Gözden kaçırmayın

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa!Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa!

Bugüne kadar birlikte aldıkları her kararda kamu emekçilerinin haklarını tırpanlayan AKP-Memur Sen ittifakı, bir kez daha bizi şaşırtmamış, hafta sonu yeni bir “satış sözleşmesi”ne imza atarak kamu emekçilerini yine mağdur etmiştir.


AKP ile Memur Sen arasında imzalanan son satış sözleşmesi ile 2016 için yüzde 6+5, 2017 için yüzde 3+4 sefalet zammı yapılmış, ekonomik kayıplarımız ve en temel sorunlarımız görmezden gelinmiştir.


İmzaladığı sözleşmeyi tarihi bir anlaşma olarak niteleyen Memnun Sen, imzaladığı satış sözleşmesiyle gölgesinde büyüdüğü AKP’ye diyet borcunu fazlasıyla ödemiştir. Kamu emekçilerinin 2014 yılındaki ekonomik kaybının yüzde 12 olduğu gerçeği ortada dururken, Ocak 2015’ten bu yana TL’deki değer kaybının yüzde 20’yi aştığı bir ortamda imza altına alınan “toplu satış sözleşmesi”nin kamu emekçileri açısından ne anlama geldiği açıktır.


Türkiye’nin içine girdiği ekonomik ve siyasi belirsizlikler içerisinde sürekli artan enflasyon oranı ve yükselen kurlar nedeniyle yaşanan devalüasyon gözetildiğinde ve artan oranlı vergi dilimi uygulaması da hesaba katıldığında yaşanacak ekonomik kaybın çok daha fazla olması kaçınılmazdır.


Kapalı kapılar ardında geçici savaş hükümetiyle anlaşan, yüz binlerce kamu emekçisini temsilen masaya oturan konfederasyon başkanlarının varlığına dahi tahammül edemeyen ve emekçiler aleyhine, AKP iktidarı lehine “hizmet sendikacılığı” yapanlara karşı milyonlarca kamu emekçisinin artık tarihi bir yanıt vereceğine şüphemiz yoktur!


Eğitim alanına yönelik kendi taleplerine dahi sahip çıkamayan, yükseköğretim alanında yaşanan sorunlara sırtını dönen ama iş demagojiye geldi mi mangalda kül bırakmayan Memur Sen yöneticilerinin icraatlarına baktığımızda karşımıza çıkan tablo şudur:

* Toplusözleşme masasında konfederasyonumuzun kadınlara yönelik taleplerini ifade etmek isteyen KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy Memur Sen yöneticilerinin saldırgan ve kadına tahammülsüz tutumu ile karşılaşmıştır.



Dolayısıyla toplusözleşme masasında kadını yok sayan, taleplerine kulak tıkayan, varlığına dahi tahammül edemeyen bir zihniyet oturmuştur! “Tarihi anlaşma” olarak sunulan toplu sözleşmede kadın taleplerine ilişkin tek bir madde dahi yoktur.


* Öğretmenlere 2016 için aylık brüt 98 TL’ye, 2017 yılında ise 140 TL’ye kadar nöbet ücreti ödenmesi kabul edilmiştir! Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısında nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders ücreti ödenmesi ve bu görevler dâhil öğretmenlere birim ders saat içinde ödenen ek ders ücretlerinin artırılması görüşülmüş olmasına rağmen Memur Sen, imzaladığı toplusözleşmeyle 4 saatlik ek ders ücretinin yanına dahi yaklaşamamıştır.

* Tüm talep ve ısrarlarımıza rağmen hizmetli ve memurlar “eğitim öğretim tazminatı” kapsamına alınmamış, eğitim hizmetinin önemli bir kesimi yok sayılmıştır!

* Yükseköğretim alanındaki idari ve teknik personel için talep ettiğimiz “yükseköğretim tazminatı” karşısında üç maymun oynanmıştır! Yükseköğretim alanındaki “idari ve teknik personele” dair “dostlar alışverişte görsün” mantığıyla hareket edilmiştir!


* Akademide kangren haline gelmiş güvencesiz istihdam nedeniyle yaşananlar başta olmak üzere ve özlük haklarındaki sorunlara dair ciddi hiçbir adım atılmamıştır. Akademisyenlerin çığ gibi büyüyen sorunlarına karşı “akademik teşvik ödeneği” yeterli görülmüş olacak ki en temel sorunlar tartışmaya dahi açılmamıştır.


Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki yaşanan bu “tarihi anlaşma” neticesinde, toplusözleşme görüşmelerinin Ekim ayında yapılması talebimizin emekçiler için ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Tüm eğitim ve bilim emekçileri bilmelidir ki imzalanan satış sözleşmesi bizler için yok hükmündedir! Görülmek istenmeyen, duyulmayan ve yok sayılan tüm sorunlarımıza karşı taleplerimiz ve çözüm önerilerimiz bakidir!


Saltanatın, lüksün, sefanın, hırsızlığın, savaşın, talanın faturasını bizler ödemeyeceğiz!


Tek tek iş yerlerimizden başlayarak sorunlarımıza kalıcı çözüm üretilmesi iradesini tüm eğitim ve bilim emekçileriyle birlikte öreceğimizden ve mücadelemizi büyüteceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır!

Hüdaverdi KILINÇ
Eğitim Sen Şube Başkanı