Gözden kaçırmayın

Bu lezzeti tatmak Afyonkarahisarın da hakkıBu lezzeti tatmak Afyonkarahisarın da hakkı

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı mübarek Kadir Gecesinin yıldönümüne bir kez daha bizi ulaştıran Mevla’ya hamdediyoruz.
Müslümanlar olarak, 23 Temmuz 2014 Çarşamba günü idrak edeceğimiz bu gecenin mana ve ehemmiyetini kavrayarak, yaşantımızı yeniden gözden geçirmek, iyiliğe, hayra ve sırat-ı müstekıyme doğru adımlarımızı daha da sıklaştırmak zorunda olduğumuzu fark ediyoruz. 
Cahiliye toplumu içinde, tertemiz yetişmiş olan ve örnek bir hayat yaşayan Efendimiz (sav), tefekkürle dolu arayışların sonunda, aşkın bir varlık olan Yüce Rabbinden Kadir Gecesinde Vahiy almaya başlamıştır.

Hira Mağarasında Cebrail (as) ona ilk ayetleri getirdiğinde manevi olarak sarsılmış, şüpheye düşmüş, eşi onu teselli edip, böyle bir halin ancak Peygamberlere has olabileceğini bildirerek tam destek vermiştir.
Çünkü O müminlerin annesi, ilk inanan Müslüman, saliha bir eş, dirayetli, ileriyi görebilen, basit hesaplar peşinde olmayan, sabırlı, beyni ve gönlü güçlü bir kadındı. Cebrail (as) ilk vahyi getirdiğinde Efendimizin halet-i ruhiyesi vahiy öncesi ve sonraki durumu bizim için düşünülmesi ve ders çıkarılması gereken bir husustur.
Bugün iyi bir mümin olabilmenin cennetle Cemalullah ile şereflenmenin yolu; bizim için de Efendimiz (sav)e yani onun yüklediği misyona, tebliğine verdiğimiz destekle doğru orantılıdır. 
Bu gece aslında hem Hz,. Peygamber (as) hem de müminler için kader gecesi olmuştur. Kadir; değer vermek manasına gelir. Yüce Allah kullarına o kadar kıymet vermiştir ki; onları yeryüzünde en güzel surette “Ahsen-i takvim” ifadesiyle nitelendirdiği en güzel kıvamda yaratmıştır.
Ve o en büyük merhamet sahibinden gelen Kur’an’ın bir tek suresi bile, üzerinde düşünülüp hakkıyla değerlendirilebilirse, insanın hayatını anlamlı kılacak nice güzel kapıların açılmasına vesile olur.

Kadir gecesi, elbette Kutsal Kitabımızın Hz. Peygamber (sav)’e indirilmeye başlamasının yıldönümü olması hasebiyle, hatırasına binaen kutladığımız mübarek bir gecedir. Lakin Kadir suresinde ifade edilen “Kadir Gecesi”nden maksat biraz daha farklı olmalıdır.
Nitekim o surede, bin aydan daha hayırlı bir zamandan bahsedilir ve gecenin gündüze dönüşmesine kadar, meleklerin ve Ruh’un yeryüzüne peyderpey ayrı ayrı işler için gönderildiği vurgulanır.
Üstelik Allah Resulü Kadir Gecesini sonraki seneler için, nokta bir zaman dilimi olarak belirtmemiş, adeta gizliliğini vurgularcasına Ramazan’ın son 10 gününde aramamızı tavsiye etmiştir. 
Gece; Allah’a yakınlığın zirveye çıkabileceği, feyz ve bereketin coşarak gönüllere akacağı, aynı zamanda teheccüt vaktini hatırlatan bir zaman dilimidir. Gece; gönül dilinde karanlığı sembolize etmektedir.
Kur’an’ın evrenselliği ve mecaz anlatımların birçok ayette kullanıldığı göz önüne alındığında, yürekleri adeta geceye dönüşmüş insanlar canlanır gözümüzün önünde.
Kimi başını bin bir belaya bulaştırarak adeta kendini manada harabeye çevirmiş, kendi varlık sırrını çözememiş, kulluğun tadına varamamış, kimi de belki elinden alınan mal mülk, aile, sağlık vb. bir yığın imtihanlara sabredemediğinden ve bunların sebebini kavrayamayıp isyana düştüğünden aslında yüreğini geceye çevirmiştir. 
Gönül gecesinin gündüze dönüşmesini gerçekten istiyorsak, Kur’an’ın tıpkı Hz. Peygamber’e inişi gibi yüreklere akmasını sağlamak gerekir. Her bir ayet biz kulların karanlık gecesini aydınlığa çevirmek için hayatın her demini en güzel motiflerle süsleyecektir.
“Bir kere azmettin mi artık Allah”a güven, Korkma, Allah bizimle beraberdir” mealindeki ayetler cesareti arttıracaktır. Kim bilir belki de nefsin koyduğu engelleri kaldırmaya ramak kalmıştır.
Belki azıcık daha sabreden, Rabbiyle arasındaki perdeyi kaldırabilecek ve en büyük mükafatları elinin tersiyle itip durmaktan vazgeçip sonsuza dek cennette kalmayı başarabilecektir.

O halde Kadir Gecesinin bin aya bedel olması demek; israf edilen bir ömre nokta koyup, artık yüreği Kur’an güneşiyle tanıştırmaktır. Kadir, hayat motorunun kumandasını nefsin elinden alıp, Hz. Peygamber’in yoluna sermektir.
Kadir; gönüldeki geceye meydan okuyup O en büyük Dost’un yardımıyla, meleklerin eşliğinde cennete giden adımların başlangıcıdır. Kısa bir hayatın semeresini sonsuz mutluluğa dönüştürmektir.

Öyleyse bu anlamlı gecenin somut olarak hatıra değerini kutlamak adına elbette isteyen dilediği kadar Kur’an okuyarak, namaz kılarak, dua ederek vb. ibadetlerle geceyi ihya edebilir, sadaka verebilir, yakınlarını ziyaret eder ama yapılması gereken en önemli husus; tefekkür etmek, yani varlığı, nerden gelip nereye gittiğini, nasıl manevi anlamda kazançlı çıkacağını ve kendine iki cihanda bunca ikramda bulunan Rabbine nasıl yakınlaşacağının hesabını yapmaktır.
Ailesinin ve sorumlu olduğu kişilerin iki cihan saadeti için neler planlaması gerektiğini fark etmektir. Dünya Müslümanlarının sıkıntılarına karşı duyarlı davranarak maddi manevi her açıdan sorumluluk hissetmek ve bunun gereğini yapabilmektir.
Nefse, şeytana ve şeytanın adeta hizmetkarı gibi davrananlara karşı sağlam bir duruş sergilemektir.

Kadir değer katmaktır. Kur’an bir geceye değer kattığında, onu bin aydan hayırlı hale getiriyorsa, bir gönlü elbette ihya edecektir.
Rabbimizin verdiği değeri biz de kendimize çok görmeyelim. İnsan cennette Mevlayı seyretmek, ve dostlarıyla birlikte o mana aleminden en büyük mutluluğu tatmak için yaratılmıştır. Nefsin, Rabbi gönülden uzaklaştırma çabasına rağmen, biz kalbimizi sahibimizin, tadına doyulmaz eşsiz sevgisiyle dolduralım.
Bugün gönül kabını ne ile doldurursak yarın onu götüreceğiz. O müstesna kabı O’nunla doldurup, O’na O’nu götürelim. Bu yükün hesabı olmaz. Hz. Peygamber misali Mevla’ya olan sevgi dilden gönüle, davranışlara ve hayata yansımalı ki, samimi olsun.
O yüce sevda ile gönüllerini yıkayanlardan olup Kadir Gecesinde Kaderimizi değiştirmek için ömre bedel bir an yaşayalım. Dünya üzerinde büyük sıkıntılara göğüs gererek hayat mücadelesi veren kardeşlerimize olan vazifelerimizi de yerine getirerek dua ile birlikte somut adımlar atalım. Maddi manevi yardımlarımızı esirgemeyelim.

Bu vesile ile başta Afyonkarahisarlı kardeşlerimizin, bütün vatandaşlarımızın ve İslam aleminin Kadir gecesini tebrik ediyor, hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.