Gözden kaçırmayın

Köylülerin su  kavgasına Valilik son noktayı koyduKöylülerin su kavgasına Valilik son noktayı koydu

Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, fedakârca çalışarak kamuya doğru bilgi verme gayreti içerisinde olan ve çok zor koşullarda görevini icra eden, tarafsız ve ilkeli bir şekilde ulaştırmaya çalışan basın mensupları ile ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ nedeniyle bir araya geldi.

Öğretmen evinde gerçekleştirilen programa Vali Hakan Yusuf Güner, Milletvekili Halil Ürün, Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Baro Başkanı Turgay Şahin, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Yusuf Kenan Topçu, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı M. Emin Güzbey, Gazeteciler Dayanışma Derneği Başkanı ve Ege Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Abdioğulları, İl Müdürleri İlimizdeki Gazete Sahipleri, İnternet Haber siteleri, radyolar ve ulusal basın temsilcileri ile yerel basın mensupları katıldılar.

Programda konuşan ve tüm gazetecilerin ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan Vali Hakan Yusuf Güner; “Özellikle bugün Dünya Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bizim için klasikleşmiş, sizin için bizim dönemizde ilk defa yapılan bu güzel toplantıya katıldığınız için herkese en kalbi teşekkürlerimi iletiyorum.
Bizler görev yaptığımız her ilde bugün itibarıyla tüm basın mensuplarını Valilik çatısı altında bir ve bütün olarak toplamayı şiar edindik.
Bu benim bu şekildeki 6. organizasyonum. Bu vesile ile bu davetimize icabet eden bütün kardeşlerime, muhabirinden, fotoğrafçısından, habercisinden, gazete sahibinden, yazarından, cemiyet ve dernek temsilcisinden bütün arkadaşlarımıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

Basın sizler için bir iş ve meslek olmakla birlikte aynı zamanda yaptığınız işin niteliği ve vasfı itibarıyla bir kamu hizmetidir.

Bizlerin icranın başında olan biri olarak yaptığı çalışmaların, beraber ve eş güdüm içerisinde yönetilmesi, iyi bir koordine ile işin sevk ve idare edilmesi, inanıyorum ki sizlerin iş ve idaresi ile daha kolay daha başarılı ve daha net hale getirmektedir.
Bu yönüyle bizler hiç kimseyi birbirinden ayırt etmeden basın ilkelerine, ahlak ilkelerine ve yöremizin iyi tanıtılması prensibini şiar edinen siz değerli kardeşlerimizle beraber yaptığımız bütün çalışmaları devlet ciddiyetiyle paylaşmaya devam edeceğiz.

Ben bugün vesilesi ile bizlerle hep birlikte olan, zaman zaman üşüyen, aç kalan, çilelere maruz kalan, bütün kardeşlerimize saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Bizim kapımız devlet kapısıdır.
Devlet kapısı birlik kapısı demektir. Vali demek koruyan, yöneten, kollayan demektir. Bizler bu terbiye ile bu ciddiyetle, hiç birinizi birbirinizden ayırt etmeden inşallah geçmişte olduğu gibi bugünde el ele gönül gönüle ilimizde çalışmaya, ilimizdeki sorunlara hep beraber derman olmaya, ilimizde hayırlı işlere vesile olmaya devam edeceğiz.
Tabi gazetecilik, radyoculuk, televizyonculuk ve internet mesleğinin çok ciddi sıkıntıları, çok ciddi sorunları var. Bizler sizler kamu hizmeti yaptığınız için elimizden geldiği kadar sizlere maddi manevi destek vermeye devam edeceğiz.
Zaman zaman bir çok derneğe ve cemiyete bir çok konuda mesafe koyduğumuz hususlarda sizin yaptığınız iş kamu hizmetinin özel bir boyutu olduğu için mekanından, binasından, icrasından, özel bir takım taleplerinden ve kısacası tüm meselelerinizde sizlere hakkaniyet ölçüsünde yardımcı olmaya devam edeceğiz.
İlimizdeki basın mensuplarının sahip olduğu imkanlar, ortamlar ilimizin hak ettiği düzeyin göstergesine paralel olarak oluşmamış. Ama ben memnuniyetle müşahede ediyorum ki, yani Hakkı Özsoy gibi, Sayın Leblebicioğlu gibi, içinizde hem yaş itibarıyla hem tecrübe itibarıyla, hem de enerji ve gençlik itibarıyla sizlere önderlik eden rehberlik eden abilerimiz var.
Geçmişte gerek Esnaf Odası Başkanımızın gerekse, rahmetli Şükrü Küçükkurt gibi ilimize katkıda bulunan birçok büyüğümüz var.

Ben iyinin, güzelin, kardeşliğin ve kucaklaşmanın tatlı bir rekabet içerisinde meslek etik ve ahlak kurallarına uygun bir şekilde yürütülmesi sizin, bizim ve şehrimiz için önemli ve faydalı olduğunu düşünüyorum.
Çalıştığımız yerlerde burası için söylemiyorum. Aşağı yukarı buradaki fotoğrafa benzer bir fotoğraf var idi. Ondan önceki çalıştığımız yerlerde de bu böyleydi. Ben kimin aklından ne geçtiğini ve ne düşündüğünü yüzüne bakarak anlayan bir yeteneğe sahip olan bir idareciyim.

Dolayısıyla benim Vali olarak Afyonkarahisar’da bulunmam sizlerin kucaklanması, birlik çatısı altında tutulması ve birlik beraberlik içerisinde olması açısından bir sigortadır. Devlet olmak demek bu demektir.
Devlet olmak atomize yapmak, parçalamak, adam kayırmak ve tarafgirlik düşüncesiyle hareket etmek değildir. Bizler inşallah bu şiarla bu terbiye ile ve bu otoriteyle bugün olduğu gibi bundan sonra da şehrimize devletimiz hükümetimiz adına ve milletimiz adına bu emaneti taşıyacağız ve bundan sonrakilerine de emanet edeceğiz.
Afyonkarahisar gerçekten kültürüyle, sosyal hayati ile içine kapalı gibi görünmekle birlikte son derece güzel hasletleri, son derece güzel değerleri var eden bir şehir. Bu yönüyle ben Afyonkarahisar’ı çok seviyorum.
Afyonkarahisar’ın köylüsüne, mahallelisine, kasabalısına ve şehirlisiyle herkese hizmet etmenin haklı sevincini ve gururunu yaşıyorum. Bu çerçevede bana bu fırsatı ve bu emaneti veren ve beni çok yakından tanıyan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Başbakanımıza hürmet ve saygılarımızı ifade ediyorum.
Bizler garibanın, muhtacın, aciz durumda olanın, yalnız olanın ve zayıf olanın adresiyiz. Bizler hakkın, hakikatin, imanın, adaletin ve birliğin adresiyiz. Biz bugün burada olduğumuz için bunu söylemiyoruz.
Bundan önceki Kırıkkale, Tunceli ve Türkiye’nin birçok yerinde de böyle idik. Bizim çizgimiz dümdüz sıratı müstakim çizgisidir. Bugünümüz geçmişimizin eseridir.
Bu çerçeve de şehri de çok iyi analiz ettiğimi, çok iyi okuduğumu ve çok iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bu anlamda sizlerin görüşleriniz, katkılarınız ve sunacağınız fikirleriniz için kapımızın herkese her zaman açık olduğu için son derece rehberlik edici ve katkı sağlayıcı olacaktır.
Şehrimizin en önemli gücü, en önemli dinamiği Sayın Bakanımız ve tüm milletvekillerimizdir, seçilmişlerimizdir, bürokratlarımızdır, valimizdir, basınımızdır ve behemehal bu şehirde bu şehre hizmet eden herkestir.
Ben proje odaklı bir yönetim anlayışını yani dedikodu yerine iş odaklı yönetim anlayışını tercih eden bir felsefeye ve bir yaklaşıma sahibim. Ben ne dediğimi çok net olarak söyleyen ve asla söylediğim şeyden kim olursa olsun, ne olursa olsun taviz vermeyen sağlam bir iradeye sahip bir insanım.
Bu yönüyle inşallah dün olduğu gibi 6 aydır aranızdayım, 6 aydır olduğu gibi bundan sonrada değerli milletvekillerimle, değerli bakanlarımızla, hükümetimizle, emrim ve denetimim altında bulunan bürokrasi ile beraber insanlarımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.
Değerli kardeşlerim irade olmadan idare olmaz, iradenin olmadığı yerde acziyet olur, dolayısıyla daire müdürlerimiz hizmet etme ve bu halka hizmet sunma konusunda asla ve kat’a Vali olarak en ufak bir tölarans göstermeyeceğimi mutlaka bilmeli ve buna uygun hareket etmelidir.
Benim için iş üreten, hizmet üreten kişi hangi düşünceye sahip olursa olsun, hangi felsefeye sahip olursa olsun işini en iyi yapan insandır. Tabi ki bizim milli ve manevi değerlerimiz bizim vazgeçilmezlerimizdir. Çünkü biz bu toprakların, bu Anadolu’nun, bu mayanın evlatlarıyız.
Değerine, değerlerine, kültürüne aşina olmayan yabancı olan bir toplumun yada bir yöneticinin bu toplumu yönetmesi, bu topluma mihmandarlık etmesi zaten mümkün olamaz.
Dolayısıyla inşallah şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada hep beraber sizlerle, siz değerli basın mensuplarımızla Afyonkarahisar’ımızı hak ettiği güzel hasretlerle el ele, gönül gönüle, geleceğe taşımaya devam edeceğiz.
Değerli kardeşlerim lütfen dedikodu yapmayalım, dedikodu yapmak demek iftira yapmak demektir, iftira yapmak demek fasit olmak demektir, fasit olmak demek riyakar olmak demektir.
Dolayısıyla lütfen bunları yapanları ve bu şekilde hareket edenleri ikaz edin bunların konuşulmasına müsaade etmeyin, böyle kişilerin lafına bakılmaz deyin.
Ben bu duygularla birlik ve beraberliğimizin daha güçlü hale geleceğine inanıyorum. Benim için internetçisi, radyocusu, televizyoncusu, cemiyeti, derneği bir ve bütündür.

Bu ruhla bu anlayışla bu şehrin kalkınacağını bu şehrin daha ileri basamaklara gideceğine yürekten inanmaktayım. Değerli kardeşlerim bugün Dünya Çalışan Gazeteciler Günü, ifade ettiğim gibi ben 6 yıldır bunu yapıyorum, inşallah gelecek yıl bugünde yine bu saatte de Allah nasip ederse Valiliğimizin çatısı altında bütün kardeşlerimizle beraber bu geleneği devam ettirmeye inşallah azimli ve kararlıyız.
Sizlerin bize olan güveni bizlerin size olan hüsnüniyeti çerçevesinde inşallah Dünya Çalışan Gazeteciler Gününüzü Kutluyorum.

Vefat eden ağabeylerimize, büyüklerimize de Cenab-ı Haktan rahmet diliyorum. İçimizde var olan mesleği ve yaşı itibarı ile ihtiyar delikanlılara Cenab-ı Allahtan daha uzun ömür temenni ediyorum.
Yeni yetişen genç arkadaşlarımıza da edepli, ahlaklı, özü bir sözü bir, mert bir çizgi ile geçmişte olduğu gibi bundan sonrada devam etmelerini tavsiye ediyor, hepinize en kalbi muhabbetlerimi sunuyor, Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun, devletimize, hükümetimize ve aziz milletimize zeval vermesin diyor, hepinizin gözlerinden öpüyorum, sağ olun var olun diyorum.

Program, Vali Hakan Yusuf Güner’in konuşmasının ardından yapılan dua ile sona erdi.