Gözden kaçırmayın

Fiyatlar  Afyon Belediyesinden de ucuzFiyatlar Afyon Belediyesinden de ucuz

MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, TBMM’ de gündem dışı söz alarak Eğitim Sisteminde yaşanan sıkıntıları dile getirdi.
 
MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Türkiye’deki Eğitim Sistemi ve Yaşanan Sorunlar hakkında gündem dışı söz alarak TBMM’de bir konuşma yaptı.
 
Milletvekili Kemalettin Yılmaz, gündem dışı olarak yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
 
Milletvekili Yılmaz, “Takdir edersiniz ki; her şeyin temeli eğitimdir. Maalesef 12 yıllık devri iktidarınızda en çok yıpratılan, en çok oynanan, en çok tartışılan ve en çok siyasete alet edilen kurumlarımızın başında eğitim sistemimiz gelmektedir.
 
Adı üstünde milli olması gerekirken maalesef sayenizde ırki ve mezhebi ayrılık tohumlarının ekildiği ve yerli yersiz tartışmaların odağı olmuştur okullarımız.
 
Sorunlu bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız
 
Her değişen Milli Eğitim Bakanı ile yeni bir sistem, yeni bir müfredat, yeni bir kadrolaşma çalışmalarına sahne olmuştur.
 
Olan velilerimize, çocuklarımıza ve öğretmenlerimize olmuştur. Tüm bunlar ciddi bir zaman ve kaynak israfına sebep olmaktadır. Ne veliler ne öğretmenler ne de öğrenciler önünü, yarınını görememektedirler.
 
Eğitim sistemimizle bu kadar sık oynanması kesinlikle ülkemizin yararına olmamıştır. Gelinen noktada;
 
-Öğretmen tedirgin,
-Veli tedirgin,
-Öğrenci tedirgin,
-Geleceğimiz sıkıntıdadır.
 
Buna sebep olanlar bunun hesabını iki cihanda da vereceklerdir. Eğitimimizin pek çok sorunu vardır. Zaman darlığı nedeniyle önemli ve güncel olanlara değinmekle yetineceğim.
 
Atamalar tam bir haksızlık ve hukuksuzluk örneği
 
AKP iktidarı döneminde bir türlü öğretmen açığı kapatılamamıştır. Atama bekleyen binlerce öğretmen hazır beklerken, bunlara kadro vermek, asaleten atamak yerine vekil öğretmenliği tercih etmek, ek ders ücretli öğretmenliği tercih etmek eğitimimizi ciddi şekilde zora sokmaktadır.
 
Genellikle ahbap, tanıdık ve siyasi saiklerle görevlendirmeler haksız uygulamalar insanlarımızı tedirgin etmektedir.
 
Hele geçtiğimiz aylarda yapılan Müdür atamaları ise tam bir haksızlık ve hukuksuzluk örneği olmuştur. Bu atamalarda Memur-Sen denilen sarı sendika mensupları, idareci kadrolarına çöreklenmişlerdir. Tamamen sübjektif değerlendirmelerle yapılan bu atamalarda ne liyakat, ne ehliyet, ne hakkaniyet, ne de adalet vardır.
 
Binlerce idarecinin hakkı gasp edilmiştir. Dolayısıyla okullarımızda ki bu hukuksuz uygulamaları yapanların yanlarına kar kalmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. İnanıyorum ki, her türlü tehdit, şantaj ve rüşvetlerinize rağmen Türkiye’de hala vicdan ile cüzdan arasına sıkışmamış hakim ve savcılar vardır.
 
Öğretmenlerimizin mağduriyetleri göz ardı edilmemelidir
 
Öğretmenlerimizin ücretleri gerek görev gerekse sosyal statüleri gereğinin karşılanmasından çok ama çok uzaktır. Öğretmenlerimizi yoksulluk sınırına mahkûm ettiniz.
 
24 Kasım Öğretmenler Günü elleri öpülesi öğretmenlerimizi yılda bir gün hatırlamak ne kadar doğrudur takdirlerinize bırakıyorum.
 
Atama bekleyen öğretmenlerimiz içinde de en çok haksızlığa uğrayan branş öğretmenlerimizin mağduriyetleri göz ardı edilmemelidir.
 
Hele hele mücadele noktasından müzakere ve anlaşma noktasına geldiğiniz terör örgütünün okul, dershane ve yurt yakmasına seyirci kalmanız kabul edilemez. Yazık değil mi? Okulsuz, dershanesiz ve yurtsuz kalan çocuklarımıza, yazık oluyor geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza…
 
Taşımalı eğitim tam bir kepazelik
 
Taşımalı eğitim deseniz tam bir kepazelik. İhalelerin geç yapılması, iş bilmez idarecilerin derdinin yine çocuklarımız çekiyor. Karda kışta traktör römorkün de veya balık istifi dolmuşlarda ömürleri geçiyor. Diğer taraftan karayolları kantarları tarafından bu çocuklarımız koyun gibi tartılmaları ise tam bir rezalet.
 
Biran için empati yapın ve bu çocukların yerine kendi çocuklarınızı koyun…
 
Çok yazık oluyor…
 
Ondan sonra da eğitim eşitliğinden bahsedeceksiniz. Mümkün mü sizce…
 
Eğitimdeki problemlerimizi doğru teşhis edip doğru çareler üretmeliyiz. zira dün yapılan hatalar bugün karşımıza; çocuk ölümlerini, çocuk gelinleri, boşanmaları, kadına şiddeti, görevliye şiddeti, işsizliği, yalanı, dolanı, talanı, terörü, uyuşturucuyu, katliam gibi işçi ölümleri, trafik kazalarını, kutsallarımızın istismarını, kültür erozyonunu, bilgi kirliliğini, haksızlığı, hukuksuzluğu, havuz birikimlerini, ayakkabı kutularını, sıfırlamaları, takaralar makaraları, tehditleri, şantajları, rüşvetleri ve onlarca olumsuzluğu çıkarmıştır.
 
Yarım imam dinden, yarım doktor candan eder
 
Biz ülke olarak bu olumsuzlukları hak etmiyoruz. Bugün gerekli tedbirleri almaz isek eğitimdeki bu problemler yarınlarda; tarımda, sağlıkta, ekonomide, güvenlikte, eğitimde, siyasette telafisi mümkün olmayan yeni yeni sorunlara zemin hazırlayacaktır.
 
Unutmayalım ki; yarım imam dinden, yarım doktor candan eder.
 
Doğru, çalışkan, inançlı, ülküleri olan, dünden ders çıkartmak bugünü değerlendirebilen, yarınlara hazırlanan daha iyiyi, daha güzeli daha mükemmeli arayan, saygı, sevgi, hak, hukuk ve adaleti ön planda tutan, nesillerin yetiştirilmesi için bugün biz bize düşeni gelin hep beraber yapalım.
 
Yarın çok geç olabilir. Taktir edersiniz ki, Eğitim Şart…