Gözden kaçırmayın

Demirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıDemirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalı

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Türkiye’de bir tek kişinin her istediğinin yapıldığını söyledi.


Demirkırkan, 2017’yi halkın zamlarla karşıladığını vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Demirkırkan, basın toplantısında şu vurguları yaptı:
 
Umutla girdiğimiz yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul’da silahlı saldırı sonrası 39 kişi can verdi 60 kişi yaralandı. Haince masum insanlara saldıran alçaklara, terörü besleyenlere ve terörden medet umanlara lanet olsun.


Hangi ırktan, hangi uyruktan ve hangi dinden olursa olsun kaybettiğimiz canlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum. Bu saldırı ülkemize karşı yapılmış bir saldırıdır.
 
Sosyal medyadaki troller ve yandaş medyanın günler öncesinden başlayan, yılbaşı kutlamalarına yönelik tehdit kokan söylemleri yaşam tarzı tartışmaları maalesef gericileri cesaretlendirmektedir. Çeşitli araçlarla saldırıyı kutsayan “oh olsun” tarzı açıklamalar yapanları da kınıyorum.
 
 
Din eksenli çatışmaların yaşandığı bir iklim hükümet eliyle yaratılmaktadır. Ya da en azından göz yumulmaktadır. Tıpkı FETÖ kalkışması sonrası olduğu gibi, bir süre sonra “aldatıldık” demeyin. Size kimse inanmaz. Milli Eğitim Bakanlığının okullarda yılbaşı kutlamalarının, hediyeleşmenin, o gece TV seyretmenin yasaklandığına, yılbaşı kutlamalarının kültürümüzde yer almadığına dair resmi yazıları il ve ilçelerdeki okullarda haftalardır dağıtmaktadır.


Diyanet işleri Başkanlığının yılbaşı öncesi hazırladığı Cuma hutbesi hepimizin malumudur. Yandaş kanallar, yandaş basın ve sosyal medyanın trolleri sürekli bu yönde paylaşımlar yapmaktadır. Bu paylaşımları yapanlar ortalarda dolaşırken, diğer yandan silahlı saldırı sonrası kahvehaneleri dolaşarak “Laiklik lehine” söylemlerde bulunan gençler halkı kin ve düşmanlığa sevk ettikleri gerekçesiyle tutuklandılar.


İktidar "öfkeli gençler" diye geçiştirdiği İŞİD olayından ders almamış olacak ki sistematik bir şekilde "kindar nesil" yetiştirme gayesindeler. En küçük bir muhalif sese tahammül etmeyen, gerçekleri anlatan gazetecileri tutuklayan iktidar, günlerdir yılbaşı katliamına davetiye çıkaranlara karşı sessiz kalıyor.
 
 
 
Ülkemizde şimdi de laiklik, insanlarımızı ayrıştırma aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Laiklik kimsenin inancına bir başkasının müdahale etmemesi demektir. Kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmemesi demektir. İnsanlarımızın inançları ve yaşa tarzları üzerinden toplumu ayrıştırmaya, toplumu bölmeye çalışıyorlar. Şehrimize baktığımızda da durum çok farklı değil.


İlimizdeki pek çok okulda sözde STK’ların projeleri ile çocuklar ve özellikle yurtlarda kalan çocuklarımız zorla sabah namazlarına götürülmek isteniyor. Öğrencilerimiz okul dışındaki alanlarda STK’lar tarafından düzenlenen dini içerikli panellere, ailelerinin bilgisi olmadan götürülmektedir.


Öğrencilerimize Spor müsabakalarında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğini hiçe sayan kıyafetlerin giydirilmesi, bazı derslerde kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayrılması, Milli Eğitim müfredatında zorunlu olmayan derslerin alternatifsizlik yaratılarak zorunlu seçmeli ders haline getirilmesi vb. birçok olayı yaşamaktayız. Din eğitimi devletin değil ailelerin görevidir.
 
 
Bütün bunlar yetmezmiş gibi Afyon Belediyesi 31 Aralıkta “Şehitlerimizi anıyoruz” etkinliği adı altında yanmayan kefen satan bir Cemaatin önde gelen imamını ilimize davet edip ağırlamıştır. "Satranç tavladan da kumardan da beter", "Satranç oynayan lanetlenmiştir, oynayana bakan da domuz eti yiyen gibidir" diye fetva veren bir cemaatin önde gelen ismi şehitlerimiz için dua etmeye çağrılıyor.

Bu şehirde görev yapan müftümüzden cami imamlarımıza kadar her din görevlisi bu tür bir etkinlikte seve seve ve gönüllü olarak görev almayı kabul edecekken, niye tüm Afyonkarahisarlıların rıza göstermeyeceği gruplara ait insanlar davet edilmektedir.


Elektriğe zam, sosyal güvenlik kurumlarının muayene ücreti yüzde 20 ila yüzde 60 arasında zam, otoyollara yüzde 15 zam, köprü geçişlerine yüzde 48 zam, cep telefonlarına ÖTV yüzde 33 zam, müze ücretlerine yüzde 400 zam, oto gaza, doğal gaza, benzine, mazota, hepsine zam. Köprü geçiş ücretleri ise güncellendi.


Hastaların daha önce 5 lira verdikleri devlet hastanelerine ait muayene ücreti yüzde 20 arttırılarak 6 liraya, eğitim araştırma hastaneleri için verdikleri 5 lira, yüzde 40 artış yapılarak 7 liraya, üniversite hastanelerindeki muayene katılım payı ise yüzde 60 artışla 5 liradan 8 liraya yükseltildi. Özel hastanelerdeki muayene ücreti ise 12 liradan 15 liraya çıkarıldı.
 
Asgari ücrete ne kadar zam yaptılar. Yüzde 8! 1404 TLEmekliye ne kadar zam yaptılar ‰3.
 
İlimizin AKP Milletvekili sayın Ali Özkaya çıkıp “Bu yıl ülkemizde en çok şehit veren 3 ilden birisiyiz” cümlesi kurup, bunula gurur duyduğunu ifade ediyor. Bu nasıl bir mantıktır. Seçimlerde “Bizim iktidarımızda Analar ağlamayacak. Onlar söyle AKP yapar” dediğiniz bu muydu?


Artık şehit sayımızın çokluğu ile mi gurur duyacağız? Allah ıslah etsin. Aynı toplantıda Belediye Başkanımız sayın Burhanettin Çoban yapılacak olan battı çıktıların çok kısa sürede bitirileceğini ve trafiğin rahatlayacağını ifade etmiş. Keşke sayın başkan Belediye Başkanlığa geldiği ilk günlerde battı çıktıların trafiği rahatlatacağı önerilerine kulak assaydı, inat etmeseydi. O dönem yapmaya başlasaydı.
 
Ülke yanıyor. Suriye ve Irak’ta savaş halindeyiz. Ülke içinde PKK ve İŞİD bombaları patlıyor, yabancı istihbarat örgütleri cirit atıyor, zamlar almış başını gidiyor. Esnaf kan ağlıyor, işadamı önünü göremediği için yatırım yapmıyor, işsizlik artıyor, büyüme rakamları eksiye düştü. Yani artı 80 milyonluk ülke büyümüyor, küçülüyor. Vatandaşımız geçim derdinde. Bunların derdi hala seçim.
 
Bütün bunlardan daha vahimi ise Milli Güvenlik Kararı dahi aranmadan bir tek kişinin isteğiyle OHAL 3 ay daha uzatıldığı bildirildi. Bu ülkede artık bir tek kişinin istediği oluyor. Hala var olan devletin kuralları, gelenekleri yok sayılıyor. Ülke bu haldeyken yine bir tek kişinin isteği üzerine Başkanlık sistemi tartışmaları ile günlerimizi geçiriyoruz. Bu ülkenin en az yarısının karşı olduğu bir anayasa bu meclisten geçmez. Meclisten geçer vatandaştan geçmez. Kimse hayal görmesin. Kimse kendisini darı ambarında zannedip atıp tutmasın.
 
 
CHP İl Başkanlığı olarak Başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerimizi paylaşmak, bizim önerilerimizi sunmak amacıyla STK’ları ziyarete başladık. Önümüzdeki günlerde bu ziyaretlerimiz devam edecek.