Gözden kaçırmayın
Kütahya ve Uşaktan bile gerideyizKültürel yayınlara desteğini sürdüren Afyonkarahisar Belediyesi`nin katkılarıyla Araştırmacı Yazar Arkeolog Ahmet Semih Tulay tarafından hazırlanan İlk Çağlardan Günümüze Çoban Kültürü Sözlük, Atasözü ve Deyimler kitabı iki cilt olarak yayınlandı.
Afyonkarahisar Belediyesi, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban`ın başkanlığında, geçen dönem olduğu gibi bu dönem de ilimizin tanıtımı ve Türk edebiyatının gelişimi için kültür yayınlarına önemli ölçüde destek veriyor.
Araştırmacı Yazar Ahmet Semih Tulay tarafından hazırlanan "İlk Çağlardan Günümüze Çoban Kültürü Sözlük, Atasözü ve Deyimler" kitabı Afyonkarahisar Belediyesi`nin katkılarıyla yayınlanarak, okuyucuların beğenisine sunuldu.
Çobanlık kültürüyle ilgili alanında ilk olan "Çoban Kültürü Cilt 1 Sözlük" kitabında, geçmişten günümüze çobanlık kültüründe kullanılan sözler ve günümüz anlamları yer alıyor.
Beş bin yıl öncesine dayanan atasözü ve deyimlerin dahi yer aldığı "Çoban Kültürü Cilt 2 Atasözü ve Deyimler" kitabı ise Türk edebiyatında iz bırakacak önemli bir eser olarak dikkat çekiyor.
528 sayfadan oluşan "Çoban Kültürü Cilt 1 Sözlük" kitabı ve 287 sayfadan oluşan "Çoban Kültürü Cilt 2 Atasözü ve Deyimler" kitabı, içerdiği değerli bilgilerle Türk kültürünün zenginliğini de ortaya koyuyor.
Farklı konuların yer aldığı ciltlerde, iki ayrı takdim yazısı yayımlayan Başkan Çoban, "Çoban Kültürü Cilt 1 Sözlük" kitabında okurlara şöyle hitap etti:
"ZENGİNLİĞİMİZ ATASÖZLERİ VE DEYİMLERİMİZ"
" Araştırmacı-Yazar Arkeolog Ahmet Semih Tulay çobanlık kültürüyle ilgili olarak alanında bir ilki "Çoban Kültürü Cilt 1 Sözlük "kitabımızla gerçekleştiriyor.
İlk çağlardan günümüze "Çoban Kültürü Cilt 1 Sözlük" ismiyle Belediye olarak yayımladığımız kitap geçmişten günümüze çobanlık kültüründe kullanılan sözleri kapsıyor.
Yazarımız çobanlık yapan ünlülerle ilgili olarak başladığı çalışmasını daha sonradan isabetli bir kararla çobanlık kültüründe kullanılan sözlerle ilgili olarak bir sözlük çalışmasına dönüştürmesi bildiğimiz kadarıyla alanında hazırlanan değerli bir esere kavuşmamıza vesile oluyor.
Çobanlık insanoğlunun geçmişi kadar eski ve dünya tarihinin ilk mesleği olarak biliniyor. Manevi dünyamıza yön veren peygamberlerin, dünya tarihini şekillendiren birçok ünlü siyasetçi, devlet adamı ve askerin çobanlık mesleğini icra ettiklerini görüyoruz.
Günümüzde çobanlık mesleği 2 yıllık meslek yüksekokullarının programlarında yüksek öğrenim içinde yer alıyor.
İnsanoğlunun hayatını sürdürmesi için gerekli olan hayvansal gıdaların elde edilmesinde büyük bir öneme sahip olan çobanlık mesleği kentleşmenin arttığı ve kırsalda yaşayanların hızla azaldığı dönemde hayati bir öneme kavuştu.
Şimdilerde çobanlık mesleğinin temsilcilerini bulmak, çoban bulmak, çalıştırmak artık daha da zorlaştı. Büyük besi çiftliklerinin kurulduğu, açık besinin tercih edildiği alanlarda son derece önemli bir role sahip olan işletmeler bin bir güçlükle çoban bulup çalıştırıyor.
Böylesine büyük bir dönüşümün yaşandığı çobanlık mesleğinde birçok kavim, medeniyet ve ulustan yüzyıllar ötesinden gelen söz zenginliğinin unutulup gitmesine hiç kimse razı olmayacaktır.
Çobanlıkla ilgili sözlerin günümüzde çobanlık alanında konuşma ve yazmada sıklıkla kullanılmasını sağlamanın bir yolu belki de çobanlık kültürünü oluşturan sözlerin bir sözlükte toplanmasıyla mümkün olabilir.
Ulusların en büyük zenginlikleri arasında bulunan dil; akıp giden dil akarsuyunda sözlerin, deyim ve atasözlerinin sıklıkla kullanılmasıyla yaşar, gelişir ve büyür. Yaşamımıza anlam katar. Duygu ve düşüncelerimize tercüman olur.
Olay ve insanları en can alıcı ve yalın şekilde belki de bir sözcükle anlatır. Hakkında cümleler yazılacak bir olay ve insan tek kelimeyle tanımlanır. İşte bu dilin gücüdür. Zenginliğidir. Kitabımızın adında olduğu gibi ilkçağlardan günümüze kadar çoban kültürü içinde bulunan sözlerdir.
Ahmet Semih Tulay belki bir Arkeolog itinasıyla çobanlık kültürüyle iç içe yaşayan toplumların hafızasında yer edinen bu sözleri tek tek bizim için araştırmış. Biz insanlar için en önemli değerlerinden birini zamanını insanlık için harcamış. Araştırmış. Yazmış.
Buna rağmen büyük bir mütevazılık örneği ile de yalnızca mesleğini unvan olarak kullanmış.
Arkeolog, Araştırmacı-Yazar Ahmet Semih Tulay kitabını kısa ömründe Afyonkarahisar için değerli çalışmalar yapan Afyon Arkeoloji Müzesi Müdürü Arkeolog Ahmet Topbaş`ın anısına hazırlamasıyla büyük vefa gösteriyor.
Alanında bir ilk olmasıyla ön plana çıkan kitabımızın değerli araştırmacılar için kaynak olacağını ümit ediyoruz. Yazarımız Arkeolog ve Araştırmacı Ahmet Semih Tulay`a minnettarız. Beynine, eline ve emeğine sağlık diyoruz. Yerel yönetim sorumluluğuyla hazırlanan kitabın bastırılmasına vesile olmaktan övünç duyuyoruz.
Kitabın basılmasında değerli katkıları olduğunu gördüğüm Belediyemizin Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Emine Emel Sarlık, Yüntaş Genel Müdürü Mehmet Sarlık ile Grafiker Ramazan Gölcük`e teşekkür ediyorum.
Kitabımızı araştırmacılarımıza, okuyucularımıza, çobanlık mesleği ile ilgili tüm insanımıza hediye ediyorum, saygılar sunuyorum.
Başkan Burhanettin Çoban, "Çoban Kültürü Cilt 2 Atasözü ve Deyimler" kitabında ise okurlara şöyle seslendi:
Araştırmacı-Yazar Arkeolog Ahmet Semih Tulay Çoban Kültür Sözlüğünden sonra çobanlık kültürüne ilişkin ikinci değerli eserini "Çoban Atasözleri ve Deyimleri" adıyla bizlerin beğenisine sunuyor.
Çobanlık insanoğlunun bilinen en eski mesleğidir. Dünyamıza ve dünya tarihine yön veren birçok lider ve müstesna insanın yaşamının bir bölümünde çobanlık yaptığını biliyoruz. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed mübarek hayatı sırasında küçük yaşlarında çobanlık yapmıştır.
Peygamberler tarihine bakacak olursak Yüce Allah`ın peygamberlerinin birçoğu çobanlık yaparak ailelerinin geçimini temin etmişlerdir.
Çobanlık Kültürü içinde yaşayan toplumların geçmişten günümüze dillerinin zenginliği olan sözleri, atasözleri ve deyimleri kuşaktan kuşağa aktararak canlı tuttukları ve yaşattıklarını görüyoruz. Öyle ki bu zenginlik günlük yaşamımızda kendini gösteriyor.
Çobanlık kültürü ve mesleği dışında da bu söz, atasözü ve deyimlerin sıklıkla kullanıldığına şahit oluyoruz. "Çobansız sürü kurda yem olur" atasözündeki anlatım gerçekte çobanlık kültürü içinde bulunsa da yönetilemeyen toplumların yok olup gideceğine vurgu yapar.
"İki gönül bir olursa samanlık seyran olur" atasözü, gönül dünyasının birbirini sevenleri arasında engellerin hiç olduğunu anlatır. Yüzyıllar öncesinden akıp gelen çoban atasözleri ve deyimleri bu anlatım gücüyle bir çok sözle anlatılamayan, ifade edilemeyen duygu ve düşünceleri en kestirmeden yalın bir şekilde söylenene kesin bir dille anlatır.
"Gelin ata binmiş, "ya nasip" demiş" çoban atasözünde, nasip olmayacak bir evliliğin yaşanmayacağı, her şeyin Yüce Allah`ın takdirinde olduğu yalın bir şekilde ifade edilir.
Anayurdumuz Orta Asya`dan Anadolu`ya kadar uzanan coğrafyada konar göçer bir topluluk olarak yaşamış Türk Toplumu Çoban Kültürüne ilişkin söz, terim, atasözü ve deyimleri kültüründe barındırırken başka kavim ve topluluklar da bu zenginlikten etkilenmiştir.
Bu etkileşim karşılıklı olarak devam edegelmiştir. Diğer toplulukların bu zenginliği Çobanlık Kültürümüze dolayısıyla Halk Kültürümüze yansımıştır.
Değerli Araştırmacı - Yazar ve Arkeolog Ahmet Semih Tulay`ın yeni kıta olarak bilinen Amerika kıtasının yerlileri Kızılderililerin çobanlık kültüründen aldığı "İyi cins ata hafif bir darbe, akıllı insana da ufak bir söz ya da işaret yeterlidir" atasözündeki anlatım, çobanlık kültüründeki anlatım gücünün tüm toplumlar için büyük bir zenginlik olduğunu gösteriyor.
Atasözleri gibi güçlü anlatım içeren çobanlık kültürü içindeki deyimler de hayatımızın her aşamasında sıklıkla kullanılır durumdadır. "At beslenirken, kız istenirken" deyiminde her iş ve olayın zamanında gerçekleşmesinin değeri anlatılır.
Değerli Araştırmacı -Yazar ve Arkeolog Ahmet Semih Tulay`ın benzersiz eserinde Halk Kültürümüze yerleşen atasözleri ve deyimlerimiz sözden esere dönüşmüştür. "Söz uçar, yazı kalır" söyleyişinde olduğu gibi yüzyıllardır halkımızın hafızasında yaşayan çobanlıkla ilgili atasözleri ve deyimler yazılı bir esere dönüşmüştür. Yazarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Kendisine Halk Kültürümüz adına minnettarız.
Eserin basımı aşamasında görev alan Belediyemizin Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Emine Emel Sarlık`a, Yüntaş Genel Müdürü Mehmet Sarlık ve grafiker Ramazan Gölcük`e teşekkür ediyorum.
Halk Kültür dünyamızda alanında tek sayılabilecek bir eseri sizlere takdim etmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Yorumlar
Yorum Yap