Gözden kaçırmayın

Görgöz bir özür bekliyoruzGörgöz bir özür bekliyoruz

Afyonkarahisar Milliyetçi Hareket Partisi Görevden aldıkları lçe Başkanlıklarına yenilerini atadı.

Konu ile ilgili olarak bu gün bir basın toplantısı düzenlendi.Düzenlenen basın toplantısında konuşan İl Başkanı Demirel şu ifadelere yer verdi.

"MHP İl Başkanı Sayın Raşit Demirel yeni atanan MHP Merkez İlçe Başkanı Mehmet Karagöz,Dinar İlçe Başkanı Mustafa Karahan,Emirdağ İlçe Başkanı Cahit Çivrilli,Çay İlçe Başkanı Ali Sakçı,Hocalar İlçe Başkanı Haydar Küçük ve İhsaniye İlçe Başkanı Salih Öncül ile birlikte basın toplantısı düzenlemiştir.
 
 
 
İl Başkanı Raşit Demirel’in basın açıklaması:
Milliyetçi Hareket Partisi, Türk - İslam ülküsünden feyz alan değişmeyen ilkeleri, inançları, idealleri ve siyasi hüviyetiyle 47 yıldır siyasi hayatta yerini alan bir partidir. Bu güne kadar iç bünyesine fitne ve fesat sokmaya çalışanlara karşı birlik ve beraberliğinin yara almaması ve bölünüp parçalanmaması için yiğitçe bir duruş sergileyip şanlı mücadelesini en iyi  şekilde yaparak bugünlere kadar gelmiştir.


Türk siyasi hayatında üzerinde en fazla siyasi hesaplar yapılan ve karanlık tezgahlar üzerine oturtulmaya çalışılan siyasi parti varsa, o da Milliyetçi Hareket Partisi’dir.  Milliyetçi Hareket Partisi her devirde siyasi suikastların hedefi olmuş, entrika ve psikolojik saldırılara uğratılarak içten çökertilmeye çalışılmıştır. Her dönemde birilerinin elleri sürekli Milliyetçi - Ülkücü Hareket’in içinde olmuştur. Geçmişte yaşanan acı tecrübeler hafızalarımızda hala yerini muhafaza etmektedir.

12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Milliyetçi - Ülkücü Hareketin yeni bir siyasi parti çatısı altında varlığını sürdürmesinin engellenmesi için oynanan oyunlar ve tezgahlar unutulmamıştır. 1992’de Ülkücü Hareket’te yaşanan kırılma ve kopmada hangi fitne mekanizmalarının harekete geçirildiği ve bu süreçte dış mihrakların oynadığı rol hafızalarımızda hala sıcaklığını korumaktadır.


12 Eylül sonrası kapatılan MHP’nin yeniden açılmasının gündeme geldiği dönemde, 27 Aralık 1992’de Söğütözü’nde yapılan kongrede hangi tahriklerin sahnelendiği ve kimlerin hangi tezgahlara başvurduğu da hafızalarımızdan silinmemiştir. 



2002 yılından başlayarak “MHP’siz Meclis” için yapılan zorlamalar, sonuçsuz kalan karalama kampanyaları, yakılan fitne ateşleri, sahneye sürülen taşeronların, bunların hezeyanları ve nihayet 2009’da MHP’yi mahkeme yoluyla kayyuma teslim etmek için başlatılan hukuki süreçler de hafızalarımızda yerini muhafaza etmektedir.


“Hafızayı beşer nisyan ile malüldür” denilse de, bu sancılı süreçlerin acı hatıraları Milliyetçi Hareket’in ortak bilincinde silinmeyecek izler bırakmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi, bu davanın asli sahibi ülkücü neferlerin çelik gibi sağlam iradesi sayesinde bütün bu siyasi hesapları ve tezgahları boşa çıkarmış, karşı karşıya bırakıldığı bu badireleri atlatarak siyasi varlığını bu güne kadar sürdürmüş bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir.


Devirler boyunca Milliyetçi Hareket’in altını oymayı amaçlayan kirli tezgahların aktörleri, maşaları ve figüranları değişmiş, ancak bu melanet odaklarının nihai hedefleri asla değişmemiştir. Ülkücü iradenin bunları iyi görmesi, anlaması ve doğru değerlendirmesi, Milliyetçi Hareket’in geleceği bakımından hayati önem taşımaktadır.


MHP’nin siyasi çizgisini bozup fikri omurgasını kaydırarak MHP’ni seçim barajının altında kalmasını sağlamak ve siyasetten tasfiye sürecini harekete geçirmek isteyenlere karşı her zaman uyanık olduk bundan sonrada dikkatimizi dağıtmayacağız. Tek bir cümleyle ifade etmek gerekirse “MHP’siz siyaset, MHP’siz meclis” düşüncesinde olanlara asla fırsat vermeyeceğiz.


Türkiye yakın siyasi tarihinin en karanlık ve bunalımlı dönemini yaşamaktadır. Milli kimliğimiz sorgulanıp, Milli değerlerimiz ayaklar altına alınırken, Milli birliğimiz ve Milli varlığımızda tehdit altındadır. Terör azmış, bölücülük hız kazanmıştır. PKK, silahlı şehir ayaklanması başlatmıştır. Terör örgütünün siyasi maşaları, özerklikten federasyona ve nihayet bağımsız Kürt devletine giden yolun açıldığını hayasızca ilan etmektedir. İhanet kol gezmekte, Türkiye adım adım bir kardeş kavgasına sürüklenmektedir.


Türkiye, içeride bölünmenin, dışarıda da savaşın eşiğine gelmiştir. AKP hükümeti Türkiye’yi Suriye bataklığına sürüklemiştir. Irak’tan sonra Suriye sınırımızın güneyinde de ikinci Kürt devleti yoldadır. Türkiye bir husumet çemberi içine alınmıştır. Türkiye terör örgütlerinin serbestçe hareket ettiği kanlı eylem alanı haline gelmiştir. PKK, PYD, YPG, IŞİD, DHKP-C ve aklınıza hangi terör örgütü geliyorsa, tümü at oynatmaktadır.


Türkiye kontrolsüz bir şekilde uçuruma sürüklenmektedir. Hal böyleyken MHP’nin yönü başka bir tarafa çevrilip dikkatinin dağılması sağlanmak istenmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk siyasi hayatındaki önemi ve gücü, seçimlerde aldığı oyla hesaplanmamalıdır. MHP, Türkiye’nin ve Türk milletinin sigortası ve emniyet sübopudur. MHP var olduğu sürece, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Büyük Türk Milleti’nin varlığına kastetmek mümkün değildir.


MHP dik durduğu sürece, Türkiye’nin milli birliğini bozmak, bölünmez bütünlüğünü yıkmak, bölücü senaryoları hayata geçirmek mümkün değildir. MHP ayakta olduğu sürece, Cumhuriyetin temel değerlerini ayaklar altına almak mümkün değildir. MHP’nin Türkiye’nin milli birliğine ilişkin sorumlu duruşu değişmediği sürece, bin yıldır bir arada yaşamış Türk milletinin fertleri arasına fitne tohumları ekmek ve Türkiye’yi kanlı bir kardeş kavgasına sürüklemek mümkün değildir.



MHP’nin önemi ve değeri bu nedenlerle aldığı oyla ölçülemeyecektir. MHP bunun için bölücü hainlerin kabusudur. MHP bunun için Türkiye üzerinde içerde ve dışarda alçakça hesaplar yapanların can düşmanıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu hüviyetiyle 47 yıldır siyaset sahnesindedir. Milliyetçi Hareket’in siyasi duruşunu, uğrunda her türlü çilesine ve kahrına katlandığımız doyumsuz ideallerimiz, sarılmaz inançlarımız, Türkiye’nin ve Türk milletinin olmazsa olmaz çıkarları tayin eder.


Milliyetçi Hareket’in davası; Türk milletinin onur ve haysiyeti, mutluluk ve refahı, birlik ve kardeşliği, bölünmez bütünlüğü davasıdır. 47 yıllık şerefli mücadele tarihimize bakıldığında şunlar görülecektir. MHP’nin siyasi pusulası hiçbir zaman sapmamıştır. Fikri omurgası yara almamıştır. Ülkücü - Milliyetçi Hareketi siyasi hesapları için kullanmak ve sokağa çekerek “Operasyon partisi” haline getirmek isteyenlerin hevesleri daima kursaklarında kalmıştır.


Tarih şahittir ki, Milliyetçi Hareket’in siyasi çizgisi her zaman dik ve mağrurdur. Bu çizgide kırık yaşanmamıştır. Milliyetçi Hareket, özünde karşılıksız vatan ve millet sevgisinden feyz alan bir ruh ve iman hareketedir. Bu dava, kutlu ve kutsal bir davadır. Şahsi çıkar ve ikbal hesaplarına, hırs ve ihtiraslara hiçbir zaman kurban edilmeyecektir.


Bu kutsal dava anlamını ve değerini, Türkiye sevdasıyla çarpan temiz yüreklerde ve lekesiz vicdanlarda bulmuştur. 47 yıllık şerefli mücadele tarihimizi, hiçbir zaman menfaat gözetmeksizin toprağa giren altı bine yakın ülkücü şehitlerimizin kutsal haysiyetleri yazmıştır".