Gözden kaçırmayın

Zafer kartını alan vatandaşlar kullanamıyorZafer kartını alan vatandaşlar kullanamıyor

İl Müftüsü Burhan İşliyen beraberinde müftülük görevlileri ile birlikte Kutlu Doğum Haftası nedeniyle Vali Hakan Yusuf Güner’i makamında ziyaret ettiler.
 
 
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)`in doğum günü nedeniyle her yıl 14-20 Nisan arasında kutlanan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri hakkında bilgi vermek ve düzenlenen programlara davet etmek amacıyla İl Müftümüz Burhan İşliyen beraberinde müftü yardımcılarımız ile birlikte Vali Hakan Yusuf Güner’i ziyaret ettiler.
 
Ziyaret sırasında konuşan İl Müftüsü İşliyen, Kutlu Doğum Haftası’nın bu seneki etkinliklerinin ana temasının “Hz.Peygamber, Birlikte Yaşama Hakkı ve Hukuku” olduğunu, bu temanın detayları ile birlikte inşallah 17.04.2015 Cuma günü Kapalı Spor Salonunda yapılacak olan programda Diyanet İşleri Başkanlığı Daire Başkanı Murat Alkan’ın katılımıyla tüm hemşehrilerimizle paylaşılacağını, bu nedenle söz konusu program hakkında bilgi vermek ve davet etmek amacıyla Vali Güner’i ziyaret ettiklerini belirtti.
 
Vali Güner, ziyaretçilerini kabulü sırasında yaptığı konuşmada,” İl Müftülüğümüzün gerçekten yüzümüzü ağartan bir performansı mevcuttur. Bu yönü ile hocama ve beraberinde çalışan arkadaşlarımıza teşekkürlerimi ifade ediyorum. Dünyanın yeryüzünün zenginlikleri, geliri her geçen gün artıyor.

Ama maalesef insanların birbiri ile paylaşma, birbiri ile hemhal olma, birbiri ile empati yapma kat sayısı da zenginlik ve zahiri güzellikler artıkça azalıyor. Eskiden savaşlar vardı, şimdi savaşlar dönemi bitti. Şimdi insanların birbirleri ile bireysel olarak savaşların yaşandığı bir çağın içerisindeyiz.

Bu yönü ile insanların bir kere manevi bir terbiyeye ihtiyaçları olduklarını, manevi bir zenginliğe ihtiyaçları olduklarını ve gayri safi milli hasılasının yükselmesine değil aynı zamanda içsel manevi gayri safi milli hasılanın da yükselmesine ihtiyaç duyulduğunu acizane ben değerlendiriyorum. Cenab-ı Allah sadece Müslümanlara değil yeryüzünde yaşayan bütün insanlara daha fazla paylaşmayı, daha fazla birbirleri ile hemhal olmayı nasip etsin diyorum.

Sanki eskiden biraz daha okuduğumuz kitaplardan, anlatılan menkıbelerden anladığımız kadarıyla insanların zenginlikleri, zahiren imkanları az olmasına rağmen daha fazla paylaşabiliyorlarmış. Şu anda da Anadolu’da toplumun değerleri bunu var ediyor ve yaşatıyor. Ama her zaman ifade ediyorum vahşi kapitalizm maalesef insanlarımızı birbirinden koparmaya ve değerlerden uzaklaştırmaya çalışıyor.

Bu anlamda valilik olarak projeli yönetim modelini ve projeli çalışma modelini benimsiyoruz. Projeli çalışmanın kurumları daha aktif hale getireceğini ve kurumların kapasitelerini daha zenginleştireceğini değerlendiriyorum. Aynı zamanda kurumların birbiri ile temasını da paydaş olarak artıracağını düşünüyoruz.

Birlikte yaşama kültürünün kurumlar anlamında da tesis edilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. Bu yönü ile Afyonkarahisar Valiliği olarak müftümüz de dahil olmak üzere bütün müdürlerimize projeli çalışma modelini getirdik. Projeli çalışma modeli daha çok sosyal dokunuşları, sıcak dokunuşları, sıcak temasları ve kucaklaşmaları içinde barındıran bir modeldir.

Aslında Diyanet İşleri Başkanlığımızın da Hz Peygamber Efendimizin de birlikte yaşama ahlakı olarak ifade edilen bu temaya yönelik bir yaklaşımımızın aslında muhtevasını barındırıyor. Felsefesi itibarı ile bu yönü ile biz birlikte yaşama ahlakını projeli çalışma modeli ile paydaşlık modeli kurumların birbiri ile paydaş hale gelmesi ile oluşturmaya çalışıyoruz. Buna hepimizin ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.


Cenabı Allah insanları yalnızlıktan, yalnız kalmaktan uzak eylesin diyorum. Yalnızlık sadece insanların bireysel olarak yalnız olmaları anlamına gelmez. İçsel olarak ta manevi olarak ta yalnız olmaları anlamına gelir. Hani bir türkü var ya “ben gurbette değilim gurbet benim içimde” yani bizim gurbetimizin içimizde olmaması için bizi yaratan varlığa yakın olmamız lazım.

Onda gurbette olmamamız lazım, onda gurbette olmayan insanların genelde mutlaka sofrasında bir misafiri mutlaka etrafında hemhal olacağı dostları paydaşları hep olmuştur. Cenab-ı Allah hepimizi hem manevi olarak, hem de zahiri olarak gurbette olmaktan uzak eylesin diyorum.

İnşallah hepimiz asıl vuslat olan, asıl var olan, asıl güzellik olan insan olmanın şerefini insan olmanın güzelliğini ve insanda tecelli eden o güzellikleri hakkı ile konuşmayız, anlatmayız yaşarız diyorum. İnşallah herkes hem hakka yakın gurbetten uzak olur, hem gariplikten uzak olur diyorum. Bu yönü ile de herkesi birbiri ile hemhal olmaya davet ediyorum. Valilik olarak biz bir takım projelerin ilave projelerin daha içerisindeyiz bunun çalışmalarını ön analizlerini yapıyorum.

Uygun görülmesi halinde şehrimizin de hemşehrisi olan aynı zaman da çok şerefli bir görevde var olan Saygıdeğer Hanımefendi Sare Davutoğlu Hanımefendi ile onun himayesinde inşallah ilimizde bu tür birlikte yaşama ve hemhal olma bağlamında bazı projelerinde startını vermeyi planlıyoruz. Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde Hanımefendinin uygun göreceği konsepti değerlendirmeyi düşünüyoruz. Afyonkarahisar’da şunu sağlamamız lazım.


Afyonkarahisar gerçekten fiziki olarak bir çok yatırıma sahip olmuş, imkan olarak bir çok kapasiteye sahip olmuş, insan olarak çok iyi bir kültüre geleneğe sahip ancak Afyonkarahisar’da maalesef müftümüzde şahittir. Şöyle bir hastalık var hiç kimse belli bir noktanın üstüne diğerinin çıkmasına müsaade etmemeye gayret edebiliyor, onu yok etmeye çalışabiliyor. Halbuki Cenab-ı Hak, Cenab-ı Haklık sıfatının sebebi ile her şeyi var ediyor, bu aleme yani iyiyi de var ediyor, kötüyü de var ediyor, güzeli de var ediyor, çirkini de var ediyor. Dolayısı ile bizim Cenab-ı Hakkın bir kulu olarak iyiyi daha iyiye götürecek fırsatları sunmama, fidanken yok etme gibi bir keyfiyetimiz olmamalıdır. Afyonkarahisar’ın ticareti, bürokrasisi, siyaseti bu konuda iş birliği yaparsak Afyonkarahisar pilot bir İl olur.


Yani Diyanet İşleri Başkanımızın söylediği gibi sevgi borularını, şefkat borularını, muhabbet borularını birbirlerine nakış, nakış ilave edersek içerisinden sevgi tomurcukları akar. Yani bunu bizim mutlaka gerçekleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum, yoksa eğer biz sadece dini, sadece Peygamber Efendimizi, sadece muhabbeti, Molla Kasım gibi algılarsak bunun sadece kitapta yeri olur, ama hayatta var edemeyiz.
Ama tarih hep Molla Kasımları değil Yunus’ları, Mevlanaları, Hacı Bektaş Velileri, Hacı Bayram Velileri, Kah Naşiban Hazretlerini anmış, var etmiş ve onları yaşatmıştır. Onun için bizim Yunus’lara, Mevlana’lara daha fazla ihtiyacımız var. Afyonkarahisar’a ben şunu anlatmaya çalışıyorum. Lütfen dedikodu yapmayalım, yanımızda olmayan insanlarla ilgili kötü şeyleri konuşmayalım, şahit olmadığımız şeylerle ilgili hüküm vermeyelim, iyiyi var etmeye çalışalım.

Bu yönü ile Hz Peygamber Efendimizi anlamaya çalışalım, Cenab-ı Hakka bu yönü ile vasıl olmaya çalışalım, çünkü böyle olan insanların etrafında güzelliklerin ve zenginliklerin manevi olarak neşet ettiğini görüyoruz. Eğer biz gereğinden fazla her şeyi taşımaya, elde etmeye çalışırsak o zaman biz bunun hamalı haline geliyoruz, lütfen sevginin hamalı olalım.

Hemhal olmanın, yani empati yapmanın hamalı olalım. Birbirimize iyi şeylerde destek olmanın hamalı olalım, koltuk kapma, sendikacılık yapma, fitne sokma insanların tamamen fani şeyleri ile uğraşmanın hamalı olmayalım. Böyle bir Valinin böyle bir varisleri olmalı diye düşünüyoruz. Böyle düşünen bir valinin varisleri kimdir, il müdürleridir, yetkililerdir, amirlerdir, memurlardır.

Böyle varisler olması lazım, böyle hareket edilmesi lazım, bizim varislerimiz böyle bunu var etmeye çalışması lazım. İnşallah Cenab-ı Allah bu şekilde amel etmeyi herkese nasip eder, bizim barışa, kardeşliğe, kucaklaşmaya, dostluğa ihtiyacımız var. Şu anda siyasetin ülkemizde çok yoğun olduğu ve halkın çok ciddi kararlar vermesinin arefesinde olduğu bir dönemdeyiz.

Bunu birbirimizi kucaklayarak, birbirimize hemhal olarak göstermeye çalışmamız lazım. Burada tabi din görevlilerimizin çok hashas davranmaları ve dikkatli bir şekilde özen göstermeleri için Diyanet İşleri Başkanımızın da genelgesi zannediyorum sizlere ulaştı. Bu anlamda bütün din görevlilerimizin de bu hassas dönemde çokta kucaklayıcı, çokta birleştirici görev yapmalarının ben acizane önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü benim nazarımda din görevlisi demek birleştiren, birleşikliği sağlayan, güzelliği oluşturan kişi demektir. Başta Müftümüz olmak üzere hepinize nazik ziyaretlerinizden dolayı teşekkür ediyorum.Dedi.