Gözden kaçırmayın

Vali Yiğitbaşının Mutluluk Kervanı Projesine ÖdülVali Yiğitbaşının Mutluluk Kervanı Projesine Ödül

Gün FM’de AKÜ Tıp Fakültesi’nin katkılarıyla hazırlanan Sağlık Olsun programı yeni sezonun ilk programıyla dinleyicilerine merhaba dedi.


AKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Araştırma Görevlisi Cengiz Demir’in hazırlayıp sunduğu programa AKÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörlüğü’nden Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Oruç, Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Deniz Delikkaya, Organ Nakli Koordinatörü Hemşire Gülsüm Emirik ve Koordinatör Yardımcısı Hemşire Özlem Yıldız konuk olarak katıldı.


Programda 3–9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ Bağışı Haftası dolayısıyla organ bağışı ve organ naklinin önemi konuşuldu.


“Kişi organlarının birini bağışlayabileceği gibi tamamını da bağışlayabilir”

Organ bağışıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan AKÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Oruç, “Organ bağışı, bir kişinin hayatta iken kendi isteği ile, tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının, başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu iki şahit huzurunda belgelemesidir.


Akli dengesi yerinde, 18 yaşından büyük olan herkes organ bağışında bulunabilir. Kişi organlarının birini bağışlayabileceği gibi tamamını da bağışlayabilir. Kamu ya da özel her hastanede ve aile sağlığı merkezlerinde bu iş için görevli organ bağış kayıt görevlileri ve organ nakil koordinatörlükleri vardır. Bu merkezlerden herhangi birine başvurularak organ bağış işlemi yapılabilir” şeklinde konuştu.

“Ülkemizde organ nakilleri dünya standardında yapılmaktadır”

Organ nakliyle ilgili konuşan AKÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Deniz Delikkaya, “Organ nakli bir organın görevini yerine getiremeyip, vücuda zarar vermeye başladığı durumda, hasta olan o organın, bir başka kişiden alınan sağlam organ ile değiştirilmesi işlemidir.


Bağışlanmış olan organın uygunluğu, vericinin beyin ölümü gerçekleştikten ve ailenin onayı alındıktan sonra, sağlık ekibi tarafından uygunluğu tespit edildikten sonra yapılır. Ülkemizde organ nakilleri dünya standardında yapılmakta ve hatta dünya standardının üzerinde sonuçlanmaktadır. Karaciğer ve böbrek gibi önemli organların nakillerinde başarı oranları yüzde 90’nın üzerindedir” diye bilgi verdi.

“Vücut bütünlüğünün bozulması gibi bir durum söz konusu değildir”

Bir dinleyiciden gelen ölen bir kişinin organları alınırken vücut bütünlüğü bozulur mu sorusunu yanıtlayan AKÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Hemşire Gülsüm Emirik, “Yaygın inanışın tam tersine ölen bir kişinin bağışlanan organlarının başka hastaların tedavisinde kullanılabilmesi için organ çıkarım ameliyatının normal ameliyathane koşullarında ve normal ameliyathane koşullarında ve normal ameliyat tekniklerine göre yapılması gereklidir.


Tıpkı canlı bir insana ameliyat yapıyormuş gibi multidisipliner bir yaklaşım ile işlem yapılır. Eğer karın içi organlar çıkarılacaksa göbek üstü ve altı bir orta hat kesisi ile, kalp ve akciğerler çıkarılacak ise göğüs kafesi ön duvarından yapılacak bir orta hat kesisi ile organlar çıkarılır.


Yine normal ameliyat teknikleri ile gayet özentili bir şekilde cilt kapatılarak cenazeye saygı içerisinde temizliği yapılarak morga gönderilir. Görüldüğü gibi burada cesedin parçalanması veya vücut bütünlüğünün bozulması gibi bir durum söz konusu değildir” şeklinde konuştu.

“Dinimize göre organ bağışı caizdir”

Organ bağışının dini boyutuyla ilgili konuşan AKÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakil Koordinatör Yardımcısı Hemşire Özlem Yıldız, “Diyanet İşleri Başkanlığı 6.3.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Diğer İslam ülkelerinde de benzer kararlar mevcuttur. Maide Suresinde de, ‘Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır’ denilmektedir” dedi.