Gözden kaçırmayın

Şehide saygı Teröre lanet basın açıklaması yapılacakŞehide saygı Teröre lanet basın açıklaması yapılacak

Dinçay Doğar Afyon’da nasıl gazetecilik yapıldığını halka anlatmak için dernek ve cemiyete çağrıda bulundu.AÇIK OTURUM DÜZENLEYİNGazeteci Dinçay Doğar son günlerde gazeteciler ve Afyonkarahisar halkı arasında polemik konusu haline gelen Gazeteci Yaşar Oflaz’ın başından geçenler ile sosyal medyadan yaptığı açıklamada Afyonkarahisar’da gazete patronluğu ve gazeteciliğin nasıl yapıldığının açıklığa kavuşması bakımından gazetecileri ve gazete patronlarını açık oturuma çağırdı.AÇIK OTURUM DÜZENLEYİNGazeteci Dinçay Doğar yaptığı açıklamada şunları belirtti:  Yaşar Oflaz aslında uğradığı haksızlığı değil, daha çok; AFYONKARAHİSAR’da ve Afyonkarahisar gibi küçük illerde bir gazetenin ”Yazı İşleri müdürü olmanın” ve ”gazete sahibi duyarsızlığının”  ve yerine getirilmeyen teamüllerin inceliklerini anlatmış… Dernek veya Cemiyet ya da ikisi birlikte bir açık oturum düzenlerse gazetecisinden patronuna kadar herkes eteğindeki taşı döker, Afyonkarahisar’da gazetecilik nasıl yapılıyor, gazetecilik ilimizde bir meslekmi? Meslek nasıl bir meslek haline geldi açıklığa kavuşur… Sonuç getirir mi? Getirmez… Ama en azından nasıl gazetecilik yapılıyor, herkes birinci ağızdan duyar….OFLAZ’IN CEZAEVİNE GİRMESİNE, ODAK GAZETESİ SESSİZ KALMIŞTIGazeteciler arasında yapılan yorumda Gazeteci Dinçay Doğar’ın açıklama yapmasına sebep olarak Odak Gazetesinin Yaşar oflaz cezaevinde iken yaptığı açıklama ve cezaevinden çıkan Yaşar Oflaz’ın bu açıklamaya sosyal medyadan verdiği cevapdan kaynaklandığı ifade edildi. Sorumlu internet gazeteciliği gereği haberimizde her iki açıklamaya da yer veriyoruz.
YAŞAR OFLAZ CEZAEVİNDE İKEN ODAK GAZETESİNİN AÇIKLAMASIODAK Gazetesi eski Yazı işleri Müdürü Yaşar Oflaz ile ilgili olarak bir süredir sosyal medyada ve bazı ortamlarda dile getirilen hususlar hakkında açıklama yapma zarureti hasıl olmuştur. Yaşar Oflaz’ın sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu dönemde bazı haberlerin Anadolu Ajansına ait olduğu ve yayınlandığı gerekçesiyle açılan kamu davası neticesinde alınmış olan para cezasından şirketimiz, Yöneticilerimiz ve Gazetemiz, Anadolu Ajansı tarafından konu haber yapıldığında bilgi sahibi olmuştur. Bu dava ile ilgili olarak Mahkeme tarafından da ne yöneticilerimiz, ne de şirketimiz her hangi bir şekilde taraf olarak görülmemiş ve bilgilendirme de yapılmamıştır.Yaşar Oflaz mahkeme aşamasında hiç bir şekilde konu ile ilgili bilgi aktarmadığı gibi, bu para cezasının verildiği tarafımızdan öğrenildikten sonra kendisine ulaşılarak Mahkeme Kararının kendisine ulaştığı tarihten itibaren yasal süresi içerisinde Yargıtay’a itiraz etmesi gerektiği, bu hususta da şirket avukatlarımızın konu ile ilgilenebilecekleri hususu iletilmiştir. Bu görüşmede Yaşar Oflaz henüz Mahkeme Kararının kendisine ulaşmadığından bahisle karar geldikten sonra Gazeteye geleceğini beyan etmiştir.Bu görüşmeden bir kaç gün sonra Yaşar Oflaz Gazeteye elinde karar ile gelmiş, fakat bu kararın bir ay kadar önce mahalle muhtarına bırakıldığını belirtmiştir. Bu gelişme doğrultusunda şirket avukatlarımıza konu iletilmiş, yasal süresi geçirildiği için Yargıtay’a itiraz hakkının kalmadığı, kararın kesinleştiği öğrenilmiştir.Bu aşamada para cezasının ödenmesi ile ilgili Yaşar Oflaz’a her hangi bir tebliğat yapıldığında şirketimize de bilgi aktarmasını ve hukuki anlamda yapılabilecek olan desteklerin kendisine sağlanacağı ifade edilmiştir. Bu teklifimiz karşısında Yaşar Oflaz, ‘üzerime kayıtlı malım mülküm yok, neyi mi alacaklar?’ şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Aynı ifadeleri daha sonra başka ortamlarda da sarfettiği öğrenilmiştir. Cumhuriyet Savcılığından yapılan tebliğata yine yasal süresi içerisinde kayıtsız kalan Yaşar Oflaz’ın para cezasının hapis cezasına çevrildiğini de üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Cumhuriyet Savcılığı ilgilileri yasal süresi içerisinde kendileri tarafından gönderilmiş bulunan tebliğata cevap verilmiş olduğu takdirde bu para cezasının taksitlere bölünebileceği veya başka alternatiflerin değerlendirilebilmesinin mümkün olduğunu ifade etmişlerdir. Kısaca özetlemeye çalıştığımız bu konunun görüldüğü üzere bu aşamaya gelmesindeki tek sebep Yaşar Oflaz’ın maalesef kendi duyarsızlığı ve ilgisizliği olmuştur. Tüm bunlara rağmen, konu öğrenildikten sonra şirket avukatlarımız konu ile ilgili yasal hususları incelemiş ve Yaşar Oflaz’ın kayınbiraderine durum aktarılmış olup istenildiği takdirde şirket avukatlarımızın yardımcı olabilecekleri belirtilmiştir.Hal böyle iken İlimizde faaliyet gösteren AGD Başkanı tarafından tamamen kin ve nefret ifade eden hususların yer aldığı basın açıklaması da bu kişilerin gerçek amaçlarını bir kez daha gözler önüne sermiştir.Şurası iyi bilinmelidir ki ne gazeteciliğimize, ne de şirket ilgililerimize bu sözde dernek ilgililerinin en ufak bir laf etme hakları yoktur.Söz konusu açıklamadaki ifadelerin ve iftiraların yasal neticeleri elbette katlanacaklardır ama, bu ilgili önce aynaya bakmalı ve ondan sonra başkalarına laf söylemelidir.Ayrıca sosyal medya olarak ifade edilen bazı platformlardaki klavyatörler içinde yasal takibatların yapılacağı şüphesizdir.Kamuoyuna saygıyla iletiriz. CEZAEVİNDEN ÇIKAN YAŞAR OFLAZ’IN SOSYAL MEDYADAN YAPTIĞI AÇIKLAMA Kamuoyuna Zaruri AçıklamaYalan, dolan ararsan hepsi bu uyduruk zorunlu açıklamalar da mevcuttur.1- Anadolu Ajansından Gazete imtiyaz sahibi ve sorumlu müdüre uyarı tebliği geldi. Kendisine gösterdim. Hiç dikkate almadı. Bunun bir örneği Anadolu Ajansında mevcuttur. Araştırılabilir.Anadolu Ajansı abone yapmak için gelen bizzat bu zavallı şahısa giderek abone olmasını söylemesine rağmen aylık 400 tl aboneliğe kabul etmedi.Gazetede çalışan muhabir arkadaşlar internet üzerinden haberler alarak gazete sayfalarına gönderirlerdi.Bu haberler hiç bir zaman ne benim kontrolümde ne de bu haberler şu şekilde gazeteye girsin diye ne imzam, ne de telkinim olmuştur. Bizzat kendisi rutin gazeteyle ilgilenirdi.Benim gazetede en büyük aktifliğim, grafikerlik ve reklamcılıktır. Ama gazete künyesinde prosodür gereği orada gözüktüm.Anadolu ajansından gelen tüm mahkeme ve cezaları bizzat götürdüm. Fotokopilerini çektirerek. Çünkü biliyordum ki, bu cibiliyetsizin ben aldım duymadım etmedim diyeceğini.Köyde oturduğum zaman içinde köye adresime 50 bin Tl”lik tebliğ gelmiş.. bir hafta sonra Afyon adresimede geldi.. Bunu bir yere gösterdim. Bunu 7 gün içinde yargıdaya temize gönderebilirsin dediler. Günü daha 6 gün vardı. Bolvadine gidiyordum. Kendisi aradı.. Hayırlı olsun 50 bin tl”lik ceza dedi. Yarı getir evrağı yargıtaya temize gönderelim dedi. Bende peki dedim. Ertesi gün evrakı gazeteye bıraktım. Eğer gazete camera kayıtlarından silmediyse o camera kayıtında mevcuttur.Bıraktığımıda telefon açarak bizzat söyledim. İtiraz gününe 5 gün vardı daha…Anadolu ajansından gelen tüm evrakların birer fotokopisini bizzat gazeteye bıraktım.Hırsız, hırsızlığını yaparken kılıfını her zaman uydurur. Suçlu benim çünkü cibiliyetsiz haysiyetsiz gazetede Sorumlu Yazıişleri Müdürü olmamdan dolayıdır..Ve benden sonra gelen Kurban ise İHA tarafından 30 bin Tl para cezasıyla adli koloridorlarında uğraşmaktadır…Ve onun içinde tüm sorumluluk gazete künyesinde bulunan isim kimse ondandır kabahat demişler..Daha öncekilerin akibeti ise icralıklarla uğraşmışlar, Evlerinde ne var ne yok icra el koymuş.Bu tip insanlar yalan, dolan söylerken yüzleri asla kızarmaz. Çünkü kaşarlanmıştır.Bu sorunlu açıklamayı kamuoyu ve afyon halkı okuduğunda acaba içlerinden ne geçirmişlerdir..