Gözden kaçırmayın

Mekke'nin fethi ve Kudüs gecesi 31 Aralık'taMekke'nin fethi ve Kudüs gecesi 31 Aralık'ta

Milliyetçi Hareket Partisi Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Mülteci ve kaçak göçmen sorununu TBMM gündemine taşıdı.

MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Ülkemizde son yıllarda ekonomik, sosyal ve kültürel yönden tüm olumsuzluklarıyla etkileyen mülteci ve kaçak göçmen sorunu hakkında gündem dışı söz alarak Türkiye Büyük Millet Meclis’inde dile getirdi. 
Milletvekili Yılmaz yaptığı gündem dışı konuşmada şunları kaydetti: 
“Şunu en başta söylemek istiyorum ki “hiç kimse çerden çöpten bile olsa; evini yurdunu, eşini, dostunu, akrabalarını, doğup büyüdüğü topraklarını isteyerek terk etmek istemez”. Ancak mutlaka mecburiyetten terk eder. 
Ülkemiz kaçak göçmen yol haritası üzerinde olması ve etrafında oluşan sorunlar nedeniyle çok ciddi mülteci ve kaçak göçmen akınına uğramaktadır. 
Ortadoğu ülkelerinden; özellikle İran, Afganistan ve Türkistan coğrafyasından, Avrupa ülkelerine gitmek üzere transit olarak kullanılan bir ülkeyiz. Bu önemli bir rahatsızlık veriyor. 
Mültecilerden ziyade kaçak göçmenler sorunu daha ciddi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Zira ne kayıtları var ne de takipleri.
Önemli maddi kaynaklara ihtiyacımız var
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği mültecileri takibe çalışıyor, AB ülkeleri ise mültecileri Türkiye’de tutmamızı, kendi coğrafyalarına geçmelerini engellememizi istiyor. 
Ama buna mani olmak çoğu zaman mümkün değil. Özellikle deniz yoluyla çok geniş bir sınır var, ayrıca bunların barınmalarının yapılması için çok ciddi maddi ve lojistik bir desteğe ihtiyaç var. Türkiye’nin önemli maddi kaynaklara ihtiyacı vardır. 
Bunlar sağlanmadığı içinde gerek ülkemizin gerekse tüm dünyanın sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Ancak Türkiye için çok öncelikle ve acil olarak bekleyen önemli bir sorundur. 
Özellikle Irak’a ABD’nin demokrasi bombaları atmasından ve Suriye’deki iç savaş sonrası ülkemiz bu sorunu; daha yakından çok sıcak ve yoğun bir şekilde yaşar olmuştur. 
Kayıt ve kontrol dışı yayılmalar var
Önceleri kamplarda iskân edilen insanlar, sınır şehirlerimiz başta olmak üzere tüm ülkemize kayıtsız, kontrolsüz bir şekilde yayılmışlardır. 
Bu yayılma maalesef kayıt ve kontrol dışıdır. Emniyet kayıtlarına göre seçim bölgem olan Afyonda 2012 yılında 1017 kişi kayıtlı mülteci varken bu sayı 2014 Temmuz ayın itibari ile 2144’e ulaşmıştır. 
Bunlar kayıtlı olanlar; hiçbir kaydı-kuydu olmayan kaçak sayısının ilimizde sekiz-on binlere ulaştığını biliyoruz. 
Bu durum ülkemizi ekonomik, sosyal ve kültürel yönden son derece olumsuz etkilemektedir. 
Ahlaki yapıya çok ciddi zararlar veriliyor 
Ülke içinde kontrolsüz şekilde hareket etmeleri asayiş ve ülke güvenliği riski oluşturuyorlar. Kimse bunlara kimlik bile sormuyorlar. Bu durum bu insanları bazı art niyetli, kötü niyetli insanların hedef kitlesi haline getirmektedir. 
Bazıları bunları ucuz hatta boğaz tokluğuna işçi gözüyle görüyor. Bu durum işsizlik problemi ve kayıt dışılığı ve de haksız kazancı cazip hale getiriyor. En yakın yer Aşti’de, diğer illerdeki otogar ve tren istasyonlarında, parklarda terk edilmiş binalarda yerleşip, mesken tutuyorlar.
Bu durum ülkemize yakışmıyor.

Ekonomik sıkıntı içinde olan bu insanlar ülkemizin insanının ahlaki yapısına da çok ciddi zararlar veriyor. 
Para karşılığı veya evlenmek bahanesiyle kandırılanlar yanında, yeni bir fuhuş sektörü doğmasına da sebebiyet veriliyor. 
Hele hele sizin; 12 Ekim 2014 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan Zinanın Suç Olmaktan Çıkartılmasını sağladığınız TCK’nun 26. Maddesindeki değişiklikten sonra bu ahlaksızlık sektörü ülkemizde maalesef çok yol almıştır. 
Ülkemizin her yerinde binlerce kaçak göçmen dilencilik, hırsızlık, kapkaç gibi olaylara karışmaktadır. 
Zorda kalan insanlara kesinlikle yardım edilmeli
Gazetelerin 3. sayfa haberlerinde her gün en azından 3-4 mülteci haberleri görmek mümkündür. Bazı şehirlerimizde mülteciler ile şehir halkı arasında ciddi sürtüşmeler, kavgalar, toplu olaylar gerçekleşmekte, bu illerde daha büyük olaylara zemin hazırlayacak niteliktedir. 
Nitekim İstanbul, Ankara, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş ve Adana’da son birkaç günde yaşanan olaylar bunların habercisidir. 
Zorda kalan insanlara kesinlikle yardım edilmelidir. Ancak bunu bir usul, yönetmelik ve belirli politika içinde kayıtlı ve takipli bir şekilde yapmak esastır. 
Dünyada veya komşularımızdan yüz binlerce insan zor şartlarda. Sadece Suriye halkı değil, Irak’ta Türkmen kardeşlerimiz, Çin’de Uygur Türkleri de çok zor durumda. 
Suriyelilere ülkenin kapılarını kayıt-kuyut aramadan açan Dışişleri Bakanımız her ne hikmetse Uygur Türklerini aylarca hava limanında bekletebiliyor. Uygur Türklerinin lideri Rabia Kader’e Turistik Vize dahi vermeyebiliyor. 
Bu konularda da hassasiyet göstermenizi bekliyoruz. Ülkemizde kayıtsız ve kontrolsüz bir şekilde kol gezen bu sorun önemlidir. 
Hatta ülkemizin insanının huzuru, toplumsal barışı, iç güvenliği ve dış güvenliği de gözeterek acil çözülmelidir. “ dedi.