Gözden kaçırmayın

Hep birlikte Çay Kaymakamlığını kınadılarHep birlikte Çay Kaymakamlığını kınadılar

Afyonkarahisar MHP il Yönetimi Genel Merkez tarafından görevden alındıktan sonra, İl Başkanı Raşit Demirel kendi sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.

Demirel yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

"15 Şubat 2015 tarihinden bu güne kadar yönetim kurulu arkadaşlarımla birlikte şerefle ve gururla yürüttüğümüz il başkanlığı görevini, Genel Başkanımızın emaneti ve aziz milletimizin umutlarını bağladığı kutsal bir görev olarak kabul ettik.


Emanete sahip çıkma bilinç ve duyarlılığı ile emanetin ağırlığının farkında olarak yürütmeye çalıştık. Olması gerekeni en üst seviyede başarmak için elimizden gelen gayreti gösterme çabasında bulunduk.
 
İl Başkanlığımız süresince parti teşkilatına, yönetimime ve şahsıma karşı kasılmış kolları, sıkılmış yumrukları açmaya, herkesle barışık kalmaya ve herkesi kucaklamaya çalıştık. Hiçbir hukuk dışı, gayri ahlaki ve akçeli işlerin içerisinde bulunmadık. Siyasi kaygı taşımadık. Kısacası, siyaseti hedefimiz olmaktan uzak tuttuk.


Eğer siyaseti kendimize hedef olarak alsaydık, kişiliğimizden ve ideallerimden sürekli taviz vermek zorunda kalacaktık. Bundan dolayıdır ki, hem il başkanlığı adaylığımızda, hemde İl başkanlığımız süresince siyasi ikbal ve siyasi kaygı içerisinde bulunmadık. 
 
Bir-iki mankurt’un, üç-beş ülkü devinin! Kişisel çıkar ve kaprislerine boyun eğmeyip samimi dava arkadaşlarımızın üstün gayretleriyle her iki seçimden de kayıpsız çıkmasını bildik. Milliyetçi Hareket Partisinin kurumsal kimliği, vizyonu, misyonu Türkiye Cumhuriyeti Devletini koruma, yüceltme ve yönetme kararlılığı ile, Türk ve İslam aleminin umudu olmaya devam edeceğinden zerre kadar şüphe duymadık. 
 
Son günlerde en önemli konumuz terör ve ülkenin bölünmez bütünlüğü olması gerekirken, sanki savaş ve terörden daha önemliymiş gibi anayasa değişikliği bataklığına saplanıp kaldık. MHP olarak biz her defasında, ‘önce ülkem ve milletim’ derken, buna karşılık olarak AKP, ‘önce başkanlık’ diye karşılık verdi. Biz, parlementer sistemden yanayız derken, AKP’de, ‘Başkanlık’tan yanayız demekten geri kalmadı.


Biz tüm enerjimizi 1 kasım sonrası yaşanan dağınıklığı toplayarak partide birlik ve beraberliği sağlamak için gayret sarf ederken, karşımıza çıkarılan ‘başkanlık’ sistemi partimizde yeni yarılmalara ve kırılmalara sebep oldu. MHP tabanı, hiçbir zaman AKP’nin samimiyetine inanmadı ve güvenmedi. MHP tabanını AKP tabanından ayıran fark, bu noktada kendisini göstermektedir.


AKP Tabanı olaya başkanlık sistemi gelsin, Recep Tayyip Erdoğan başkan olsun, sonra ne olursa olsun diye bakarken, MHP tabanı başkanlık sistemi gelirse, ülke eyaletlere bölünürse, bebek katili apo hapishaneden başkan olarak çıkar kaygıyla yaşamaktadır. AKP tabanı, Recep Tayyip Erdoğan ne derse doğrudur, o hepimizden iyi düşünür diye teslimiyetçi bir düşünceyle olaya yaklaşırken, MHP tabanı, olayı inceleyerek, irdeleyerek, nedenlerini ve niçinlerini sorgulayarak olaya yaklaşmaktadır. Bu önemli bir ayrıntıdır.
 
Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz haftalarda Anayasa profesörü Burhan Kuzu, Anayasa değişikliği konusunda yaptığı tv konuşmasında, ‘Türkiye’de AKP ve CHP kalacak, yani iki parti olacak’ demişti. Sayın başbakan ile diğer bakan ve AKP milletvekilleri ise her fırsatta başkanlığın önü açılıyor, başkanlık geliyor demekten geri kalmadılar. İşte bu beyan ve demeçler on binlerce MHP’liyi endişeye sevk etmiştir.


47 yıllık mazisi olan MHP’nin birlik ve beraberlik için gösterdiği gayrete karşı, AKP’nin ısrarla birlik ve beraberliğimize zarar vereceğini düşündüğümüz başkanlık sisteminde ısrarcı olması, hepimizi derinden düşündürmektedir. İki haftadır basın toplantılarımızda bu konuyu sizlerle işlemeye çalışırken, hayatları boyunca teşkilatsız yaşamayı ve davranmayı kendilerine tarz edinen, teşkilatçılığın tanımını yaparken bu konuda uzman edasıyla ahkam kesen, genelde sürekli çelme takma, ayağa sıkma, paçadan asılma ve iç çekişmeyi sürekli zinde tutmaya çalışan bazı kişiler, tahammül sınırlarını zorlamaya başlamışlardır.


Siyasi rakiplerimize karşı kullanmamız gereken enerjimizi, sürekli kendi içimizde harcamamızın beyhude olduğunu, bu tür davranışların partimize faydadan çok zarar verdiğini düşünmekten uzak sadece kişisel dürtülerini tatmin etmek ve kendilerini göstermek için işaret fişeği atan arkadaşlarımızın bu davranışları, partimizin atak siyasetinden çok savunma siyaseti yapmasına mecbur bırakmaktadır.


Görev aldığımız iki yıl içerisinde bu durumu düzeltmek için gayret sarf etmemize rağmen arkadaşlarımızı maalesef bu alışkanlıklarından vaz geçiremedik. Yönetimimizin fes edilmesi MHP kimliğimizden hiçbir şey eksiltmeyecektir. Rahmetli Başbuğumuzun yüce Türk Milletine emaneti olan aynı zamanda ülkemizin de emniyet sibopu olan Milliyetçi Hareket Partimizin misyonu ve vizyonu değişmediği müddetçe hangi sorumlulukta olursa olsun Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında ülkemize ve milletimize hizmet etmekten geri kalmayacağımızı kamuoyuyla paylaşmaktan mutluluk duyarız. 
Raşit DEMİREL ve Yönetim Kurulu