Gözden kaçırmayın

Berberler ve Kuaförler Odası yine gönüllere dokunduBerberler ve Kuaförler Odası yine gönüllere dokundu

Milliyetçi Hareket Partisi Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan atamalar ve halen boş bulunan kadrolar ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. 
 
MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 
 
“Bu günlerde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bulunan okulların mevcut müdürlerinin okullarında müdür olarak devam edip etmemeleri ile ilgili puanlama süreci devam etmektedir.

Bu puanlama süreci Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan takvime göre 15 Ağustos 2014 tarihinde bitecek ve akabinde de 28-29 Ağustos 2014 tarihinde görevlendirmeler neticelenecektir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinden 01 Mart 2014 tarihinde AKP Milletvekillerinin oylarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve 14 Mart 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı yasa, her türlü uyarılarımıza, muhalefetimize rağmen çıkarılmış ve buna bağlı olarak Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan yönetici görevlendirme yönetmeliği icraata konulmuştur. 
 
Eğitim ciddi bir iştir, acemi ellere bırakılamaz
 
Bu yasa ve yönetmelikle okullar kaosa sürüklenmekte ve eğitim çalışanları arasındaki iş barışı bozulmaktadır. Mevcut yöneticiler belirli bir tecrübe ve birikime sahiptir.
Tecrübe ve birikim önemli bir niteliktir, bunları heba etmeyin. Milli Eğitim Bakanlığında 2 yıl önce bürokrat kıyımı yaptınız, sonuçları ortada.
En basit örnek; yaptığınız TEOG sınavının sonuçlarını doğru olarak vermeyi dahi beceremediniz. Tercihleri alırken puanları tekrar hesapladınız. Bu acemiliktir. Bu beceriksizliktir. Bu ciddiyetsizliktir. Eğitim ciddi bir iştir, acemi ellere bırakılamaz.

 
Benim seçim bölgem olan Afyonkarahisar da 8500 norm kadronun 1800 tanesi boştur ve halen 1370 adet dersliğe ihtiyaç vardır, 273 okul yöneticisi şuan değerlendirme sürecindedir.
4 yıllık müdürlük yapmış olan okul müdürlerine öğrenci meclis başkanı, okul aile birliği başkanı, yardımcısı, öğretmenler kurulunca seçilmiş iki öğretmen, en kıdemli ve en kıdemsiz öğretmen okul paydaşı olarak toplam 40 puan üzerinden değerlendirme yapacaklardır.

Bu puanlama okul yöneticilerini aslında otorite açısından zayıflatacak, objektiflikten uzaklaştıracak, öğrenciye, veliye ve öğretmene mahkûm hale getirecektir.

60 puanlık bir değerlendirme de Milli Eğitim Müdürlüklerince yapılacaktır. Şimdi sizlere soruyorum: Yüzlerce okulun bulunduğu yerleşim birimlerinde Milli Eğitim Müdürlükleri hangi okul müdürünü ne kadar tanıyıp değerlendirebilecektir? Aynı yasa ile Milli Eğitim Müdürlerinin de değiştirildiği bir vakıadır.

Yeni atanan bir Milli Eğitim Müdürü Okul Müdürlerini nasıl değerlendirecektir? Burada hangi dinamiklerin, yönetici atamayla ilgili yetkisi ve sorumluluğu olmayan hangi kişi ve kuruluşların devreye gireceği bakanlıkça bilinmekte midir? Bu yönetmeliği hazırlayanlar okulları her yıl iki defa denetleyen eğitim müfettişlerini değerlendirici olarak almamışlardır?
Okulları senede iki defa denetleyen müfettişin değerlendirme hakkı yok, ama henüz yeni atandığı bir ilde veya ilçede bir okul müdürünün elini sıkma, kurumunda bir bardak çay içme fırsatı bulamayan il veya ilçe milli eğitim müdürünün 60 puan üzerinden değerlendirme yaparak belirleyici olma hakkı var. Bu tek kelimeyle garabettir. 
 
Bizden olmayanlar okullarda yönetici olamayacak yaklaşımı yanlıştır
 
Biz bu yönetmeliğin doğuracağı mağduriyetlerin, iş barışı bozulacak, liyakatsiz ellerde çiftliğe dönebilecek okulların kaygısını taşırken Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen’in Nisan ayında Afyonkarahisar Öğretmen Evinde yaptığı toplantıda “bizden olmayanlar okullarda yönetici olamayacak” şeklinde ifadelerin kullanıldığı, hatta daha da ileri gidilerek Sanal Okul Müdürü listeler yapıldığı, bazı Eğitim Bir-Sen üyelerinin okul beğendirilmek üzere hâlihazırda görevinin başında olan yöneticilerin okullarına gönderildiği yönünde duyumlar almaktayız. 
 
Bu seviyesizlikler de bize yönetici atamada etkili olacak yetkisiz ve sorumsuz dinamiklerin kimler, hangi kuruluşlar olduğunu açıkça göstermektedir. Sayın Nabi Avcı; bu yönetmeliği yandaşlarınızı müdür yapmak için mi çıkardınız, yoksa ehil yönetici seçmek için mi? Bu seviyesizliklerden haberiniz yoksa şimdi haberiniz oldu. Buna meydan vermeyeceğinizi ümit ediyorum.
Zira böyle bir fiil Türk Ceza Kanuna göre(257/1 ) suç teşkil etmektedir. Eminim ki Milli Eğitim Yetkilileri birilerin kayırarak böyle bir suçu işleyip hâkim karşısında hesap verecek pozisyona düşmeyecektir.
 
Sonuçta kötü de olsa da bir yönetmelik çıkmış ve bu yönetmelik doğrultusunda değerlendirme süreci başlamıştır. Değerlendirme yapılırken puan verecek herkes, milli eğitim yetkilileri de dâhil puan vermeme gerekçesini belgelendirmek, delilerle ortaya koymak mecburiyetindedir.
Aksi takdirde bu durum yine idari mahkemelere gidecek, her zaman olduğu gibi mahkeme kararları yüzünüze tokat gibi yapışacaktır. Ben milletvekili olarak bölgemde bulunan 273 okul müdürünün durumunu yakından takip ediyorum, edeceğim. Onlara her türlü desteğimi vereceğim gibi, milletvekili olarak ta bu durumu her türlü yasal zemine taşıyacağımın bilinmesini istiyorum.
 
Yapılan yanlışları da gözler önüne sermekle mükellefiz
 
Biz yapılan olumlu çalışmaları takdir ettiğimiz gibi, yanlış yapılanları da gözler önüne sermekle mükellefiz. Okulların yönetici görevlendirme sorununu çözmek için;
 
* Okul yöneticisi görevlendirme ibaresi kaldırılıp, okul yöneticisi atama şekline dönüştürülmelidir. 
 
* Mevcut yöneticilerden başarısızlığı müfettiş raporuyla tespit edilenler dışında tümü tekrar görev yerlerine görevlendirilmelidir. Başarısızlığı ispatlı, belgeli olan kim varsa görevden alınsın buna itirazımız yok. Bunu yaparken de siyasi düşünce, sendika üyeliği ayrımı yapılmamalıdır. 
 
* Yasal düzenleme yapılarak mevcut okul yöneticileri genel idari sınıfa geçirilmeli ve müktesep hakları mutlak surette korunmalıdır. Şu anki okul yöneticilerinin tamamına yakını yazılı, sözlü sınavlardan geçerek yöneticilik hakkı kazanmışlardır. Bu hakkın ellerinden sebepsiz yere alınması hukuksuzluktur. Hak gaspıdır.
Bu insanlar sınavlara hazırlanmak için o kadar emek sarf etmişlerdir. Bunu sebepsiz yere nasıl alırsınız?
 
Milli Eğitim Müdürlerini hakkaniyet içerisinde iş yapmaya davet ediyorum
 
* Ayrıca 20-30 yıl aynı okulda müdürlük yapan var lafları kullanılmaktadır. Bu söz son derece mesnetsizdir, çünkü okul yöneticilerine 2005 yılından itibaren rotasyon uygulaması yapılmıştır. Rotasyon uygulaması en son 2013 yılda yapılmıştır. Bu durumda okul yöneticisi 
nasıl aynı okulda 20-30 yıl çalışılabilir ki? Okul yöneticilerini görevden almak için söylenmiş, altı boş bir sözdür.
 
* Okullar siyasi kadrolaşma yeri değil, eğitim yeridir.12 yıldır uyguladığınız birçok yanlış politikalarla eğitimi sorunlar yumağı haline getirdiniz, kendi başarısızlığınızı ve beceriksizliğinizin faturasını okul yöneticilerine kesemezsiniz.
Okul yöneticileri sonuç itibariyle eğitim politikası üreten değil, siyasi iradenin ürettiği eğitim çalışmalarını uygulamak zorunda olan memurlardır. Siyasi irade ne emretmişse okul yöneticileri onu yerine getirmiştir.
Eğer ortada bir başarısızlık varsa, bu politikaları ve uygulamaları üreten Milli Eğitim Bakanı ve üst düzey bürokratlarınındır. Okul yöneticilerinin değil.
 
Bu hususta başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere, illerdeki, ilçelerdeki Milli Eğitim Müdürlerini hakkaniyet içerisinde iş yapmaya davet ediyorum. Yönetici görevlendirme sürecini yakinen takip ediyoruz.
Tespit edilen haksızlık hukuksuzluk, her türlü ayrımcılığa karşı her türlü hesabın sorulacağının bilinmesini saygıyla ifade ediyorum.” Dedi.