Gözden kaçırmayın
Erhan cevaplayamayınca Köksal'a sorduBugün herşeye hayır diyen bir muhalefet partisinin inatlaşması ve bu inatlaşmayı da kendisinin ve iktidarının kurtuluş reçetesi olarak gören başkanlık sevdalısı bir kişinin dayatmaları ile 1 Kasım seçimlerine zoraki götürülüyoruz…
İçerideki bu durumla birlikte dışardaki tüm destek üniteleri de ülkeyi 1 Kasım seçimlerine zorlayan oy devşiricilerinin elini rahatlatırcasına ülkeyi kan gölüne çevirmiş 7 Hazirandan günümüze kadar yüze yakın şehit yüzden fazla vatandaşın da ölümüne sebep olmuşlardır…
Türkiye cumhuriyetinin en kanlı seçim dönemini yaşıyoruz. Ve bu kanın müsebbipleri de “siyasi bir parti olmaktan çıkarak tüm varlığını bir kişiyi ve ailesini korumaya, kollamaya organize olmuş bir iktidar ve kendi partililerinin bile açıklayamadığı derecede herşeye hayır diyen muhalefet ile, ülkeyi 34 gün koalisyon kurmaya alet olmuş ana muhalefet partisi ve Kandil’in, Yüce Mecliste uzantısı ve sözcüsü durumuna gelmiş diğer muhalefet partisi HDP’dir.”
Terör örgütünün temsilcisi durumuna gelmiş HDP ve onunla aynı sayıda milletvekili çıkarmayı hazmedemeyen MHP herşeye hayır diyerek koalisyon hükümeti kurulmasına engel olmuştur.
Yine aynı şekilde koalisyon hükümeti kuracağız diye tam 34 gün koalisyon sürecini saboteye ortak olan CHP, 34 gün sonra “Bize kimse koalisyon teklif etmedi, o süreçte cumhurbaşkanı araya aracılar sokarak bana, aileme ve yakınlarıma dokunulmazsa koalisyon kurulur dediğini” itiraf etmiştir…
Aynı şekilde ülkeyi ve ülke siyasetini kendinden menkul sanan bir cumhurbaşkanı başkan olabilmek için hırsını aklının önüne geçirerek cumhurbaşkanı gibi değil, parti başkanı gibi koalisyon sürecini yönetmiş, iktidar partisi de bu engelliyici, oyalayıcı süreç yönetim tarzına “Nasıl tensip buyurursanız öyle olsun efendim” demiştir…
Yine aynı şekilde terörist cenazesine gitmeyen milletvekillerine soruşturma açarım diyen HDP Genel Başkanı ise sureti haktan gözükerek sözde sosyalist/sol barışçıl söylemlerle faşizmin ve bölücülüğün bariz örneklerini göstermiştir, yine oy devşirme amaçlı olarak dilinin ucuyla terör örgütü PKK’ya dilinin ucuyla kendi duyacağı kadar eleştiri gönderebilmiştir.
8 Haziran-1 Kasım seçimleri arasındaki süreçte iktidarıyla ve muhalefetiyle milletin önüne konulan “siyasal bazlı un, yağ, şeker” budur ve millet yine bu malzemelerle milletin damak tadı dışında helva yapılmaya zorlanmaktadır.
Milletimiz böyle bir acı helvaya yapmaya, böyle bir acı helvayı yemeye mecbur değildir.
Madem çare millettir, madem ki ülkenin sahibi millettir, madem ki çözümün asli unsuru millettir, biz de D emokrat Parti milletvekili adayları olarak milletimize, “Bu dört acemi aşçı çırağının önünümüze koyduğu acı malzemeleri elinin tersiyle kenara koy ve 1 Kasım sabahı ‘ oylarınız boşa gider algısı yaratılarak parlamento dışında tutulmaya çalışılan Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun ve kurtuluşunun kurucularının kurduğu Demokrat Parti’ye oyunuzu vererek tüm dayatmaları ve zorlamaları reddet” diyoruz.
Bugün Türkiye’de iktidar yoktur, muhalefet yoktur… Ülke milletin sağ duyusu ve sabrı ile adeta kendi kendini yönetmektedir. Ülkemiz danışıklı dönüşüklü oy devşirmeye yönelik siyasi bir boşluğun içine düşürülerek kardeş kavgasına sürüklenmektedir.
Yer altı örügütünün liderinin AKP’ye oy isteyen mitinginde söylediği (ve hatta tehdit ettiği gibi) oluk oluk akan kan karşısında Cumhuriyet tarihinde hiçbir başbakanın düşmediği acziyete düşen başbakan, ülkeyi kan gölüne çeviren canlı bombaların bilinmesi ama gözaltına dahi alınmayışları ile ilgili olarak ; "Eylem yapmayan bir IŞİD canlı bombasını yakalayamayız, Türkiye bir hukuk devletidir" derken; canlı bombanın babası ise en hukuki talep ve ihbarda bulunduğunu iddia ederek “Oğlumu Suriye’den geri getirmek için defalarca emniyete gittim. Oğlum 2014 yılında Adıyaman’a geldi. 8 ay yanımda kaldı. Ben oğlumu Emniyet`e şikayet ettim. Emniyet`e, ‘bunu alın cezaevine atın’ dedim. İfadesi alındıktan sonra oğlum serbest bırakıldı. 8 ay sonra Suriye’ye gitti” demektedir.
Canlı bombanın babasının söylemi yüreği yanık bir babanın söylemi, feryadı iken ve hatta yetkili kişilerin görevinin ihmalinin ihbarı iken “Türkiye Hukuk devletidir, eylem yapmayan canlı bombayı tutukluyamayız” diyen başbakanın söylemi ise siyasi bir söylemdir ve adeta oluk oluk kan akıtmak için başka görevler görev bekleyen canlı bombalara “Siz rahat çalışın, 1 Kasıma kadar ne kadar korku salarsanız salın, ne kadar kan dökerseniz dökün sizi tutuklamayacağız” göndermesi ve cesareti gibidir.
Türk Milleti; doğusuyla batısıyla, Alevisiyle Sünnisiyle, Türk’üyle Kürt’üyle bu dayatmalara ve kan ile, korkutmalar ile, yıldırmalar ile, bombalamalar ile oy devşirmeye çalışan siyaset kurumlarına ve kazanmak için her yolu mübah sayan siyasal anlayışa layık değildir.
İçinden bulunduğumuz çıkmazdan kurtuluşun tek çaresi vardır o da 1 Kasım seçimlerinde milletin takdiri ve sağduyusuyla parlamentoya girmesi gereken Demokrat Parti’dir.
Biz Türkiye`nin bu açmazlar içinde bu karmaşa içinde derinden bir nefes almasını sağlayacak bir iradeyi kadro derinliği ile beraber hep beraber ortaya koyuyoruz. Demokrat Parti olarak 1 Kasım seçimleri için bir şey vaat etmekten öteye kaygıları gidermek için akılcı, uygulanabilir yeni nesil bir program hazırladık.
Sadece bu seçimde değil Cumhuriyet tarihimizin her döneminde yaratılan dolaylı veya direkt yaratılan algılara, önyargılara, yaratılan korkulara, yıldırmalara, baskılara ve hatta ithal edilen şiddete rağmen namussuzlarla kazanacağımıza namuslu insanların mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Suriye’deki şiddetin, Orta Doğu’daki şiddetin içine hapsolmamıza neden olan "Şam’da Emevi camiinde Cuma namazı kılacağız " ısrarı ile ülkemizi kan gölüne çevirerek her gün onlarca cenaze namazı kılınmasına sebep olanları, yolsuzluk yapanları, yolsuzluk yapanları aklayanları, ülke zenginliklerini oy devşirmek için ne istediniz de vermedikte diye ona buna peşkeş çekenleri, ülkenin kahramanlarını ve yüz aklarını terör örgütü diye silivriye tutsak edenleri Cumhuriyet’in mahkemelerine çıkartacağız…
Biz Demokrat Parti olarak herkes için adalet, herkes için eşitlik, herkes için demokrasi diye haykırarak “1 KASIMDA VUR MÜHRÜ KIR ATIN BÖĞRÜNE” diyoruz.
DP AFYONKARAHİSAR
MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
Yorumlar
Yorum Yap