Gözden kaçırmayın
Demirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıDemokrat Parti milletvekili adayları Dinçay Doğar, Asuman Umut ve Erdal Ünsoy yaptıkları yazılı basın açıklamasında “Hepinizin de şahit olduğu gibi adil olmasa bile demokrasi şenlikleri ile başladığımız, Kürtçe Kur’an mealleri beslediğimiz seçim sürecimiz, iktidarı ve muhalefeti ile sanki tek sorunmuş gibi Kaçak Saray’ın klozetleri (helâları ile) sandığa götürülmektedir” dediler.
Demokrat Parti milletvekili adayları Dinçay Doğar, Asuman Umut ve Erdal Ünsoy seçime iki gün kala yaptıkları basın açıklamasında iktidarı ve iktidarın değirmenine su taşıdığını iddia ettikleri muhalefeti eleştirdiler. Demokrat Milletvekili adayları ortak olarak yaptıkları basın açıklamasında şu hususları belirttiler:
BATIDAN GERİ, DOĞUDAN İLERİYİZ
Türkiye 7 Haziran 2015 seçimlerinin son iki gününe geldik. Demokrasimizin göstergesi partiler vatandaşa giderek kendilerini ve “Nasıl bir Türkiye” vaat ettiklerini anlattılar.
DP milletvekili adayları/gazeteci/öğretmen/sendikacı/dernekçi/esnaf/anne/vatandaş olarak ziyaretlerimiz esnasında gördük ki dünden bugüne iktidarların geliştirebildiği veya milletimize uygun gördüğü demokrasimiz ile batıdan 50 yıl yoksul, doğudan 20 yıl ilerideyiz. Şu andaki demokrasimiz 1946’dan bile geridedir. Siyasetçilerimiz ise milletvekili üreten/seçen parti liderlerine ahde vefa ve biatleri sebebiyle demokrasiyi savunmaktan aciz durumdadırlar.
ETNİK VE DİNİ İNANÇLARIMIZ OY DEVŞİRMECİLİĞİNDE KULLANILIYOR
Bu seçim sürecinde gördük ki elimizde;
Hükümet olmayı kaybetmemek için devletin tüm kurumlarını kendisine seçim ve geçim malzemesi yapan ve kendisinden başka tüm zamanları ihanet derecesinde inkâr eden bir iktidar,
Hükümet olmamak saiki ile sadece iktidarı devirme amaçlı eleştiren ve seçim süreci yürüten bir parlamento içi muhalif partiler,
12 Eylül darbesi artığı seçim yasasının bahşettiği güdük ve kısır demokrasisi içinde seçimlerde yüzde on barajını algısını yemiş demokrasi pandomimizin adeta şövalyesi konumuna getirilmiş parlamento dışı partilerimiz var.
Yine gördük ki ülkenin zenginlik olması gereken etnik ve dini inançlarından kendilerine oy devşirmeciliği yarışına çıkmış parlamento temsilli (AKP, CHP, MHP, HDP) partilerimiz var.
DEMOKRASİMİZ KLOZETLERE KADAR DÜŞTÜ
Üzülerek gördük ki dinimiz, milletimiz, halklarımız ve şahıslarındaki değerlerimiz ve aidiyetlerimiz adeta bir bütünlük arz etmesi gerekirken tutanın elinde kalan nemalandığı hisse senedi durumuna düşürülmüş.
İşte hepinizin de şahit olduğu gibi adil olmasa bile demokrasi şenlikleri ile başladığımız, Kürtçe kuran mealleri beslediğimiz seçim sürecimiz, iktidarı ve muhalefeti ile sanki tek sorunmuş gibi Kaçak Saray’ın klozetleri (helâları ile) sandığa götürülmektedir.
ALANLARDA GÖRDÜK VE BİLİYORUZ
Oysa biz adaylar hepimiz alanlarda gördük ve biliyoruz ki; bu ülkenin esnafının alışverişsizlikten değil sosyal güvence pirimi/vergi evine ekmek götürememekten kepenk kapatma sorunu vardır.
Oysa biz adaylar hepimiz alanlarda gördük ve biliyoruz ki; bu ülkenin çiftçinin boş bırakılması karşılığında verilen teşvik ucubeleri ve bitme noktasına getirilen hayvancılığımız sorunu vardır.
Oysa biz adaylar hepimiz alanlarda gördük ve biliyoruz ki; bu ülkenin insanları makarnaya bisküvide yüzde 18 gibi KDV ödeme ile pırlantalara ‰1 KDV ödeme gibi adeta deli gömleği giydirilmiş vergi sistemi adaletsizliği vardır.
Oysa biz adaylar hepimiz alanlarda gördük ve biliyoruz ki; bu ülkede açlık sınırının altına itilmiş emekli, asgari ücretli ve memur sorunu vardır.
Oysa biz adaylar hepimiz alanlarda gördük ve biliyoruz ki; bu ülkenin sınırları ajan yuvalarına döndürüldüğü için dış politika ve milli güvenlik sorunu vardır.
Oysa biz adaylar hepimiz alanlarda gördük ve biliyoruz ki; ülke insanının açlığa, işsizliğe, güçsüzlüğe, cahilliğe ve mankurtlar gibi akıl durgunluklarına mahkûm edilip sürekli onuru zedelenerek kendine güven zafiyeti ile kolay idare edilmek yani diktatörlük sorunu vardır.
Oysa biz adaylar hepimiz alanlarda gördük ve biliyoruz ki; bu ülkenin siyaseti sorun çözme sanatı olmaktan çıkartan, milleti birbirine ötekileştirerek ve çatıştırarak prim elde etmeye çalışan iktidar ve muhalefet sorunu vardır.
BENİM ÜLKEM DEMEKTEN İMTİNA EDER OLDUK
Bugünkü mevcut iktidar ve onun değirmenine sürekli su taşıyan bozacı/klozetçi kısır muhalefet ülke insanımızı canından bıkar ve ülkemize “benim ülkem demekten imtina eder” duruma getirmiştir.
Bu yüzden 7 Haziran 2015 seçimleri özellikle sorunlar batağına batırılmış milletimizin bu sorunlardan ve sorunun en büyük parçaları iktidar ve bozacı/klozetçi muhalefetlerden kurtulma miladıdır.
Milletimiz inisiyatif ele almalı ve 7 Haziran 2015 tarihinde sandıklara giderek bu iktidar ve onun yan partileri gibi çalışan muhalefet partilerine karşı cezalandırıcı seçmen görevi görmelidir.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ BİZDE
7 Haziran 2015 sandık başına giderek bugün devletimizi IŞİD ve ÖSO gibi terör içerikli örgütlerle anılarak sorun çözücü ve karar verici muhatap olmaktan çıkartılarak itibarı düşürülen devlet ve siyaset kurumumuzu 17 milyon yoksula yardım yaptığını övünerek söyleyen hukuksuz kaçak saray diktatörlerinin yoksulluklar mucitlerinin elinden kurtarılmalıdır.
Bizler Milletin hassasiyetlerini hassasiyeti ve önceliği kabul eden ve hiçbir menfaat beklemeden önceliğini siyaseti düzeltmeye adayan DP milletvekili olarak Afyonkarahisarlılara diyoruz ki: Bu sorunlar sizi yıldırmasın. Bu sorunların çözümü bizde diyoruz.
Yorumlar
Yorum Yap