Gözden kaçırmayın

Demiray, toplantıya şu sözlerle başladı: “Bugün burada bir siyasetçinin bakışıyla değil, bu topraklarda yaşayan bir vatan evladı olmanın mesuliyetiyle karşınızdayım. Afyon’un taşıyla, toprağıyla, insanıyla ilgilenmek boynumuzun borcudur.”
18-21 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Afyon Blok Mermer Fuarı’nın, Afyon’un “mermerin başkenti” unvanını yeniden hatırlattığını belirten Demiray, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Ancak fuar alanının altyapısındaki eksikliklere de dikkat çekerek şu önerileri sundu:
● Bugünden itibaren 17-20 Haziran 2026'daki fuara hazırlık yapılmalı,
● Altyapının güçlendirilmesi için yerel firmalarla iş birliği yapılması gerekmektedir, bir yandan da kapalı bir fuar alanı inşa edilmelidir,
● Danışma kurulunun genişletilerek sektörel çalışma gruplarının kurulması, fuarda söyleşi ve paneller için hazırlıklar yapılması gerekmektedir,
● Fuar için kalıcı bir tanıtım ofisi oluşturularak katılımcı sayısının artırılması gerekmektedir,
● Demiray, “Anahtar Parti olarak bu markaya katkı sunmaya hazırız” dedi.
Afyon sucuğu ve pastırmasının Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaretle tescillenmesini “büyük bir sevinç” olarak nitelendiren Demiray, aynı zamanda sorumluluk uyarısında bulundu: “Bu tescil, tağşiş listelerinde Afyon ismini görmek zorunda kalmayacağımız anlamına gelmeli. Dürüst ve kaliteli üretim Afyon’un namusudur.” Demiray, bürokrasi, üretici ve satıcılara çağrı yaparak ürünlerimizin itibarının korunması gerektiğini vurguladı.
Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Mücahit Demiray, şehrin siyasi ve bürokratik düzenindeki temel çelişkileri birer birer sıralayarak, kamuoyuna net bir uyarıda bulundu: “Ahlaki üstünlük kaybolursa, kaybeden Afyon olur!” Demiray mevcut tablodan şehre “ahlaki üstünlük” çıkmayacağını, aksine gönül kapılarının kapandığını vurguladı.
Demiray’ın bir diğer sert ifadesi, sandıkta teveccüh görmeyenin bürokraside koltuk bulması üzerineydi: “Milletin sandıkta teveccüh göstermediğine koltuk verirseniz, Afyon’un gurbette dişini tırnağına takan memuruna vebal edersiniz. Afyon’un evlatları kar kış demeden öğretmenlik, jandarmalık, postacılık yapıyor; ailelerinden aylarca uzak kalıyor. Ama beyefendiler ‘müjdeli tayin’ haberleriyle el üstünde tutuluyor. Bu düzenin sandıkta oyu, gönülde duası olmaz!''
Afyonkarahisar’da son dönemde siyaset ve bürokrasi sahnesinde yaşanan tartışmalar, şehirdeki ahlaki üstünlük meselesini yeniden gündeme taşıdı. Yerel yöneticilerin, siyasetçilerin ve bürokratların tutumları, kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor.
Demiray açıklamalarında ve değerlendirmede şu tespitlere yer verdi: “Memleketimiz, her şeyin en iyisine layıktır. İnsanımız gücü ve kuvvetiyle her şeyi başaracak kabiliyete sahiptir. Onlara değer vermek, imkan sağlamak, bir gülümsemeyi ve tebessümü çok görmemek gibi siyasetçilerin hassasiyet mekanizması kurması gerekiyor. Vatandaş mağdur olduğu bir durumu dile getirdiğinde onu siyaset giyotinine çıkarmamak lazım.”
Sıkışan siyasi sahnede aktörlerin davranışlarının değiştiğine dikkat çekilerek, bazı siyasetçilerin “ahlaki üstünlüklerini kaybetmeye başladığı” vurgulandı. Demiray “Yani kırma dökme işleri artık siyasetçilerden sorulur oldu. Dahası bürokratlarımız da bazen bu rüzgara kapılıp vatandaşın gönlünü kırar oldu. İşte, şehit ailesini tehdit ettiği iddia edilen kaymakam lafları falan dolanıyor Afyon’da. Bir yandan gönüller yapalım derken, o gönüllerin kapısını kapatma yarışına girmiş siyasetçilerimiz, bürokratlarımız var.”
Açıklamada, siyasette son dönemde ortaya çıkan “her taşın altında belediye arama” hastalığı eleştirilerek şöyle denildi: “Mesela bazı adamlar türedi bu memlekette, her taşın altında belediyeyi aramak gibi bir hastalığa düştüler. Böyle İsrail’in soykırım yapmasını falan örnek veriyorlar. Pazara gidiyorlar, her şey çok güzel diyorlar, esnaf çok mutlu diyorlar. Devamlı sarılıp, el öpüp sonra hiçbir şey yokmuş gibi arabalarına binip gidiyorlar. Biz izliyoruz hepsini, bakıyoruz. Olanlar arasında ahlaki üstünlük çizgisi kaybedilmesin diye böyle başıboş konularda atıp tutma olaylarına girmemek gibi bir çizgi koruyoruz. Fakat siyasilerimiz bu ahlaki üstünlük kulvarını hoyratça kullanıyor.”
İktidar kanadına yönelik de eleştiriler yer aldı: “İktidar kanadına bakıyoruz, ellerinde buldukları iğneden ipliğe kadar belediyeye saldırma gayreti içindeler. Burada bir ahlaki üstünlük var mıdır? Yani iktidarı öne geçirecek şeyin davranışları olacağı kanaatindeyiz.”
Atama süreçlerine de gönderme yapılarak şu ifadeler kullanıldı: “Memleketin evlatları, Türkiye'nin her bir köşesinde gurbette memurluk görevini yaparken, bir beyefendi müjdeli müjdeli açıklanıyor, hemşehrimiz Afyon’a atandı diye. Hatta AK Parti milletvekili adayı olduğu da açık açık yazılarak, tebrikler, kucaklaşmalar, ilk ziyaretçi onlar vesaire… Şimdi bunca laftan sonra belediye işçi çıkardı, kendi adamlarını aldı laflarından sonra bu atama, ahlaki üstünlüğü korur mu?”
“Milletin sandıkta teveccüh göstermediğine siz koltuk verdiğiniz zaman, ne yapsın bürokrasi? Terfi etmek isteyen sizden aday mı olsun? Ailesinden kilometrelerce uzak, gurbetin bağrında devletine hizmet eden adamlara vebal borcunuz oluşuyor. Afyon’un evladı gurbette kar kış demeden postacılık yapar, öğretmenlik yapar, jandarma olur, doktor olur. Ailesini aylarca göremez, gözleri dolu dolu nöbet tutar. Sonra bu beyefendiler çıkar gazel okur bu atamada ısrarcı olur. Bunlar hangi makamı, hangi unvanı büyütür? Hangi gönlü tamir eder? Hangi sandıkta oy, hangi kalpte dua kazandırır? Devam edin. Böyle milleti kendinizden soğutacak, ‘yahu bunu da görmekten bıktık’ dedirtecek işleri yapmaya devam edin. Allah kerimdir, Allah kerimdir...”
Belediyenin son dönemdeki uygulamaları da eleştirilerek, şehirdeki imar denetimlerinin teknik yetersizlik nedeniyle sarmala döndüğü tartışmalara konu olduğu örneklerle anlatıldı: “Mesela daha yenidir, belediyenin yaptığı bir işlemde belediye başkanı ve ailesinden birilerinin adı geçiyor. Bir beyefendinin ismini zikrediyorlar. İşte, bir husumet güttükleri için bu işin peşindeler gibi cümleler geçiyor. Yani bir gazete mühürleyip, bu iş siyasiydi gibi dillere düşüyorlar. Burada zulüm var cümleleri içinde, belediye başkanı, maiyeti, ailesi, eski belediye başkanı adayı gibi durumlar geçiyor, birileri ricacı oluyor. Düşünün bir memlekette belediye başkanı adayı olmuş bir kişinin imara aykırılık, kolon kesme iddiasıyla kapısına mühür vuruyorsunuz. Şimdi bakın aynı girdaba geri dönüyoruz. Ben çalıştırılmadım, engellendim dediğiniz yerde, başkalarının ‘siyasi bir baskı var, çalışamıyorum’ cümlelerine meze oldunuz. Birileri ‘yahu bu iş gündüz çözüldü, akşam denetim nedir’ dedikleri zaman verebilecek bir cevabınız kalmıyor.
Teknik olarak basitçe çözülecek bir mevzuda röntgen cihazımız yoktu diyemediğiniz için, doğru denetim yapamadığınız için, kolonları kesmişler iddialarınızı bir üniversite çürütüyor, bunların pervasızca aksi çıkması bir yana siz fotoğraf veriyorsunuz ki bu iş çözüldü. Bu size bir örnek olsun. Belediye röntgen cihazı almakla işe başlasın, böylelikle bir daha ‘gazeteyi mühürledi’ gibi bir haberle anılmazsınız. Ayrım yapmazsınız, denetimlerinizi tarafsızca yaparsınız, teknik olarak tam donanımlı ekipleriniz ile yaparsanız, kimse de size ‘bugün benim kapımı mühürlediler’ demez. Derler ki, bizim belediyemizin imar hassasiyeti var, bu işin teknik boyutu ortaya çıkıyor, işimizi düzgün yapalım derler. Dolayısıyla gazeteyi mühürledi gibi bir aşamaya gelene kadar olaylardan haberiniz yokmuş gibi davranmak yerine, bu kuyuya düşmemek eftaldir, bu ahlaki üstünlüğü korur.”
Sonuç olarak uyarıda bulunuldu: “Afyon’da siyasetin ve bürokrasinin acilen ahlaki üstünlüğe geri dönmesi lazım. Bunu sağlamadan birlik ve beraberlik gelmeyeceği gibi, yapılan hatalar devam ettikçe böyle ayrı köşelerden birbirimizi izlemeye devam ederiz. Kaybeden Afyon olur.”
Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Av. Mücahit Demiray, şehrin önemli gündem başlıklarından biri haline gelen Bülent Ecevit Parkı çevresindeki trafik keşmekeşi ve otopark sorununa dikkat çekerek yetkilileri hızlı çözüm üretmeye davet etti.
“Bülent Ecevit parkının konumu, şehrin ana arterlerinden birinde olması sebebiyle araç giriş-çıkışlarında ciddi sıkışıklığa neden oluyor. Araç kuyrukları, yola atlayan yayalar, park yeri bulamayan sürücüler hem trafik güvenliğini hem de vatandaşımızın canını tehlikeye atıyor.” ifadelerini kullanan Demiray, özellikle çocuklu ailelerin ve sürücülerin zor durumda kaldığını belirtti.
Demiray açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bir yandan trafiği rahatlatalım diye köy garajını şehir dışına taşıyoruz, öte yandan şehrin göbeğinde böyle bir tıkanıklık oluşuyor, bu şekilde olmaz. Otopark talebini acil ve öncelikli bir konu olarak görüyoruz. Belediyemizden beklentimiz bu meseleyi hızlıca ele alıp vatandaşımıza rahat bir nefes aldırmasıdır.”
Demiray, parkların ve mahalle aralarındaki yeşil alanların yaz aylarında çocuklar için güvenli olması gerektiğini vurgulayarak toplu ilaçlama çağrısında da bulundu. “Çoluk çocuğumuzu salıverdiğimiz parklarımız, bahçelerimiz haşere, kene ve fare gibi sorunlardan arındırılmalı. Vatandaş mahallede elinde sopa, fare kovalıyor, keneler can alıyor haberleri var. Belediyemiz bu konuda toplu ve etkili bir ilaçlama programı yürütmeli.” dedi.
Demiray, köy garajının taşınmasıyla ilgili yaşanan mağduriyetleri ve belediye tarafından başlatılan ücretsiz servis hizmetini de yakından takip ettiklerini ifade ederek,
“Ortada tüm belediye meclisinin aldığı bir karar var. Biz de bu kararın şehrimize ne getirip ne götüreceğini yakından izliyoruz. Ücretsiz servis, milli sermayemizden gidiyor. Bu konudaki detaylı değerlendirmeyi sürecin ilerlemesi ile birlikte, çözümleri ile kamuoyuyla paylaşacağız.” diye konuştu.
Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Av. Mücahit Demiray, Gökçe TOKİ konutlarıyla ilgili son günlerde kamuoyuna yansıyan bilgi karmaşasına ve sürecin sağlıklı yürütülmesine dair önemli açıklamalarda bulundu. Demiray, Pazartesi günü yeni hak sahiplerinin kura çekimlerinin tamamlandığını hatırlatarak, “Kurası çıkan tüm hemşehrilerimize hayırlı uğurlu olsun.” dedi.
Av. Mücahit Demiray, konuyla ilgili kamuoyunu aydınlatmak adına Ak Parti İl Başkanlığı’nın doğalgaz problemine dair yaptığı açıklamaya da değinerek şunları söyledi: “Doğalgazın sorun olmadığı söylendi, ancak Turgay Bey açıklamasında doğalgaz firmasının bir söz verdiğini belirtti. Üstüne de engelin kalktığını söyledi. Haliyle Turgay Bey kendi beyanını bir bakıma çürütmüş oldu. Bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Ama bugüne kadar TOKİ’den gelmeyen açıklamalar hep Turgay Bey’den geldi. Bu yüzden vatandaş nezdinde de hak sahiplerinin yarın hesap soracağı ilk merci haline dönüştü.”
Demiray, açıklamasının devamında sürecin şeffaf ilerlemesi gerektiğine vurgu yaparak, “Biz istemeyiz ki Turgay Bey bir kez daha çıkıp, tarih ötelendi desin ya da yeni bir aksilikten söz etsin. Zaten Ak Partili arkadaşlar müteahhitlik işlerinde maharetlidir; belki bir dahaki sefere bu yükü Turgay Bey’e bırakmazlar.” ifadelerini kullandı.
Mücahit Demiray, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Turgay Bey’in beyan ettiği şekilde doğalgaz işinin 1 aya kadar bitmesini, okulların açılış süreciyle birlikte konut tesliminin gerçekleşmesini dikkatle takip ediyoruz. İsteriz ki siyasete kurban gitmeden vatandaşlarımız evlerine taşınsın. Hayatında bir defa kendi evinin kapısını kendi anahtarıyla açacak insanlarımızın sevinci kursağında kalmasın. Bütün mesele budur.” Anahtar Parti İl Başkanlığı’nın bu konuyu yakından izlediği, gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceği belirtildi.
Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Av. Mücahit Demiray, şehir gündeminin ardından bölgedeki genel gelişmelere dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Demiray, İsrail’in Ortadoğu’daki pervasız tutumunu ve bölgedeki güç dengesini değerlendirdi. Demiray, “Bölgede taş atılsa toprağı bizim sınırlarımıza düşer bir haldeyiz. Yanı başımızda kendini korumak bahanesiyle başka ülkelerin başkentine fütursuzca saldırabilen bir İsrail şımarıklığı var. Korkarız ki bu şımarıklığa sille vuracak ve kendine getirecek bir tokat, bu milletten çıkacak.” dedi.
Av. Mücahit Demiray, İsrail yetkililerinin sık sık kullandığı “finalde Türkiye var” sözlerine de sert çıktı: “Biz bu işin ön elemesini, gruplarını, finallerini asırlarca yaptık. İsrail kendini finalde falan görmesin. Hırsızlıkla ün yapmış, Allah’ın lanetlediği bir topluluğun bu milletle boy ölçüşmesi mümkün değildir. Bizim ordumuz Peygamber’in övgüsüne mazhar olmuştur. O günler gelir, yine çöllerde kaçacakları günler gelir ama bu kez önlerinde Hz. Musa olmaz; arkalarında Türk ordusu olur. Gazze’de pet şişe bile düşüremediğimiz günlerin ardından neler olacağını tahmin edemezler.''
Demiray, İran’ın son dönemdeki politikalarına da değinerek, “İran’ın tavrı hikmetinden sual olunmaz bir halde ilerliyor. Bir yandan genelkurmay başkanları ve kuvvet komutanları öldürülüyor, bir yandan memleket içinde yabancı istihbarat servislerine çalışan bomba atölyeleri ortaya çıkarılıyor. Bir gece susup diğer gece füze yağdırıyorlar. Haklarını yemeyelim, bu kadar ‘İslam ülkesiyim’ diyen arasında İsrail’e füze atma gayreti gösteren tek ülke. Ancak İran’ın düşmesi bize kazandırmaz.” dedi.
Demiray, bölgedeki kalıcı çözümün İsrail’in dizginlenmesinden geçtiğini vurguladı: “Biz çatışmaların çözümünün, bölgede İsrail’in ehlileştirilmesinden geçtiğine inanıyoruz. Suriye’ye, Lübnan’a, Yemen’e, İran’a istediği zaman bomba atan bu şımarıklığın bölgeye huzur getirmeyeceği aşikâr. Biz çatışma cephesi açılmasın isteriz, ama kimse de bu gerilimi İsrail’in gücünü ispat sahnesine çevirmesin.” sözleriyle tamamladı. Kaynak Anahtar Parti
Yorumlar
Yorum Yap