Gözden kaçırmayın
Demirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıSaadet Partisi 550 Milletvekili Adayını Ankara’da Düzenlenen Büyük Bir Törenle Kamuoyuna Tanıttı.
Saadet Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayları Ankara Arena Stadında Aday Tanıtım Programına Katıldılar.
Saadet Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayları , Safa Şenel , Yaşar Karakaya , Mustafa Taşkapı , H.Hüseyin Uğurlu Genel Başkan Prof.Dr. Mustafa Kamalak`la zafer pozu verdiler.
HEYECAN GÜN BOYU SÜRDÜ
Saadet Partisi’nin Aday Tanıtım Toplantısı Ankara’nın dört bir yanından hissedildi. Sabah saatlerinde Ankara Arena Spor Salonu’na gelen bütün ana arterlerin Saadet bayrakları ile donatıldığı görüldü.
Şehir dışından gelen araçları ise ellerinde Saadet bayrakları olan gençler Eskişehir yolu, Konya yolu, Samsun yolunda aralıklarla durarak, gelen partilileri selamladı. Sabah salonu dolduran on binlerle birlikte Ammar Acarlıoğlu ile Umut Mürare seslendirdikleri ezgilerle salonun heyecanını adeta doruğa ulaştırdı. Yollarda partilileri karşılayan yüzlerce genç, ellerindeki bayraklarla salonda mehter marşı eşliğinde tur attı.
Afyonkarahisardan yoğun bir katılımla Saadet Partisi teşkilatı katıldı. Gece geç saatte yola çıkıldı.
Saadet Partisi’nin Ankara’da düzenlenen Aday Tanıtım Toplantısı on binlerce partilinin katılımıyla büyük bir heyecan ve coşku içinde adeta gövde gösterisi halinde gerçekleştirildi…
On binlerce partilinin hınca hınç doldurduğu Ankara Arena, 1 Kasım genel seçimlerindeki adeta zaferi muştuladı. Arena büyük bir heyecana sahne olurken, Kamalak’ın konuşması salonu coşturdu. 85 seçim bölgesinden 550 milletvekili adayının hazır bulunduğu salonda, 1 Kasım seçimlerinin startı verildi.
SAADET PARTİSİZ OLMUYOR, OLMUYOR, OLMUYOR...
HAZİRANDAN BU YANA TİYATRO İZLEDİK
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Hepinizin bildiği gibi, 7 Haziran seçimlerinden bu yana milletçe bir tiyatro izledik. Başrolünde AKP’nin oynadığı, figüranlıklarını ise diğer partilerin üstlendiği bu tiyatronun maliyeti maalesef ülkemiz için çok ağır oldu.
‘Akan kanı nasıl önleriz, ülkede huzuru, barış ve kardeşliği nasıl sağlarız?’ diye kafa yorması gerekenler, tam tersine, ‘Oylarımızı nasıl arttırırız’ telaşına düştü. Ülke kaynakları siyasi ihtiraslar uğruna heba edilirken binlerce insanımız işsiz kalırken, on binlerce esnafımız kepenk kapatırken, çalışan tek şey milletvekillerinin maaşları oldu. 7 Haziran’da denedik, gördük. Saadet Partisiz olmuyor, olmuyor, olmuyor. Yanyana da dursalar, üst üste de konsalar bunlar, bu işi beceremezler” diyerek eleştirilerini sıraladı.
Saadet Partisi’nin 1 Kasım seçimlerine ‘besmele’ çekerek başladı. Ankara’nın en büyük spor salonu olan Ankara Arena’da toplanan on binler hep bir ağızdan Saadet Partisi’nin sesini dünyaya duyurdu. Dün sabah saatlerinde başlayan Aday Tanıtım Toplantısı’nda Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya’nın temelleri bir kez daha sağlamlaştırıldı. Geleceğe yönelik önemli mesajları içeren toplantı adeta gövde gösterisi halinde gün boyunca sürdü.
İSTİKRAR DİYORLAR, KENDİLERİ İSTİKRARSIZ
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Ak Partililerin bu seçimlerde ‘istikrar’ vurgusu tarzındaki sözleri eleştiren Kamalak,”Gaflet ile hıyanet arasında sadece niyet farkı vardır. Sonuç ise aynı!
Bu gerçeğe rağmen şimdi Ak Parti seçim meydanlarına çıkıp istikrardan bahsediyor. ‘İstikrar istiyorsanız Ak Partiye oy verin’ diyor. Allah aşkına hangi istikrar? Neyin istikrarı? Bu ülkenin gördüğü en korkunç istikrarsız iktidar Ak Parti iktidarı değil mi? Bir dediği diğerini tutmayan iktidar Ak Parti iktidarı değil mi? Örnek mi istiyorsunuz. Say say bitmez. 27 Aralık operasyonlarına kadar en büyük cemaatçi Ak Parti iktidarı değil mi?
Sonra “Kandırıldık, safmışız” diyenler AK Partinin önde gelenleri değil mi? Sonra en büyük cemaat düşmanı kesilen Ak Parti İktidarı değil mi? “Esad’a kardeşim” diyen. “Ortak bakanlar kurulu” toplayan, Birbirinizi saraylarda ağırlayan Ak Parti iktidarı değil mi? Sonra çıkıp, “Kandırıldık, safmışız” diyen ve “En büyük Esad düşmanı” kesilen Ak Parti iktidarı değil mi? Ergenekon, Balyoz operasyonları başladı. En büyük demokrat kesildiler.
Sonra “Milli orduya, askere kumpas kurulmuş, kandırılmışız, safmışız” diyenler Ak Parti iktidarı değil mi? “Çözüm süreci” diyenler “Oslo’da masalar” kuranlar, “Dolmabahçe mutabakatları” imzalayanlar Ak Parti iktidarı değil mi? Ülkeyi çözülmenin eşiğine getiren Ak Parti iktidarı değil mi? Siz neyin istikrarından bahsediyorsunuz.
“Oğlumu, sizin beslediğiniz PKK’lı askerleriniz öldürdü!” diyen annenin feryadına kulak veriniz. Bu ülkede bir istikrar sorunu varsa bu sorunun kaynağı bizzat Ak Parti iktidarı değil mi?” diyerek eleştirdi.
1 KASIM İSLAM BİRLİĞİ’NİN KURULUŞ TARİHİ OLACAK
Kamalak, son bölümde ise “Susmayacağız. Susturamayacaklar. Bütün gücümüzle hakkı haykırmaya devam edeceğiz. Kapı kapı dolaşacağız. Tutmadık el, dokunmadık yürek bırakmayacağız. Son olarak şunu söylemek istiyorum. 1 Kasım bir başka açıdan da tarihi ve anlamlı bir gündür.
Bundan 32 yıl önce, 1 Kasım 1983 tarihinde, Avrupa Birliği’nin kuruluşu resmen ilan edilmişti. İnşallah sizlerin gayret ve çabalarıyla, 1 Kasım 2015 tarihi de İslam Birliği’nin kuruluş tarihi, kuruluş müjdesi olacak” dedi.
SALONDA KÜRTÇE PANKART TAKDİR TOPLADI
Saadet Partisi’nin aday Tanıtım Tolantısı’nda salon süslemeler için kullanılan afişler de dikkat çekti. Son günlerde terör örgütünün saldırıları ile kardeşliğe vurulmaya çalışılan hançere, Saadet Partisi, salona astığı ‘Em tew bırona’ ‘biz hep kardeşiz’ afişi ile karşılık verdi.
Saadet Partisi’nin Kürtçe pankart asması salondan büyük takdir topladı. Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ‘Milli Görüş bu milletin inancıdır, tarihidir, ruh köküdür’ sözleri ile başka pankartlar da salonda yer aldı.
AK PARTİ’NİN BASİRETSİZLİĞİ YÜZÜNDEN ÜMMET DRAM YAŞIYOR
İslam coğrafyasında parçalanmışlığa da değinen Kamalak, “Bir tek biz karşı çıktık. “Hayır, bu büyük bir yalan.” dedik. “Bunların asıl amacı Irak’ı işgal etmek, bölüp parçalamak” dedik. Bunu dedik diye Saddamcı olduk! Bundan 4 yıl önce bu sefer Kaddafi’yi devirip Libya’ya demokrasi getireceklerdi! Yine biz yalnız biz karşı çıktık. “Yalan” diye haykırdık.
“Asıl amaç bir İslam ülkesini daha kana ve gözyaşına boğmak” dedik. Bunu dedik diye Kaddafici! olduk. Diktatörcülükle suçlandık. Sonra Esad’ı devirip, Suriye’ye demokrasi getirmeye karar verdiler! Yine biz karşı çıktık. “Aynı yalanı söylüyor, yine aynı oyunu oynuyorlar” dedik.
Bu kanlı planı engellemek için her şeyi göze alıp Şam’a gittik. Bu sefer de “Esedcilikle” suçlandık. Anlayacağınız olmadığımız bir şey kalmadı. Balyoz’cu olduk, Ergenekoncu olduk, Paralelci olduk. Ama Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, peki sonuç ne? Maalesef hep biz haklı çıktık. Ak Parti iktidarının desteği ile; paramparça olmuş bir Irak, paramparça olmuş bir Libya, paramparça olmuş bir Suriye…
KİMİN NEYE İHTİYACI VARSA ONUN İÇİN SAVAŞIR
Konuşmasında İspanya Kralı’nın Napolyon’a söylediği bir sözü de hatırlatan Kamalak, “İspanya kralı Napolyon’a bir gün der ki; ‘Siz toprak, para ve altın için savaşıyorsunuz. Biz ise onurumuz için’ Napolyon cevap verir? - Doğru söylüyorsunuz. Kimin neye ihtiyacı varsa onun için savaşır. Bunların kendilerinde istikrar olmadığı için milletten istikrar istiyorlar.
Ama asıl dertleri bizimle. Bu yüzden, davasını satmış bir kısım zavallılar, hatta yakalarına Saadet Partisi rozeti takarak size gelecekler, yine “İstikrar”dan bahsedip, “Sakın ha oyunu Saadet’e verme, oyun CHP’ye veya HDP’ye veya boşa gider” diyecekler. Neden?
Çünkü baraj var! Be zavallı! Sen kandırıyorsun? Ak Parti’ ye verilen oylar Ak Partiye gider. CHP’ye verilen oylar CHP’ye gidiyor. HDP’ye verilen oylar HDP’ye gidiyor da Saadet Partisi’ne verilen oylar nasıl oluyor da başka partilere veya boşa gidiyor?” değerlendirmesini yaptı.
OY VERİN, SEÇİM BARAJINI BANA BIRAKIN
Kamalak konuşmasında partililere de seslenerek, seçim barajını nasıl aşmaları gerektiğine de anlattı. Kamalak, “Ben Anayasa Profesörüyüm. Ben demekten Allah’a sığınırım ama konu anlaşılsın diye böyle söylüyorum, Ben, Anayasa Mahkemesi’nden 50’nin üzerinde iptal kararı çıkartmış bir adamım.
Merhum Erbakan hocamız âcizane bendenizi, “Hükümet deviren, başkan düşüren adam” diye tanıtırdı. 1996 yılında Anayasa’ya aykırı olduğu için, hukuk yoluyla Anayol Hükümeti’nin güven oylamasını iptal ettirmiş, refah kadroları olarak, el birliği ile önümüze konan engeli aşmış, Anayol hükümetini düşürmüştük. Böylece merhum Hoca’mız için Başbakanlık yolunu açmıştık. Şimdi milletime sesleniyorum. Siz ilinizde, bölgenizde Saadet Partili adaylara seçilecek kadar oy verin, Allah’ın izniyle seçim barajını bana bizlere bırakın.
Bakın, o yüzde 10’luk barajlar nasıl yıkılıyor. Hükümet deviren kadroların yanında, bu sefer de hükümet kuran kadroları görün. Görün bak, Türkiye’de her şey nasıl değişiyor” dedi.
BİREYSEL BAŞVURU İLE AŞACAĞIZ
Kamalak, barajı aşmanın yöntemini de anlatarak, “Bireysel Başvuru’dan bahsediyorum. Seçilecek kadar oy alan adaylar için Anayasa’mıza göre ‘Baraj’ diye bir şey yoktur. Çünkü Anayasa’mızın 148.maddesinin 3.fıkrasına göre; ‘Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir’ Buna göre bir aday milletvekili seçilecek kadar, diyelim 40 bin oy almıştır.
Ancak partisi ‰10’luk genel barajı aşamamıştır. Bu yüzden, kendisine milletvekili mazbatası verilmemiştir. Buna karşılık kendisinden daha az oy alan, misalen 30 bin oy toplayan diğer bir aday sırf partisi ‰10’luk barajı geçtiği için milletvekili seçilmiş sayılacaktır. 40 bin oy alan aday bakımından bir hak ihlalinin olduğu hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek kadar açıktır. İşte Anayasa Mahkemesi, daha çok oy aldığı halde, mazbatası başkasına verilen aday bakımından bir hak ihlalinin olduğunu tespit edecek ve mazbatanın hak sahibine verilmesini sağlayacaktır” dedi.
İNADINA KARDEŞLİK, İNADINA BERABERLİK
Asıl amacın Büyük İsrail olduğunu da sözlerine ekleyen Kamalak, “Ne derlerse desinler, hangi yakıştırmayı yaparlarsa yapsınlar, ister şucu, ister bucu desinler; kınayanların kınamasına aldırmadan, Milletimiz ve tarih önünde bir kez daha gerçekleri haykırıyor ve sesleniyoruz: IŞİD, KOBANİ, KANDİL, PKK, PYD, hepsi “Büyük Plan”ın “Küçük Parçaları”dır.
Asıl plan “Büyük Ortadoğu Projesi”dir, Büyük İsrail Planıdır. Bundan 100 yıl önce, Osmanlı imparatorluğu parçalanmış, Hilafet yok edilmiş, Müslümanlar darmadağın edilmişti. Ve bu parçalanmışlığın ardından 1948 yılında Filistin’de işgalci İsrail Devleti kurulmuştu. Aynı oyun bugün yeniden oynanıyor.
Zaten bölünmüş bir coğrafya daha da bölünerek, “mikro devletçikler”, “kabile devletçikleri” kurulmak isteniyor. İslam ümmeti, “Kürt, Türk, Şii, Sunni, Arap, Acem” gibi her türlü etnik ve mezhebi farklılıklarla tahrik edilerek birbirine düşürülmek isteniyor. Büyük İsrail Planı’nın nihai hedefi ise Türkiye’dir. Türkiye’nin parçalanmasıdır. “Arz-ı Mev’udu” içine alacak biçimde Büyük İsrail Devleti’nin kurulmasıdır.
Bu büyük oyuna karşı her zamankinden daha dikkatli olmalıyız. Millet olarak bu oyuna gelmemeli, tahriklere kapılmamalıyız. Türkiye’yi karıştırmak isteyen karanlık mihraklara karşı verilecek en güzel cevap, “İnadına kardeşlik-İnadına beraberlik”dir. Milli birlik ve beraberliğimize sahip çıkmaktır” açıklamasında bulundu.
KAYBEDEN KÜRTLER VE TÜRKLER OLACAKTIR
“Son yıllarda o kadar çok şey kaybettik ki. Zamanımızı kaybettik, Kardeşliğimizi kaybettik. Gençliğimizi kaybettik. Umudumuzu kaybettik” diyen Kamalak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Allah korusun, biraz daha geç kalırsak ülkemizi kaybetmekle karşı karşıya kalırız.
Bunu niye söylüyorum. Burası son kaledir. Burası sığınaktır. Burası son direniş hattıdır. Bu vatan bölünürse, bu topraklar parçalanırsa, kardeş kavgasına tutuşursa, bizim gidebilecek hiçbir yerimiz yok. Biz düşersek bütün mazlumlar düşecektir. İşte bugün karşı karşıya bulunduğumuz terör belası da, bu son kaleyi içerden düşürme planının bir parçasıdır.
Çanakkale’de tankla, tüfekle yapamadıklarını şimdi içeride kardeş kavgası çıkarmak suretiyle yapmaya çalışıyorlar. Mertçe yapamadıklarını, kalleşçe yapmaya kalkışıyorlar. Ama maalesef halkın refahı için kullanılabilecek bu imkânlar tam tersine, hem Kürt hem de Türk halkının cebinden gitmiş ve daha da fakirleşmemize neden olmuştur. Yani kaybeden biziz.
Türkler olarak kaybediyoruz. Kürtler olarak kaybediyoruz. Millet olarak kaybediyoruz, ülke olarak kaybediyoruz. Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Acemiyle, Alevisi, Sünnisiyle topyekün İslam alemi olarak kaybediyoruz. Peki, kazanan kim? Bunu anlamak için sadece İsrail’in haritasına bakmak yeterlidir.”
DEVLET MİTİNGİ İLE TERÖR BİTMEZ
Kamalak, “7 Haziran’da bunlara verilen oylar boşa gitmiştir” diyerek, ülke adına, millet lehine hiçbir şeyin yapılmadığını söyledi. Kamalak, “Zaten yapmaları da mümkün değildi. Çünkü hiçbirinde o öz, o ruh, o cevher yoktur. Bu durumu bildiğimiz içindir ki biz, 7 Haziran’dan önce “Saadet Partisi’nin yer almadığı bir Meclis bu ülkenin hiçbir problemini çözemez.
Aziz Milletimizin hiçbir derdine deva olamaz” demiştik. Soruyorum: Ülke’nin hangi problemi çözüldü? Ağrı’da, Van’da, Batman’da, Hakkâri’de, Şırnak’ta başlattıkları gaflet yangınını, Devlet mitingi ile İstanbul’da söndürmek istiyorlar. Hiç mümkün mü? Mümkünse şehit cenazeleri niçin artarak gelmeye devam ediyor?” diye sordu.
ZONGULDAK’TAN GELEN MADENCİLER DE KATILDI
Saadet Partisi’nin Aday Tanıtım Toplantısı’na Zonguldak’tan gelen madenciler de dikkat çekti. Başlarındaki sarı baretleri ile salona gelen madenciler seyirciler, programa eşlik etti.
Tanıtım toplantısında salon süslemeleri için kullanılan afişler de dikkat çekti. Son günlerde terör örgütünün saldırıları ile kardeşliğe vurulmaya çalışılan hançere, Saadet Partisi, salona astığı “Em tew bırane (Biz hep kardeşiz)” afişiyle karşılık verdi.
ÇALIŞMALARIMIZDA KİMSEYİ GÜCENDİRMEMEMİZ GEREKİR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu selamlama konuşmasında “Bu seçime giderken bizler neden ve nasıl bir çalışma yaparak milletimizin Saadet Partisi’ne destek vermesini sağlayacağız? Sahaya çıktığınız zaman çeşitli meselelerle sizleri ‘Saadet Partisi’ne oy vermeyin’ diye kandıracaklar. Öncelikle nereye oy verirseniz oraya gider.
13 yıldır tek başına ülkeyi yöneten Ak Parti’den başka parti olmamıştır. Bu arkadaşlarımız bazı konularda adımlar attılar. Başörtüsü ve imam hatip meselelerini çözmüş gibi göründüler. Yollar ve yüksek binalar yaptılar. Dönüp baktığınız zaman başörtüsünü çözmüş gibi göründüler ama ahlak bozukluğunu çözemediler.
Yollar yaptılar ama yarın bu ülkeyi iflas etmiş ilan edecekler. Bir şirket iflas ettiği zaman bankalar o şirkete el koyarlar. Siyasette de iflas ettiğimiz zaman başkaları söz sahibi olur. Bu arkadaşlarımız gelmeden önce İslam âlemi böyle miydi? Türkiye’de terörü belli noktaya getirip önünü kesmiş gibi gösterdiler ama terör yeniden başladı. 13 yıldır ülkenin meselelerini çözemediler. Biz bu arkadaşlarımıza düşman değiliz. Yaptıkları hatalardan ibret alsınlar diye uğraşıyoruz.
Milletimizi de uyarıyoruz. ‘Saadet Partisi olmadan bu meclis verimli çalışamaz’ demiştik. Seçimlerden sonra bir uzlaşma sağlayamadılar. Bu arkadaşlarımızda bir uzlaşma kültürü yok. Onun için 1 Kasım seçimleri çok önemli. Meclise Saadet Partisi girmezse bu ülke düzelmez. Çalışmalarımızda kimseyi gücendirmememiz gerekir” diyerek uyardı.
“ADAYLARIMIZ DEĞİL, HEPİMİZ ÇALIŞMAYA MECBURUZ”
Programın açılışını Saadet Partisi Tanıtmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ yaptı. Konuşmasında gençlere teşekkür ederek başlayan Ağdağ, Anadolu’dan gelen partililer için de “Kıskandıracak bir duruş sergileyen sizlere en derin saygılarımı sunuyorum” dedi. Ağdağ, “En büyük çalışmaları Milli Görüşçüler yapar. Niye yapar.
Çünkü inandıkları için gece gündüz çalışır. Bütün illerde bu bereketli çalışmalar hepimiz şahit olmuşuzdur” dedi. Ağdağ, 7 Haziran öncesi çalışmalarında bir örnek göstererek, “7 Haziran çalışmasında bir öğrencinin 50 Tl 56 kuruş gönderdiğini belirterek, yanına da iliştirdiği notta ‘bu son param ne olur partimizin tanıtımı için kullanın’ demişti. Biz bu emanetleri en iyi şekilde yerine ulaştırmak için mücadelemizi yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
“Adaylarımız ile birlikte hepimiz çalışmaya mecburuz” diyen Ağdağ, “Hepimiz maddi imkanlarımız ölçüsünde çalışmalara katkı sağlayacağız. Biz Aylan Kürdi gibi bebeklerimizin cansız bedenlerinin sahillere vurulmasını istemiyorsak, Saadet Partisi’ni iktidara taşıyacağız” diye konuştu.
YALAN HABERLERE SERT TEPKİ
Ağdağ konuşmasının son kısmında ise son günlerde havuz medyasında yapılan yalan haberler için partilileri uyardı. Ağdağ, “Yalan haberlere itibar etmeyeceğiz. Çalışmalarımızda da kırıcı sözler kullanmayacağız. Seçimin sonucu ne olursa olsun takdir Allah’ındır” açıklamasında bulundu.
“SAADET PARTİSİ’NİN OLMADIĞI MECLİSTEN HUZUR ÇIKMAZ”
Saadet Partisi Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Karaman, Saadet Partisi’nin olmadığı bir meclisten huzur ve barış çıkmayacağını belirterek şunları kaydetti: “Gündüz gece demeden hanım bacılarımız, hangi şartlarda olursa olsun gözünü budaktan esirgemeyen kardeşlerimiz çalışmaktadır.
Sizin bu coşkunuz Allah’ın izni ile 1 Kasım’da Saadet Partisini iktidar yapacaktır. 7 Haziran seçimleri öncesi tüm Türkiye’yi gezdik ve söyledik ‘milli görüşün olmadığı bir meclisten bir şey çıkmaz’. 7 Haziran seçimlerinde bir kutuplaşma gerçekleşti. Ülkenin huzur içinde Saadet Partisi’ne ihtiyacı olduğunu her zaman söyledik ve yine söylüyoruz. Milletimiz AKP’ye niye tek başına iktidarı vermedi. Milletimiz bir mesaj verdi bunlar mesajları almadılar. HDP’ye ‘terörü bırakın’ dediler ama onlar yapmadı terör daha da arttı. CHP ise hükümet kurmak istiyormuş gibi yaptı.
Biz Saadet Partisi olarak bugün ülkemizde meydana gelen olaylarla ilgili meseleleri genel başkanımızın imzasıyla mektup ile bildirdik ama dinlemediler. Maalesef yine Milli Görüşçüler haklı çıktı. Şimdi tekrar uyarıyoruz. Irak, Suriye ve diğer ülkeler gibi olmadan kendinize gelin. Bugün İslam ülkeleri parçalanmış vaziyette. Sizlerin bu aşkı, gayreti ve şevki İslam Birliği’nin kurulmasına vesile olacaktır.
Medya bize ambargo uyguluyor. Sizin ödediğiniz elektrik faturalarında TRT payı var. Eğer bizim haberlerimizi göstermeyecekse, neden TRT payı ödüyoruz. Bu seçimlerde gidilmedik yer bırakmayacağız. Mahalle mahalle, sokak sokak gezeceğiz. Saadet Partisi’nin olmadığı bir meclisten bir huzur çıkmaz.”
Yorumlar
Yorum Yap