleme ve yön verme gücüne sahiptirler.
Afyon Kocatepe Üniversitesi 1992 yılında kurulan 21 üniversite ve iki Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden birisisidir. Bölgesinde yer alan üniversiteler, sahip oldukları öğretim üyesi sayıları açısından incelendiğinde, Afyon Kocatepe Üniversitesi bariz olarak hak ettiği yerde olmadığı net bir şekilde ortadadır.
Bu durum Afyonkarahisar ilinin jeopolitik konumu ve ekonomik potansiyeli ile uyumlu bir gelişim içerisinde değildir. Afyonkarahisar’da görev yapan öğretim elemanlarının başka üniversitelere göç ettiğinin göstergesidir.
Kıyaslama yapılan üniversitelerin bulunduğu illerin jeopolitik konumu Afyonkarahisar’dan daha iyi olmadığına göre, öğretim elemanlarının başka üniversitelere göç etmesinin nedenleri doğru tespit edilmelidir.
Bu nedenlerin başında;
* Üniversite yönetiminin kendisine oy vermeyenleri ötekileştirilerek üniversiteden gitmesi ile ilgili her tür çaba gösterilmesi,
* Üniversite üniversite olmanın temel hedeflerine uymayan kendi gibi düşünmeyen hocalara her türlü mobbing faaliyeti ile rahatsız emekten çekinmeyen bir yönetim anlayışı,
* Üniversitenin bütün nimetlerine kendi adamlarını ortak etmeye çalışan diğerlerinin kendi personeli olduğunu unutan bir yönetim yapısı olması,
* Ve öğretim üyelerinin özlük haklarını alma konusunda yaşadıkları mağduriyetlerin başta gelen nedenlerdir.
1992’de kurulmuş bölge üniversitelerinin öğretim üyesi sayıları
Mevcut durum itibariyle, çok sayıda doçentin profesör olarak atanma şartlarını sağladığı ve kadro ihdas
edilmediğinden/edilemediğinden uzun süredir (bazılarının birkaç yıldır) profesör olarak atanmayı beklediği, aynı şekilde çok sayıda öğretim üyesinin Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulan jüriden doçent unvanı aldığı halde yine kadro ilan edilmediği/edilemediği için sahip olduğu unvanın özlük haklarından yararlanamadığı ve çok sayıda Araştırma Görevlisinin doktoralarını tamamladığı ve Yardımcı Doçent kadrosuna atanmayı beklediği gerçeği ortadadır. Üniversite yönetiminde olan öğretim üyelerinin akademik yükselme süresi dolar dolmaz atamalarının yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, yıllardır kadro bekleyen ve kadro imkanı olup olmadığı ile ilgili bilgi bile kendilerinden esirgenen öğretim üyelerine bu üniversiten gitmekten başka hiç bir seçenek bırakılmamaktadır.
Söz konusu sebeplerden ötürü gidişlerin üniversite yönetimince umursanmadığı ve yöneticilerin Afyonkarahisar’ın sosyal ve kültürel yapısına katkı yapmak gibi bir hedeflerinin olmadığı ile ilgili ciddi şüpheler akla gelmektedir.
Bu sorunun çözümü noktasında, en önemli görevin üniversite yönetimine düştüğü aşikar olmakla birlikte, Afyonkarahisar milletvekilleri ve sivil toplum örgütlerinin de üniversitenin ihtiyaç duyduğu kadro tahsisinin sağlanması için çaba göstermeleri gerekmektedir.
Nitekim, Temmuz 2012’de Afyon Kocatepe ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitelerine 100’er akademik ve 150’şer idari olmak üzere 250’şer kadro verilmesi konusunda kanuni düzenleme yapılmış ise de, kadro cetvel numarasında yapılan bir yanlışlıktan (akademik kadrolar için cetvel numarası 190 olması gerekirken yasada 78 olarak ifade edilmiş) dolayı bu 250 kadro kullanılamamıştır.
Daha da vahim olanı ise, üzerinden tam 2 yıl geçmiş olmasına rağmen bu yanlışlığın düzeltilmesi konusunda muvaffak olunamamıştır.
Bu örnek bile, hükümette 10 yılı aşkındır bakan düzeyinde temsil edilen, iktidarı ve muhalefeti ile TBMM’de 5 milletvekili bulunan Afyonkarahisar ilinin Üniversiteye nedenli sahip çıktığını ortaya koymak için yeterlidir.
Afyonkarahisar’da da üniversitenin, kentin sosyo-ekonomik gelişmesi üzerindeki etkilerinin görülmesi isteniyorsa, bölgesinde yer alan ve aynı zamanda kurulan üniversitelerin akademik kadro sayılarına bakıldığında, yadsınamayacak bir zafiyet içinde olduğu görülen Afyon Kocatepe Üniversitesinde görev yapan öğretim elemanlarının başka üniversitelere göçü en aza indirgenmelidir.
Bugüne kadar yaşanan göçün sebepleri etraflı bir şekilde araştırılarak, Afyonkarahisar’da kalmayı cazip hale getirecek ve göçü azaltacak tedbirler alınmalıdır.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde görev yapan akademik personelin memnuniyet derecesini artıracak somut tedbirler alınmalıdır. Bu bağlamda, üniversitenin ihtiyaçları için başta siyasiler olmak üzere tüm kesimlerin kısır çekişmelerden uzak, el birliği ile hareket etmesi bir zorunluluktur.
Türkiye Kamu-Sen Afyonkarahisar Temsilciliği ve Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanlığı olarak biz her türlü iş birliğine hazırız.
Yorumlar
Yorum Yap