Dr. Mahmut Koçak`tan tarihi manifesto

Gözden kaçırmayın

Köylülerin su kavgasına Valilik son noktayı koydu

Dr. Mahmut Koçak`tan tarihi manifesto: Hepimiz Alevi, Ehli Kerbala, Vatan Evlatlarıyız... Yanlış Giden Bir Tarihe Dur Diyoruz!
Alternatif Politikalar Merkezi Başkanı Dr. Mahmut Koçak Alevi sorunun tekrar gündeme gelmesi üzerine tarihi bir manifesto yayınladı. Dr. Mahmut Koçak`tan kritik çağrı:Çözüm sürecinde revizyon zorunluğu ve irade kararlığı şart... Bunun için...
 
Dr. Mahmut Koçak`tan tarihi konuşma:Yeni Türkiye, Türk-İslam dünyasının son umududur... Mücadelemiz daha yeni başlıyor! 
İşte Mahmut Koçak`ın o açıklaması
Alternatif Politikalar Merkezi olarak Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü adına çalışmalarımıza devam ediyoruz.
20 Eylül 2014 için planladığımız Türkiye Alevi vakıfları federasyonu 2. başkanı Doğan Bermek ve Cübbeli Ahmet Hoca’nın bizim moderatörlüğümüzde gerçekleştirecekleri güzel bir projemiz vardı.”BİR OLACAĞIZ”.
O gün IŞİD elinde rehine bulunanların tam da yeniden ülkemize kavuşacakları mutlu günümüze denk geldi. Devlette sorumluluk makamında bulunan dostlarımızın bilgi ve tavsiyeleri , rehinelerin can güvenliği endişesi, bize bu toplantıyı iptal ettirdi.
Bir kişi bile olsa önce can.Bu toplantı için kaleme aldığım düşüncelerimi 2 ayı aşkın bir süre sonra siz değerli kamuoyu ile paylaşmak istedim. 
Kerbela nedir?
Bugün yaşadığımız bütün sorunların çözümü Kerbela`yı iyi bilmekten geçer.Kerbela, Müslüman ümmetinin asırlar boyunca düçar olduğu belaların, müsibetlerin kaynağıdır.
Kerbela kan ve şiddettir.Kerbela gemlenemez iktidar hırsıdır.Kerbela kardeş katlidir.Kerbela tefrikadır.
 
Kerbela peygamberin soyuna yönelik bir saldırıdır.Kerbela Ehli Beyt`i ve asırlar boyunca da bizi, hepimizi yakan ateştir.
O nedenle, mesele Kerbela`da başlamıştır ve mesele yine Kerbela`da çözülecektir.
Bugün, bugüne kadar yapılmamış bir eylemi yapmak zorundayız:Zamanı geriye, taa 1400 sene öncesine alarak yine Kerbela`ya dönmeliyiz.
Yezid fitnesini ve zulmünü Kerbela toprağına ebediyyen gömmeliyiz.
 
Ehli Beyt`in barış ve kardeşlik mesajını Müslüman aklı ve ruhaniyetiyle çağlar üzerinden aşırarak bugüne intikal ettirmeliyiz.
Hüseyin efendimiz adına ve karşıtları adına 1400 senedir kan döken, zulüm gören veya yapanlara onun barış ve kardeşlik mesajını net bir şekilde bugüne taşımalıyız.
 
Ehli beyt mazlumlarının asla istemediği bir savaşı o mübarek insanlar adına vekaleten yürütenler Müslüman ümmetine tefrika, zulüm ve acıdan gayrı bir şey vermediler.Şimdi başka bir yola dönmek zamanı.
Ortadoğu ve İslam dünyasında yaşananlar bizi yeni bir düşünce ve idrak çizgisine zorluyor.
Şimdi ehli Beyt`in temiz ve aziz ruhaniyetlerinden, kerbela mazlumlarından yeni ve hakiki bir vekalet alma vaktidir.Bu onların manevi vekaletiyle yeni bir Müslüman barışı çağı başlatmaktır.
Bunu başarabiliriz.Zira barış bir Ehli beyt davranışıdır.Barış bir Müslüman tutumu ve tercihidir.Barış Islamın kendisidir.
Aziz milletimiz,Türkiye fay hatlarının üzerinde yaşayan bir ülkedir.Düşman bu fay hatlarını kırmak ve sosyal zelzeleler meydana getirmek için her şeyi yapıyor.
Çok şükür ki devletimiz, ülkemizi bu fay hatlarını kırdırmamak için ellerinden geleni yapıyor.Etnik, mezhepsel ve ekonomik fay hatlarıdır bunlar.
Yoksulluk fay hattını önemli ölçüde ortadan kaldırmak üzereyiz.Millet olarak büyük bir sabır ve fedakarlıklarla Kürt fay hattını bir tehdit olmaktan çıkarmaya çalışıyoruz.
Alevi fay hattı istismara açık bir şekilde tüm çabalara rağmen önümüzde duruyor.Oysa ehli beyt sevgisiyle dolu olan bu ülke bu sorunu çoktan çözmeliydi.
Ortadoğu`da mezhep savaşları yaşanırken,Yezidler İslam coğrafyasını kan deryasına dönüştürmüşken biz bu sorunu çözebilmeliydik, çözebilmeliyiz.
Bu yönde harekete geçmiş olan hükümet iradesinin iyi niyetli çabalarına güveniyoruz. Muhalefet ve meclis dışındaki partilerden de bu konuda daha fazla siyaset üstü gayret bekliyoruz.
Vatansever Alevi kardeşlerimizin barış istediklerini biliyoruz.Onların asırlar boyu maruz kaldıkları haksızlıkları da biliyoruz.Ama bu sorunların tamamını çözebilecek güç ve kudrete de sahip olduğumuza inanıyor ve biliyoruz.
O zaman şimdi değilse ne vakit?Öyleyse ne duruyoruz?Tahrif edilmiş, yanlış yorumlanmış bir vekaleti bir barış ve kardeşlik inşası için yeniden hayata geçirelim.
Ve kendimize basit bir soru soralım:Hz. Hüseyin efendimiz ve tüm ehli beyt bugün yaşasaydı acaba bize neyi tavsiye eder, nelerdenden uzak durmamızı isterlerdi?Çözüm bu soruya verilecek cevaptadır.
Şimdi en gür bir sada ile haykırma zamanıdır:İnsan kanı dökene hele Müslüman kanı dökene lanet olsun!Yezidlerin boynu devrilsin!Ehli Beyt`e selam olsun.