Gözden kaçırmayın
Afyon Belediyesi kamu oyuna duyuru yaptıAfyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğince düzenlenen Hizmetiçi Eğitim Programı’nın ikinci oturumunda Merkez Odaları ile İlçe Odaları’nın genel sekreterlerine iletişim becerileri anlatıldı.
Sandıklı Safran Thermal Resort Oteli’ndeki konferansta Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim Tasarımı ve Grafik Bölümü Başkanı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu “Sağlıklı İletişim ve Beden Dili” konusunda bilgiler verdi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan toplantıda Birlik Başkanı Abdülkadir Konak, Başkan Vekili Hasan Mutlu, Birlik Yönetim Kurulu Üyeleri Atila Kocabaş, Ahmet Tan, Ceylan Güler, Muzaffer Âşık, Burhan Özdemir, Birlik Genel Sekreteri Oğuzhan Caymaz ile Merkez Odaları ile İlçe Odalarının genel sekreterleri hazır bulundu.Konuşmasının başında canlılar dünyasından çeşitli iletişim örnekleri sunan Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, Mevlâna Celâleddin-i Rumî’nin ‘Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.’ sözünü hatırlatarak şunları söyledi:
“Doğadan, çevremizden, özellikle canlılar dünyasından iletişim konusunda alacağımız nice dersler vardır. Birbirine düşman oldukları bilinen hayvanlar bile kimi zaman bir araya gelip dostça, kardeşçe bir tutum sergilerken insanların sudan sebeplerle çekişmelerini, kavgaya, hatta savaşa tutuşmalarını anlamak zordur.
Ne yazık ki, günümüzde insanların çoğu duvar örüyor, pek azı köprü kuruyor. Etrafımıza baktığımızda, ya kendi zihnimizde ve beynimizde ördüğümüz sanal duvarlarla ya da başkalarının ördüğü duvarlarla veya dikenli tellerle karşılaşıyoruz. İnsan iletişiminde amaç, engelleyici değil, kolaylaştırıcı olmaktır.”
İletişimin düzgün ve sağlıklı biçimde yürütülebilmesi için bazı önerilerde de bulunan Doç. Dr. Nakilcioğlu, “Sağlıklı iletişim, ne söyleyeceğini bilmek; ne zaman söyleyeceğini bilmek; nerede söyleyeceğini bilmek; nasıl söyleyeceğini bilmek ve iyi dinlemektir. Dinlemesini bilmeyen, söylenen mesajı tam olarak algılayamaz, dolayısıyla buna uygun cevabı da üretemez. İyi dinleyici aynı zamanda iyi bir hatiptir.” şeklinde konuştu.Çalışma ortamındaki en büyük tehlikenin zehirli dil olduğuna dikkat çeken Nakilcioğlu, “Kimseyi gerekli-gereksiz suçlamayın; sürekli hata bulmaya, eksik yazmaya çalışmayın; kimseye hakaret etmeyin; kimseye isim takmayın; kimseyi küçük düşürmeye kalkmayın; işyerinde mobbing yapmayın; kimse üzerinde psikolojik baskı kurmayın ve en önemlisi, sözünüzü bilin. Aklınıza gelen her şeyi söylemek zorunda değilsiniz.
En etkili iletişim silahı olarak insana bir dil verilmiştir, ama onu kontrol etsin diye iki de dudak verilmiştir.” dedi.
İletişimde beden dilinin de ağırlıklı bir yeri olduğuna değinen konuşmacı, beden dilini simgeleyen eller, ayaklar, duruş, oturuş, ses tonu, vurgular, göz ve yüz yapısı, omuz ve beden hareketleri gibi çeşitli faktörlerin dışarıya sürekli mesaj vermekte olduklarını kaydetti ve “Ağız konuşmasa bile, vücudumuz her an konuşmaya ve bizi ele vermeye devam ediyor. Ağız dili yalan söyleyebilir, ama beden dili yalan söyleyemez.” ifadelerini kullandı.
İnsanların ilk iletişim aracının beden dili olduğunu vurgulayan Nakilcioğlu, “İnsanlar sizi giysilerinizle karşılar, düşüncelerinizle uğurlar, ama düşüncelerinize de giysileriniz değer katar. İnsanın iç temizliği her şeyden önemlidir, ama kalbin temizliği yanında kalıbın da temiz olması gerekmez mi? Kişi, ruhuyla da bedeniyle de gerçek anlamda ‘insan’ olmalıdır. Mevlâna diyor ki: ‘Nice insan gördüm, üstünde elbise yok, nice elbise gördüm içinde insan yok.’
Konferanstaki konuşmasında liderlik ve ekip çalışması konularına da değinen Doç. Dr. Nakilcioğlu, “Ekip çalışması orkestra gibidir. Orkestra ise gücünü uyumdan alır. Orkestrada solist yoktur, tek ses, tek renk, tek ahenk vardır.” dedi.Kurumsal başarıda takım ruhunun önemine vurgu yapan Nakilcioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarihsel geçmişimizdeki sayısız örnekten biliyoruz ki, birlikten kuvvet doğar. Her ortamda göz önünde bulunduracağımız temel ilke, ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!’ olmalıdır. İşyerinde ‘Ben’ yok, ‘biz’ vardır. Bu ‘benim’ değil, ‘bizim’ ürünümüz diyebilmeliyiz. Daima dostça kenetlenelim, birbirimize saygılı olalım.
Arkadaşlarımızın eksiğini tamamlayalım. Asla gevşeklik göstermeyelim, elimizi taşın altına koyalım.Bu konuda yönetici konumundaki kişilere daha çok sorumluluk düşmektedir. Başarılı yöneticiler, söyledikleri gibi davranırlar; tutarlıdırlar; yol göstericidirler; strateji sahibidirler; motive edicidirler; kimseyi incitmezler, kimseden incinmezler; kendilerine güven duyarlar, çevrelerine de güven verirler.”
Her yöneticinin gerçekte bir önder olduğunu hatırlatan Nakilcioğlu, bir toplumda nasıl olunduğuna ilişkin seçenekleri şöyle sıraladı:
“Zorla önder olunur (diktatör), atamayla önder olunur (müdür), şans eseri önder olunur (talih kuşu) ya da seçimle, istekle önder olunur (doğal lider). Topluma yön verenler, işte bu doğal liderlerdir.
Liderlik konusunda dünyaca otorite kabul edilen ünlü İngiliz bilim adamı Prof. Dr. John Eric Adair diyor ki: ‘Liderler tevazu sahibi olmalıdır. Liderlik ettikleri gruba veya organizasyona şahsî kibirlerini dayatmak için değil, onlara hizmet etmek ve onlardaki potansiyeli harekete geçirebilmek için orada bulunduklarını hatırlamalıdır.
İhtiyaç hissedilen şey, insanların görüş ve düşüncelerinin hayata taşınmasını kolaylaştıran, beklenti ve ihtiyaçlara karşılık gelen, dayatmacı değil, özgürlükçü bir liderliktir. Bu evrensel ve değişmez liderlik rolü, en çok Hz. Muhammed örneğinde ete, kemiğe bürünmüştür. Hz. Muhammed’in el-emin (güvenilir) ve dürüst olması, liderliğinin en önemli özelliklerindendir.
Sorumluluğuna veya emanete ihaneti düşünülemez. Liderlik için en önemli ilkeler olan güvenilirlik ve dürüstlük Hz. Muhammed’de en üst noktadadır.’Türkçe dahil, dünyanın pek çok diline çevrilen ‘Hz. Muhammed örneğinden hareketle LİDER’ isimli kitabında söz konusu Hıristiyan bilim adamı, gerçeği dürüstçe teslim ediyor.”
Toplantının sonunda Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Abdülkadir Konak tarafından Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu’na katkılarından dolayı çini tabak ve teşekkür plaketi takdim edildi.
Yorumlar
Yorum Yap