Gözden kaçırmayın

Sosyal belediyecilik değil esnafı zor durumda bırakıyorlarSosyal belediyecilik değil esnafı zor durumda bırakıyorlar

Milliyetçi Hareket Partisi Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, TBMM’de gündem dışı söz alarak Şehit, Dul ve Yetimlerimiz ile Gazilerimizin sorunları ve çözüm önerileri hakkında konuşma yaptı.
 
Şehit, Dul ve Yetimler ile Gaziler hakkında TBMM’de gündem dışı söz alarak konuşma yapan Milliyetçi Hareket Partisi Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, “Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kutsallarımız uğruna kanını, canını veren şehitlerimizin emaneti olan dul ve yetimleri ile gazilerimizin içinde bulunmuş oldukları haleti ruhiye gerçekten yüreklerimizi dağlıyor.” dedi.

Milletvekili Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

Çanakkale ne ise Kocatepe o’dur
“Yüce dinimiz İslam inancına göre Şehitlik ve Gazilik unvanlarının mana ve öneminden uzun uzun bahsedecek değilim.

Çanakkale savaşlarının 100. Sene-i devriyesini yaşadığımız bu günlerde bunun mana ve öneminin çok iyi idrak edilmesi gerekir. Çanakkale ne ise Kocatepe o’dur, Kıbrıs’ta o’dur, bugünkü verilen mücadele de o’dur. Vatan için, bayrak için, din için, devlet için, namus için, emperyal güçlere karşı verilen mücadele sonucu bugün hür ve bağımsız olarak yaşamaktayız.

Bu destansı mücadele bugünlerde de;
Ezanlar dinmesin,
Türk Bayrağı inmesin,
Türk vatanı bölünmesin. Diye verilmektedir.
Tüm kutsalları için geri dönmeyi hiç düşünmeden ömürlerinin baharında şahadet şerbeti içen şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükran ve minnetle yâd ediyorum.
Rabbim kendilerinden razı olsun.

Ateş düştüğü yeri yakıyor
Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kutsallarımız uğruna kanını, canını veren şehitlerimizin emaneti olan dul ve yetimleri ile gazilerimizin içinde bulunmuş oldukları haleti ruhiye gerçekten yüreklerimizi dağlıyor.

Kendilerine ödenmekte olan ücretlerin komikliği yanında, iş imkânından istifade etmeleri bile önemli değil… Şehit Dul ve Yetimleri ile Gazilerimiz iyane istemiyorlar, haklarını, onurları kırılmadan, siyasete alet edilmeden vermek devletin görevidir. Geciktirilmemeli, önemsizleştirilmemeli ve de kesinlikle başa kakınç yapılmamalıdır.

Evet;
İstihdam sorunları vardır,
Haberleşme sorunları vardır,
Ulaşım sorunlar vardır,
Hayatını idame ettirme sorunları vardır.
Bunlar bugün olmazsa bile yarın mutlaka çözülür.
Ama onların yanında tüm bunların hiçbir önemi yoktur. Zira uğruna kan ve can verdikleri değerlere sahip çıkılmamışlık insanlarımızı kahrediyor.

Adeta her gün her an aynı acıyı hissediyorlar. Zira şehitlerimizin ruhları onları rahatsız ediyor.
İktidar adeta Kandil ile İmralı arasında sıkışmıştır
Yıllardır başımızın belası konumundaki terör örgütü ile ekonomik, sosyal, kültürel ve son çare olarak silahlı mücadele yerine müzakere yolunu seçen iktidar adeta Kandil ile İmralı arasında sıkışmış vaziyettedir.

Verilen tavizler yeni tavizleri tetiklemiş, terör örgütü bölücülük yolunda hedefine maalesef adım adım ilerlemektedir.
Polisimiz karakola,
Askerimiz kışlasına,
Valimiz, Kaymakamımız Vilayet Konağına hapsedilmiştir.
Sokaklar, caddeler, ilçeler, şehirler PKK-KCK paralel yapılanmasına terkedilmiştir.
İktidar acz içinde İmralı’dan medet ummakta, taviz üstüne taviz vermeye devam etmektedir.

Kutsal değerlerimizi erozyona uğratılıyor
Bu rezil durum iktidar tarafından milletimize hazmettirilmeye çalışılmaktadır.
Terörist başına SAYIN, Şehitlerimize KELLE dediği için Bağımsız Mahkemelerce tazminat ödemeye mahkûm olmuş kişiler ülkemizi yönetmekte ve tüm kutsal değerlerimizi erozyona uğratmaya devam etmektedirler.

Diyarbakır’da ayrı, Balıkesir’de ayrı konuşarak milletimizi kandırdıklarını zannediyorlar. Türk milleti sığır değil, dilsiz değil, kör değil…
Susuyorsa edebinden susuyor. Tavsiyem şu ki; bu milletin sabrını fazla zorlamayın. Bu aziz toprakları vatan yapan bu millet yüksek sağduyusu ile eksiklerinizi tamamlar, yanlışlarınız düzeltir, ama ihanet edenleri asla affetmez.

Yanlış yoldan dönmek erdemdir
Sözde açılım ve çözüm süreci ile gelinen noktada genel aftan, ikinci bayraktan, ikinci Başbakandan ve vatan parçasından pay almalardan, özerk yapılardan bahsedilir olmuştur.

Eli kanlı terör örgütü ele başısı adeta bir barış güvercini gibi algılatılmaya çalışılıyor. Hükümet yetkilileri milletin itibarından öte; İmralı’dakinin itibarını öne alır olmuştur.

Büyük Ortadoğu Projesinin silahlı taşeronu olan PKK’nın meşru zemine oturtulması için her türlü taviz veren, gayreti gösteren iktidarın tutumu şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır.

Bu yanlış yoldan dönmek erdemdir. Telafisi mümkün olmayan, dönüşü olmayan bir yanlışın yol ayrımızdayız.

Umutsuz değiliz, bu ülkede vatan bölünmez, bayrak inmez, ezanlar dinmez diyen birileri var. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır, diyen birileri var.

Vatan sevgisi ve savunması imandandır deyip vatanımın ha ekmeğini yemişim, ha uğruna bir kurşun diyen birileri var.
Bin yıllık kardeşliğimizi bozamayacaklar
Bu uğurda ölürsem Şehit kalırsam Gazi olurum diyen birileri var olduğu müddetçe emperyalistlerin yerli işbirlikçileri, BOP’nin Eş Başkanları, siyasi ve silahlı taşeronları başaramayacaklardır.

Bin yıllık kardeşliğimizi bozamayacaklar. Zira bu millet bin yıllık kardeşliğimiz yaşamak ve yaşatmak için kararlıdır ve her türlü fedakârlık içinde hazırdır.

Şu an yaşadığımız bu topraklar, çok kolay ve ucuz vatan olmadığını herkesin bilmesi gerekir. Fakat ne yazık ki, Şehit kanlarıyla kazanılan bu topraklarda iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini emperyalistlerin emelleriyle birleştirerek haince planlar yapmakta, türlü türlü kirli oyunlar oynanmaktadırlar.

Buna geçit vermeyeceğiz. Bin yıllık kardeşliğimizin tapusu konumunda olan Şehitlerimizi tekrar rahmetle, Gazilerimizi de minnet ve şükranla yâd ediyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.” dedi.