Gözden kaçırmayın

Öğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdiÖğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdi

Bundan 23 yıl önce çağdaş, eşitlikçi, demokrat ve insan haklarına saygılı geçinen ülkelerin kahreden bir sessizliğe büründüğü bir gece, Ermeniler Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini işgal etti.

26 Şubat 1992 günü, insanlık tarihinin en kara günlerinden biri yaşandı. Yalnızca bir gün içinde tümü savunmasız 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı olmak üzere 613 kişi katledildi.
Ayrıca, 487 kişi ağır yaralandı ve 1275 kişi ise rehin alındı. Ermeniler yakaladıkları herkese işkence yaptı. 
Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali ile yaşanan dram, Hocalı ile sınırlı değildir. İşgallerde toplam 20 bin Azeri Türk’ü şehit edilmiş, 49 bin kişi yaralanmış; işgal, Azerbaycan’ı 60 milyar dolarlık ekonomik zarara uğratmıştır.
Bugün Azerbaycan topraklarının beşte biri Ermeni işgali altında inim inim inlemekte, 1 milyon 200 bin Azerbaycan Türkü asırlardır yaşadıkları Karabağ’dan uzakta, adeta sürgün hayatı yaşamaktadır. 
Canımız, kanımız, öz kardeşimiz olan bir milyon 200 bin Azerbaycan Türkünün topraklarından sürülüp zorunlu göçe tabi tutulduğunu, kendi öz vatanlarından kaçkın olduklarını unutamayız.
Bu can kardeşlerimizin çırpınışını hangi göz görmez? Hangi gönül hissetmez? Tren vagonlarının içinde insanlık dışı bir yaşamın bedelini, dünyaya gelmemiş ana karnındaki bebekler öderken, ömrünün son deminde vatan toprağının kokusunu bir kere daha duysaydım diye dua eden aksakallılarımızı, ninelerimizi, çektiği çileden genç yaşta kocamış genç insanlarımızı bilmediğimizi mi, unuttuğumuzu mu sanıyorlar! Ermenilerce, bedenlerine haç dağlanmış insanlar, esaretleri, baharları kışa dönmüş genç kızlarımızın acıları yüreğimizde dururken, bazı ülkelerin bütün bu yapılanları görmezden gelip, bizlere insanlık dersi vermeye kalkması ne kadar da acıdır.

Gördüğü en küçük tehditte vatan toprağını terk etme, bırakıp kaçma acziyetine düşenlerin vatanın değerini ve önemini anlaması, Hocalı katliamını asla hatırından çıkarmaması, ahlaki ve milli tutarlılık gereği olacaktır.
Biz, Türk milleti adına bir kez daha haykırıyoruz: Türkiye’deki ve Azerbaycan’daki herkes biliyor ve bilmelidir ki, Azerbaycan ve Türkiye toprakları bizim namusumuzdur.

Türkiye ve Azerbaycan’ın bir can olduğunu bir kez daha ilan ediyoruz. Bunun içindir ki, Azerbaycan bizim komşu ülkemiz değil, 400 milyon Türk’ün yaşadığı coğrafyada göz bebeğimizdir.
Çünkü burada zalim Ermenistan’a karşı Türklük adına, vatan ve millet aşkına bir mücadele vardır. Bilinmelidir ki, bizim için Ankara, Adana, Kars, Ardahan nasıl vatan toprağıysa; Karabağ’da vatanımızın toprağıdır; Türkün öz yurdudur.

Türkiye Kamu-Sen olarak Karabağ yeniden vatan topraklarına katılmadıkça gönlümüzün hoş olmayacağının bilinmesini istiyoruz. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal çekilmeli, dünden bu güne işlediği insanlık dışı vahşetin hesabını insanlık karşısında vermelidir.

Hocalı Katliamında katledilen bebeklerin ve silahsız insanların suçları neydi? Hocalı’daki katliamın, tüm dünyanın gözü önünde işlenen toplu bir cinayet olmasına rağmen; tüm sözde medeni ülkelerce göz yumularak sessiz sedasız kabullenilmesi hazin bir durumdur. 
Bu nedenle artık medeniyim diyen ülkeler harekete geçmeli ve yanan yüreklere su serpmelidir. 
Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmeli, Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlara uygun şekilde davranmalı ve Hocalı Katliamının hesabını vermelidir. İnsanlık ve vicdanlar ancak bu şekilde huzur bulacaktır.
Bugün kendilerini mazlum millet olarak dünya kamuoyuna pazarlayan zalimler ve bu duruma çanak tutanlar iyi bilsinler ki zulüm, ancak zalimlerin harcıdır ve Türk milleti, bu zalimlerden mutlaka ama mutlaka hesap soracaktır.

Gerek Hocalı katliamında gerekse Karabağ işgali sırasında şehit edilenler başta olmak üzere, dünyanın her köşesinde zulme uğrayan ve gelmiş geçmiş tüm aziz şehitlerimizin ruhları önünde minnet ve saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.