Gözden kaçırmayın
Başkan Şahin açıkladı doğalgaz geliyor.Bolvadinliler Dayanışma Vakfı (BOLDAV) Kurucular Kurulu Üyesi Osman Nuri Oduncu; 30 Ağustos 2017 Çarşamba günü Hakk?a yürüdü.
Zaferlerle dolu Ağustos ayının sonunda, bir bayramdan diğerine gider gibi, bir düğünden diğerine gider gibi yürüdü ve ebediyete intikal etti. Mevlana Celalettin Rumi Hazretleri ölüm gününü şeb-i arus (düğün gecesi) olarak tanımlamamış mıydı? O?nun dediği gibi yürüdü. Mekanı Cennet olsun. Rabbim merhametiyle muamele etsin.
Osman kardeşimle elli yılı aşkın bir süre beraber olduk. 1962 yılında Akçeşme İlkokulu 4.sınıfta başlayan arkadaşlığımız, lise yılarına kadar devam etti. Rahmetli babasının görevi gereği Çay ve Nazilli?de bulunması nedeniyle birkaç yıl ayrı kalsak da, kader; 1970 yılında Ankara?da tekrar bir araya getirdi. Üniversite yıllarındaki arkadaşlığımız 1975 yılında akrabalıkla perçinlendi. Artık hem arkadaşımız, hem de eniştemiz olmuştu. Babalarımız da bizim mezun olduğumuz ilkokulda sınıf arkadaşı idi ve dostlukları ömürlerinin sonuna kadar devam etmişti.
Hayatlarının son demlerinde Ankara?da bizim fakirhanede onları bir araya getirmek kısmet oldu. Sanki geçen yıl ilkokulda okumuşlar gibi, sınıf arkadaşlarını tek tek sayıyorlar, belirgin özelliklerini anlatıyorlardı. Rahmetli Hafız Veysel Amca?nın hafızasının çok güçlü olduğunu biliyorduk ama ?aynelyakin? sahit olmuştuk. Sağ olsun Mehmet ODUNCU kardeşim, onların birlikteliklerini onlardan habersiz küçük bir video kaydı haline getirmişti. Demek ki, arkadaşlık ve dostluk da miras kalabiliyormuş.
Üniversite yıllarımızın; milli kültürü tanıma, özümseme, yaşama ve yaşatma şuuru kazanmamıza katkısı büyük oldu. Hemen hemen her hafta sonu ?milli görüş? eksenli kültür etkinlikleri başta olmak üzere, mili ve yerli STK?ların her türlü konferans, panel ve toplantılarına katılırdık. Bu arada Ankara?da bize rehberlik ve önderlik eden İbrahim Ulvi Yavuz ve İhsan Kelekçi ağabeylerimizi anmadan geçemiyorum. İlkokuldan beri birlikte olduğumuz ve Ankara?da yüksek öğrenim gördüğümüz bazı arkadaşlarımızla da bazı hafta sonlarında Ömer Nasuhi Bilmen Hoca?nın Büyük İslam İlmihalinden dersler yapıyorduk. Vakit namazlarımızı cemaatle Osman kardeşimin imametliğinde kılıyorduk. Biz biraz da O?na ?sen hem Hoca çocuğusun, hem de tecvit, kıraat yönüyle bizden ilerdesin? deyip O?nu imamete geçiriyorduk. Allah rahmet etsin, hiç bizleri kırdığına şahit olmadık.
Rahmetli Osman hafta içlerinde uygun zamanlarında, bürokraside ve siyasette önemli görevlerde bulunan Bolvadinli büyüklerimizi ziyaret eder, hafta sonları bize onlardan haber getirirdi. Bu isimlerin başında rahmetli Muammer Turan, Hamdi Hamamcıoğlu ve Allah sağlıklı uzun ömürler versin Asım Yılmaz ağabeylerimizi hatırlıyorum. Rahmetli çok sosyal, sempatik ve uyumlu idi. Büyük küçük herkesle rahat diyalog kurar, ilişkilerini geliştirirdi.
Üniversite hayatı sonunda rahmetli, TKİ?ne müfettiş oldu, ben de Türkiye Petrolleri?nde çalışmaya başladım. Birlikteliğimiz katlanarak devam ediyordu. Hafta sonları yaptığımız ev ziyaretleri bazen yatılı haline geliyor, çocuk-çoluk cümbür cemaat sohbet ediyorduk.
1987 yılında BOLDAV?ın kuruluşuna ilk harcı koyan ve vakfın kuruluş çalışmalarını yürüten komitenin içinde yer aldı. A.Vahap Erkan, İbrahim Ulvi Yavuz, İbrahim Birler ve İbrahim Koca ile birlikte yoğun mesai harcadı. Bu komitenin sözcülüğünü yaptı. 11 Nisan 1987 tarihinde Tarım Kredi Kooperatifleri salonunda Bolvadin?den ve Ankara?da geniş katılımla yapılan büyük toplantıya katılan hemşerilerimize ?nasıl organize bir güç haline geliriz?? konusunda, alt komitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi ve Vakıf kurulması yönündeki çalışmaların temelini attı. Bu katkısı rahmet-i rahmana kavuşana kadar devam etti. İki dönem yaklaşık dört yıl Vakıf Başkanlığı yaptı. Başta Boltur olmak üzere Vakıf sorunlarının çözümünde üstün gayret gösterdi.
On bin yıllık tarihi geçmişiyle, farklı uygarlıkları yaşamış ve yaşatmış olan ?Kadim Şehrimiz Bolvadin?e? ve Bolvadinliye hizmet etmek amacıyla kurulan; ekonomik, sosyal ve kültürel yönden kalkınmamızı sağlamak için, imkanları ölçüsünde eğitim ve kültür hizmetlerini ön planda tutarak bu günlere gelen BOLDAV?a, ömrünün sonuna kadar hizmet ve destek veren rahmetli Osman Nuri Oduncu kardeşimi zaman zaman karamsarlığa götüren konular da oluyordu. Özellikle bazı insanlarımızın vefasızlığı ve kadir-kıymet bilmezliği O?nu çok üzerdi. Teselli etmek ve moralini düzeltmek için yoğun gayret sarf ederdik. ?İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir? atasözünü sık sık tekrar ederdik. Görevimizin memleketimize ve insanımıza hizmet olduğunu, bunun için kimseden maddi ve manevi bir beklenti içinde olmadığımızı izah etsek de, ?marifet iltifata tabidir? diye bize karşılık verirdi. Allah ondan razı olsun.
Bulunduğu resmi görevleri itibariyle de hep sıkıntılı ve buhranlı dönemlerde büyük sorumluluklar üstlendi. Özellikle 1998 yılından itibaren yaptığı Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı görevi ve TMSF Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı görevlerinde, başta ?Susurluk? olmak üzere baş ağrıtan ülke sorunlarının çözümü için epey uğraştı, yoğun çalışmalar yaptı ve raporlar hazırladı. Başbakan ve Bakanlarla bire bir görev yaptı, önemli çalışmalara imza attı. Vefasızlık ve kadir-kıymet bilmezlik hastalığını bürokraside de fazlaca hissetti. Ama O, görevini hakkıyla yapmanın ve kendisinden bekleneni eksiksiz yerine getirmenin huzuru içinde 2008 yılında Başbakanlık Müşavirliğine atandı.
Bire bir yaşadığım bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim. Osman kardeşimin ve benim BOLDAV Yönetim Kurulu toplantısına katılmak üzere Ankara?dan Bolvadin?e gitmek üzere yaptığımız bir otobüs seyahatinde verdiğimiz mola yerinde, rahmetli Muammer TURAN ağabeyle karşılaştık. Hal hatır sorup saygılarımızı sunduğumuzu sanıyordum ki, Muammer Ağabey?in Osman?a sitemini işittim. ?Niye uzak duruyorsun Osmancığım, başörtü konusunda ret oyu verdik diye bana kızma, öyle davranmam gerekiyordu? diyordu. Ben çok şaşırmıştım. Kocaman Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı ve Anayasa Mahkemesi Üyesi bir ağabeyimiz adeta Osman?dan özür diliyordu. Osman ?hayırlısı olsun? diye olayı geçiştirmeye çalıştı. Sonradan öğrendim ki, rahmetli Osman başörtüsü kararı verilmeden önce rahmetli Muammer Ağabeyi ziyaret etmiş ve başörtüsü yasağının kalkması yönündeki düşünce ve kanaatlerini paylaşarak Muammer ağabeyden üstü kapalı da olsa yardım istemiş. Ama Muammer Ağabey bildiğini okumuştu. Şimdi ikisi de gerçek alemde Allah her ikisine de rahmet etsin.
Bolvadinimizin yetiştirdiği çok nadir insanlar arasında yer alan Osman kardeşimizi tekrar rahmet ve minnetle anıyor, bu yazıyı okuyanların aziz ruhuna ithafen bir Fatiha üç ihlas okumalarını istirham ediyorum.
Yorumlar
Yorum Yap