Gözden kaçırmayın
Kütahya ve Uşaktan bile gerideyiz Bildiğiniz üzere dershane yasa tasarısı adıyla çıkarılan yasa; müsteşar dışında üst düzey yöneticiler ile taşra teşkilatı yöneticilerinin kıyım yasasına dönüştü.
Okul müdürleriyle ilgili değerlendirme yapan il ve ilçe şube müdürleri hakkında “görevi kötüye kullanmak” tan suç duyurusunda bulunduk.
Yönetici görevlendirmelerde AKP teşkilatları ve yandaş sendika belirleyici olmuştur.
Türkiye’de öyle bir iktidar anlayışı var ki; siz ne derseniz deyin, demokrasi içinde kabul edilmeyen, hukuk içinde hiç olmaması gereken hususlar dahi meşru hale getirilmiştir.
STK’ların etkin olabilmesi için o ülkede anladığımız anlamda kâmil bir demokratik hayatın ve hukuk devleti ilkelerine saygının olması lazım. Türkiye’de evrensel anlamda bir demokrasi yok.
17 Aralık operasyonlarından sonra artık iktidar tamamen hukuktan uzak tavırlar sergilemeye başladı. Yöneticilerin görevden alınmasında da aynı mantık var.
O mantık şudur: “Benim adamım olan yöneticiyle yoluma devam ederim. Benim değirmenime su taşımıyorsa o idareciyi istemiyorum.” Böylesine bir mantıkla mücadele etmenin iki yolu var.
Bir; tepki göstermek, iki; hukuk devleti ilkeleri içinde bağımsız yargıya güvenerek yargı kararlarıyla bu yanlışın üzerine gitmek. Ama ne yazık ki tepkiler duyulmuyor.
Bugünden sonra aramızda nesillere taşıyacağımız bir husumet oluşturulmuştur.
Bu dünyada da öteki dünyada da iki elimiz yakanızda olacaktır.
Hakkından fazlasını isteyen namerttir. Hakkı için mücadele etmeyen de namerttir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Yorumlar
Yorum Yap