Gözden kaçırmayın

Karataş Şahin'e sitemde bulunduKarataş Şahin'e sitemde bulundu

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, iki günlük “Değerlendirme Kampı”nda yapılan GİK Toplantısı’nın açılışında konuştu...

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu, iki günlük bir değerlendirme kampına girdi. Dün başlayan ve bugün devam edecek programın açılışında konuşan Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.


Önceki gün savcılığın Mavi Marmara katillerine yönelik Türkiye’deki 10 şehidin ailelerinin açtığı davanın, hükümetin İsrail’le yaptığı anlaşmadan dolayı düşürülmesi talebini eleştiren Karamollaoğlu, “Dün ciddi bir gelişme meydana geldi. Mavi Marmara’da katliam yapan İsrailli görevliler aleyhine açılan davada savcılık, bu davanın İsrail ile yapılan anlaşma gereği düşürülmesi talebinde bulundu. Bu, bizi üzdü. Ne hükümetlerin, ne Parlamento’nun ne de uluslararası kuruluşların insanların ferdi en temel haklarını elinden almaya hakkı yoktur. Bu, en temel insan haklarından bir tanesidir.” diye konuştu. 
 
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, önceki gün savcılığın Mavi Marmara katillerine yönelik Türkiye’deki 10 şehidin ailelerinin açtığı davanın, hükümetin İsrail’le yaptığı anlaşmadan dolayı düşürülmesi talebine sert çıktı: “Ne hükümetlerin, ne parlamentonun ne de uluslararası kuruluşların, insanların ferdî en temel haklarını elinden almaya hakkı yoktur.


Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti hükümeti İsrail ile böyle bir anlaşma yapsa bile, Mavi Marmara’da yakınlarını kaybeden insanlar mutlaka bu davayı uluslararası mahkemelere taşıyacaklardır. İnşallah ki bu katiller hak ettikleri cezaya çarptırılacaklardır.”  
İSRAİL 20 MİLYAR DOLAR DA VERSE DAVA DÜŞMEZ!  
Sadece  ambargoyu delmek için yola çıkan gemide İsrail’in hunharca katlettiği insanların karşılığında 20 milyon doları dolaylı yoldan değil, 20 milyar doları doğrudan verse bu vebali ödeyemez.”
 
YENİ POLİTİKALAR LAZIM  
Ekonomiye ve dolardaki dalgalanmalara dair de önemli açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, hükümete, İslam ülkelerine yönelme çağrısında bulundu, “Tabir caizse deniz bitti. Bu ekonominin bugüne kadar yürütülen prensiplerle yürütülmesi mümkün değil. Siz devlet eliyle değil de şirketler eliyle ülkenin birtakım altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için çıkacaksınız.
 

O şirketler borçlanacaklar. O borçların ödenebilmesi için de devlet bunlara garanti verecek. Ama bu borçları ödeyecek üretken yatırımları gündeminize bile almayacaksınız. O borçlar büyüyüp koskoca bir dağ haline gelince de ne yapacağınızı şaşıracaksınız” diye konuştu.   
İNŞALLAH KATİLLER HAK ETTİKLERİ CEZAYA ÇARPILACAKLARDIR  
Sadece bir ambargoyu kırmak, dünyaya bir mesaj vermek, mağdur olan insanların yardımına gitmek için yola çıkan bir gemiye içindeki insanlarla birlikte sanki savaş gemisiymiş gibi İsrail savaş gemileri tarafından saldırıldığına dikkat çeken Karamollaoğlu, şunları söyledi:  “Hiçbir silah taşımayan insanlar hunharca katlediliyor. Bunun karşılığında siz 20 milyon dolar değil, 20 milyar dolar verseniz bu vebali ödeyemezsiniz.


Bundan dolayı hakikaten üzüntü içindeyiz. Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti hükümeti İsrail ile böyle bir anlaşma yapsa bile, Mavi Marmara’da yakınlarını kaybeden insanlar mutlaka bu davayı uluslararası mahkemelere taşıyacaklardır. İnşallah ki bu katiller hak ettikleri cezaya çarpılacaklardır.”
 
EKONOMİDE DENİZ BİTTİ  
Ekonomiye ve dolardaki dalgalanmalara dair de önemli açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, “Tabir caizse deniz bitti. Bu ekonominin bugüne kadar yürütülen prensiplerle yürütülmesi mümkün değil. Siz devlet eliyle değil de şirketler eliyle ülkenin birtakım altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için çıkacaksınız. O şirketler borçlanacaklar.


O borçların ödenebilmesi için de devlet bunlara garanti verecek. Ama bu borçları ödeyecek üretken yatırımları gündeminize bile almayacaksınız. O borçlar büyüyüp koskoca bir dağ haline gelince de ne yapacağınızı şaşıracaksınız.” diye konuştu.
 
EKONOMİDE POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART!  
“Bu durum bugün patlamasaydı, yarın bilemediniz öbür gün yine patlayacaktı. Biz bunu yeni değil 15 yıldır söylüyoruz. Son 7-8 yılda ise daha büyük boyutlara ulaştı. Bir ülke ekonomisini ayakta tutan üretimdir. İster tarımda olsun, ister sanayide olsun, ister madencilikte, teknolojide olsun, bu yatırımlar yapılmazsa ilk başlangıçta da hedef olarak ithal ikamesi gündeminize girmezse bir nokta gelir deniz biter, aldığınız borçları ödeme gücünüz kaybolur” diyen Karamollaoğlu, dün hükümetin 5 saat süren bir toplantı yaptığına değinerek, “5 saat değil, 15 saat sürse hükümet bugünkü yatırım, üretim politikasını değiştirmediği müddetçe ekonomide bugünkü problemin tek başına altından kalkamaz.” şeklinde konuştu.

 
AB’YE HERŞEYİ SÖYLEDİLER, SONRA AB’DEN VAZGEÇEMEYİZ DEDİLER!  
Hükümetin aslında birtakım tedbirler aldığını ancak bu tedbirlerin çözüm olmadığını söyleyen Karamollaoğlu, “Bu tedbirler, Avrupa Birliği yarın bize karşı birtakım kararlar almasın diye alınıyor. Aman almasın diye Avrupa Birliği’ne karşı bugüne kadar söylenmesi gereken ne varsa hepsini söylediler. Bizden de biraz ileri gittiler. Ama sonunda Avrupa Birliği’nden biz vazgeçemeyiz. Bu, bizim en önemli meselemiz demekten de geri durmadılar. Bu nasıl bir mantık?” diye sorarak şu açıklamalarda bulundu:
 
AVRUPA VE AMERİKA’YA KARŞI İSRAİL’LE DOST OLUNAMAZ!  
“Biri medeniyet projemiz, öteki ise stratejik müttefikimiz dedikleri Avrupa ve Amerika ile çatışmanın içine girince hunharca insanlarımızı katleden İsrail ile tekrar dostluğu oluşturma yoluna gittiler. İyi güzel de Ortadoğu’daki bu vahşet tablosunun esas hazırlayıcısı İsrail değil mi? İsrail’i kuran Siyonist zihniyetin nasıl bir yol izlediğinden hükümetin bihaber olması mümkün değil. Yapılan ise bizi yok etmek isteyenlere sırtımızı dayamaktan başka bir şey değildir.”
 
IMF’YE GİDEMEZLER, İSLAM ÜLKELERİNE YÖNELMEK ZORUNDALAR  
Ekonomide bir krizin olduğunu öncelikle hükümetin kabul etmesi gerektiğini, ilk etapta Türkiye’nin 120 milyar dolara yakın bir döviz bulması gerektiğini belirten Karamollaoğlu, “Hani biz IMF’den kaçtık ya, normalde liberal ekonomiyi benimseyenlerin ilk çalacakları kapı IMF’dır.


IMF, bu şartlara para vermek için kurulmuştur. Yatırıma, üretime para vermez IMF. Eğer bir ülkenin döviz paritesi çok ciddi dalgalanmalarda ise, dış ticaret açığı yüksekse buna kısa vadeli kredi verir. Kalkınmaya, problemleri çözmeye para vermez. Ancak hükümet, IMF’ye borcumuz kalmadı diye konuştukları için geri dönüp IMF’nin kapısını çalamazlar.” değerlendirmesinde bulundu.
 
YOLSUZLUK VE İSRAF OLAN YERE SERMAYE GİTMEZ!  
“Gelir dağılımı ile adaletin ne ilgisi var diye soramazsınız. Adalet ve iç barışın olmadığı hiçbir ülkeye hiç kimse parasını teslim etmez, yabancı sermaye gelmez. Türkiye’de o kadar çok lüzumsuz yatırımlar var ki. Niyetimiz kimseyi itham etmek değil. Özellikle belediyelerde yolsuzluğa karşı tam bir savaş açıp engellenmelidir.

İsraf ve yolsuzluğun olduğu hiçbir ülkeye sermaye akın etmez.”