Gözden kaçırmayın

Kütahya ve Uşaktan bile gerideyiz Kütahya ve Uşaktan bile gerideyiz

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Dr Mustafa Solak, son dönemlerde Kamu oyunda FETÖ nedeni ile kurumdan ihraç edilen, kişilerin sorumluluğu bizde değildir diyereyerek, bir açıklama yaptı.


Solak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;


"15 Temmuz 2016 Darbe Kalkışması sonrasında üniversitemiz personeli olup kamudan ihraç edilen veya tutuklanan kişiler üzerinden bir takım basın organlarında üniversite yönetimimizin ve rektörümüzün sorumlu gösterilmeye ve hatta FETÖ’cü olarak yansıtılmaya çalışıldığı görülmektedir.


Bu haksız ithamların giderilmesi amacıyla kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve açıklama yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur.


15 Temmuz 2016 Darbe Kalkışması; Türk siyasi hayatına ve Demokrasi Tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir. Bu hain kalkışma ile devletimiz ve toplumumuz ekonomik, siyasi, idari ve psikolojik olarak kaosa sürüklenmeye çalışılmış ve yönetilemez bir ülke haline gelmesi amaçlanmıştır. Buna karşın şerefli milletimiz, sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde sivil bir direniş sergilemiş ve göstermiş olduğu cesaret ve duruşu ile Dünya Demokrasi Tarihine onurlu bir not düşmüştür.


Çok sayıda vatandaşımızın şehitlik ve gazilik mertebesine ulaştığı 15 Temmuz gecesi asla unutulmayacak ve bu bilinçle farklı görüş ve düşüncelere sahip olan toplumumuzun tüm kesimleri devletin ve milletin bekası için kenetlenecektir.


Afyon Kocatepe Üniversitesi, rektörlük makamı başta olmak üzere; hastanesi, fakülteleri, yüksekokulları ve tüm akademik ve idari birimleri ile bu süreçte gerekli hassasiyeti ve titizliği göstermiş, FETÖ/PDY/Terör Örgütü ile mensubiyet, üyelik, irtibat ve iltisak bağı tespit edilen personeller hakkında taviz vermeksizin hızlı bir şekilde işlemler yapılmıştır.


Üniversitemiz içerisinde oluşturulan komisyonlarımız tarafından inceleme ve değerlendirme işlemleri yürütülmüş ve somut veri entegrasyonu oluşturabilmek için Afyonkarahisar Valiliği, TMSF, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü vd. ilgili kurumlara bilgi ve belge talepli yazılar yazılmıştır. Bu inceleme ve değerlendirme işlemleri sonucunda ilgili kişiler hakkında tanzim olunan dosyalar rektörlük makamınca, KHK düzenlemeleri ile yetkili kılınan YÖK Başkanlığına gönderilmiştir.
 

Üniversitemiz nezdinde yürütülen işlemler neticesinde elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda bir kısım akademik ve idari personelin kamudan ihraç edilmesine karar verilmiştir.


Ancak üniversite olarak tüm gayretimizle bu süreçte çalışmamıza ve FETÖ/PDY yapılanmasına karşı güçlü bir direniş göstermemize rağmen hakkımızda olumsuz bir algı yönetimi yapıldığını, hakaret ve iftira içerikli ithamlarda bulunulduğunu görmekteyiz. Üniversitemiz ve Üniversite rektörümüz yönünden karalama kampanyasına dönüştürülen bu ve benzeri girişimler; FETÖ/PDY ile ilgili üniversitemizde yapılan işlemlerin yavaşlatılması ve gevşetilmesi yönünde bir manipülasyon yapıldığı fikrini akla getirmektedir. 


Ancak bilinmelidir ki; hiçbir algı yönetimi üniversite yönetimimizi prensiplerinden ve hedeflerinden caydıramayacaktır. Aleyhimizde bulunan tüm iddia ve ithamlara karşı vatandaşlarımızın doğru bilgilendirilmesi amacıyla bu açıklamayı yapma zaruretimiz doğmuştur. Zira üniversite olarak başta Afyonkarahisar ilimiz olmak üzere farklı şehirlerinden gelen öğrencilerimiz ve hastanemize başvuran hastalarımız vesilesi ile tüm ülkemize hizmet etmekteyiz.
 

15 Temmuz sonrası yaşanan süreçte üniversitemiz üzerine düşen tüm görevleri ifa etmiş olup, vatandaşlarımızın müsterih olmalarını, üniversitemize güvenmelerini ve kamuoyuna yansıyan bir takım iftira içerikli iddialara itibar etmemelerini önemle belirtiriz.


Üniversite Yönetimimiz tarafından, ilk olarak 17/25 Aralık 2013 operasyonları ve akabinde 2014 Milli Güvenlik Kurulu kararı ile PDY yapılanması için “legal görünümlü illegal örgüt” tanımlamasından sonra üniversite içerisinde akademik ve idari personel alımlarında gerekli titizlik gösterilmiş, malum yapı ile bağlantısı üniversite camiasında bilinen ve idari görevlerde bulunan kişilerin de yetkimiz dahilinde pasifize edilmesi sağlanmıştır.


Ancak unutulmamalıdır ki; güvenlik soruşturması yapma yetkisi bulunmayan üniversite birimlerinin personel alımlarında güvenlik soruşturması yapması ve kişilerin gizli bilgilerine ulaşması mümkün değildir. Dolayısıyla kamuya açık olarak yapılan personel alımı ilanlarında başvuru yapan ve gerekli şartları taşıyan herkesin değrlendirmeye alınması kanuni bir zorunluluktur.


Aksi takdirde yetkisiz işlem yapılarak, idari yargıda açılacak iptal ve tazminat davalarına zemin hazırlanacaktır. Diğer taraftan idari görevlerde bulunan kişilerin doğrudan görevden alınmaları bağlı bulunulan 2547 sayılı YÖK yasası ve diğer ilgili mevzuat uyarınca mümkün olmayıp, bu hususta üniversite yönetimimize getirilen eleştiriler yersiz ve mevzuat açısından mesnetsizdir.


15 Temmuz 2016 sonrasında yürütülen soruşturmalarla, FETÖ/PDY yapılanmasının üniversiteler içerisindeki kadrolaşması da deşifre olmuş ve örgütün bilinçli olarak belirli kurumlarda yapılandığı ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda 29 Ekim 2016 tarihli 676 sayılı KHK ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde düzenlenen devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel şartlara; “Güvenlik Soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapmış olmak” eklenmiştir. 

Bu düzenlemenin amacının  FETÖ/PDY mensuplarının hiçbir şekilde kamuya alınmaması olduğu açıktır. Bu doğrultuda üniversitemiz personel alımlarında da bundan sonra güvenlik soruşturması yapılacağı açıktır.


Ayrıca belirtmek isteriz ki; Üniversite Yönetimimiz hakkında olumsuz algı yönetimi yapanlar; FETÖ/PDY yapılanmasının ilk olarak 17/25 Aralık 2013 operasyonları ile niyetini ortaya koyduğu, son olarak da 15 Temmuz Darbe Kalkışması ile tamamen deşifre olduğunu ve bu süreçler öncesinde dini bir cemaat kisvesi ile toplumun ve devletin her katmanına sızdığını unutmamalıdır.


Aksi takdirde milletimizin en kıymetli değerlerini kullanarak toplum içerisinde homojen yapı içerisinde faaliyet gösteren FETÖ yapılanması ile ilgili olarak geçmiş dönemin hesaplaşması yapılacak olursa içinden çıkılmaz bir sürece girilecektir. Ayrıca FETÖ/PDY ile fedekarca mücadele eden kurumların suçlanması hakkaniyet ve hakikate ters düşecektir. Bu hususlar görmezden gelinerek, asılsız ve hayal mahsulü iddialarla suçlamalarda bulunmak ne hukuk ne de ahlak kurallarına sığmayacaktır.


Bilimsel özerkliğe sahip bir eğitim kurumu olan Üniversitemiz, basın özgürlüğü kavramını benimseyen ve saygı duyan bir kurum olmakla birlikte basın özgürlüğü kavramının, suçsuz kişi ve kurumların kamuoyu nezdinde suçlanması ve karalanması şeklinde yorumlanamayacağı ve bu eylemlerin basın mevzuatı ve uygulamaları kapsamında kabul görmeyeceği açıktır. Hakkımızda yapılan her türlü asılsız ve yalan haberlere karşılık kurumsal haklarımızın yargı yolu ile korunması için gerekli girişimlerde bulunulmaktadır.


Kaldı ki; bundan önceki süreçlerde Üniversitemizce, yapılan bu karalama kampanyalarına karşı gerekli hukuki girişimlerde bulunulmuş, sonunda da ilgili kuruluşlar, tekzip yayınlamak zorunda kalmışlardır.

Kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız." Dedi.

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ