Gözden kaçırmayın

Bakan Uraloğlu erişim yasağı ile ilgili açıklama yaptıBakan Uraloğlu erişim yasağı ile ilgili açıklama yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ``Tek partili döneminin en büyük kötülüğü bu ülkenin tarihini 1919-1923 yılından başlatma anlayışıyla kurulu bir eğitim sistemi inşa etmek.
 
1923; kadim tarihimizin yeniden ayağa kalkış tarihidir. Ondan öncesi koskoca bir devlet birikimimiz vardı. Bugün Karadeniz`den Hint Okyanusuna kadar her yerde hüsnü kabulle karşılaşıyorsak sebebi budur`` dedi.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Konya`daki Mevlana Meydanı`nda düzenlenen toplu açılış töreni ve mitinge katıldı. Törene eski Başbakan ve Ak Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ,  Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşık Bak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, eşlik etti. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, kısa bir selamlama konuşması yaptı.
 
Ardından kürsüye Başbakan Binali Yıldırım çıktı.  Bugün 50 adet projenin toplu açılışının yapıldığını hatırlatan Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminde Konya halkının verdiği desteğe de değindi. Yıldırım, "Hesaplarını en ağır şekilde veriyorlar. Bu milletin bileğini asla bükemeyecekler, bir olmaya, birlikte Türkiye olmaya devam edeceğiz`` dedi.
 
ERDOĞAN`DAN BİRLİK MESAJI 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı verdi. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir olacağız. Bunu Çanakkale`de, Kurtuluş Savaşı`nda yaptık. Bunu 15 Temmuz?da yaptık. Önümüzdeki  süreçte de aynı iradeyle, aynı kararlılıkla, aynı cesaretle ortaya koyacak ve ülkemizi aydınlık geleceğe hep birlikte çalışacağız. Ne diyor o güzel Konya türküsünde; `Atı olan, el atına biner mi?  Yiğit olan ikrarından döner mi ?` Bunu biliyorsunuz değil mi?  Biz de Allah?ın izni ve yardımıyla, sizlerin ve milletin desteğiyle, ikrarımızdan dönmeyeceğiz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalayamayacaklar ve evvel Allah, Allah`ın izniyle dünyaya, Türkün şanını çok daha güçlü kılarak duyuracağız.``
 
TEK PARTİLİ DÖNEMİN 1923 KÖTÜLÜĞÜ 
 
Erdoğan,  1 asıra yaklaşan Cumhuriyet tarihi boyunca inişli- çıkışlı olsa da küçümsenmeyecek günlere gelindiğini, tek partili dönemin ülke tarihini 1923`den başlatma anlayışını eleştirdi. Erdoğan, şöyle dedi:
 
"Hata ve eksikleri görmek başka, bunlara takılıp kalmak bambaşka bir şey. Bizim yönümüz daima geleceğe dönük olmalıdır. Tek partili döneminin en büyük kötülüğü bu ülkenin tarihini 1919-1923 yılından başlatma anlayışıyla kurulu bir eğitim sistemi inşa etmek. 1923; kadim tarihimizin yeniden ayağa kalkış tarihidir. Ondan öncesi  koskoca bir devlet birikimimiz vardı. Bugün Karadeniz`den Hint Okyanusuna kadar her yerde hüsnü kabulle karşılaşıyorsak sebebi budur. Geçen  haftalarda  Sırbistan`a gittim.
 
 
Sırbistan Cumhurbaşkanı ve kabinesi gece geç bir saatte bizi karşıladılar, aynı şekilde gece geç saatte uğurladı. Orada Novi (Yeni)  Pazar`a gittik. Oradaki o coşku ilgi alaka unutulur gibi değildi. Neden? Çünkü burada tarihin kaybı var. O tarihi kaybı kenara koymak mümkün değil.  Yıllarca bizi bu gerçeklerden uzak tuttular. Tuna Nehri`nin yamaçlarına çıktık. Oradaki Sırp vatandaşlar bizi çok farklı bir şekilde karşıladı. Türk milletinin yeniden gerçek gücünün yeniden adeta birileri kudurmuş durumda. Türkiye artık gücünün, imkanının, yapabileceklerinin bilincinde bir ülkedir.``
 
ERDOĞAN: SİZİN BURADA NE İŞİNİZ VAR?`
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya`da Mevlana Meydanı`nda düzenlenen toplu açılış töreni mitingde Türkiye`nin Suriye ve Irak`ta bulunmasını eleştirenlere tepki gösterdi. Erdoğan, şunları söyledi:
 
``Türkiye?nin sırtını kimse yere getiremez. Türkiye?nin bu dirilişinden, yükselişinden rahatsız olanlar, terör örgütleriyle el ele verip, bizi yeniden biçtikleri dar gömleğe sığdırmaya çalışıyorlar.  Halbuki gönlümüze çizilen hututlarına darlığına isyan eden milletiz. Türkiye`ye, `Irak`ta, Suriye`de, Somali?de, Afrika`da, Balkanlar?da Kafkaslar ?da ne işin var?`, diyenlere sormak lazım; Sizin buralarda ne işiniz var?  Bunların derdi yok.  Bizim derdimiz var derdimiz.
 
 
Biz dertliyiz, biz buralardayız. Çünkü bizim coğrafyaların hepsiyle de çok güçlü tarihi ve insani bağlarımız var. Buralarda her ağlayan çocuğun başını okşamak bizim boynumuzun borcudur.  Bir kadın izledim televizyonda. 4 yaşındaki bir yavruya boynuna ipi geçirmiş yerde çekiyor. Böyle ana olabilir mi? İşte biz onlara anında müdahale etmek durumundayız. Bizim, oralarda ailesinin ve ülkesinin geleceği için endişe duyan her kardeşimizle kafa kafaya verip, çare aramak bizim asla ihmal edemeyeceğimiz görevimizdir. Binlerce, on binlerce kilometre öteden gelip buralarda yaptıkları için kendilerine hak görenler bizim 911 kilometre Suriye, 350 kilometre Irak sınırında burada  ne işiniz var diye soramazlar. 
 
 
Oradan havan topları bize gelecek. Benim şehidim olacak, sonra burada ne işin var diyecek. Yok öyle şey. Üstelik bu işi kirli bir şekilde yapıyorlar ki inanın bana onların adına utanıyorum.  Kendi vatandaşlarının güvenliği uğruna dünyayı  kana ve ateşe boğanlar,  iş bizim vatandaşlarımızın güvenliğimize gelince,  bir anda kavramları,  tanımları, sınırları değiştiriveriyorlar.  Demokrasi onlara başka bize başka işliyor. İnsan hakları onlarda başka,  bizde başka tanımlanıyor. Hukuk onlara başka, bize başka hazırlanıyor. Her türlü uluslararası kural onlara başka, bize başka uygulanıyor.??
 
Erdoğan, Türkiye`nin artık silahlı, insansız uçaklarının olduğunu belirterek, "Artık hamdolsun bizim de silahlı insansız uçaklarımız var. Artık acaba verirler mi diye düşünmüyoruz.  Kötü komşu ev sahibi bizi ev sahibi yaptı. Hamdolsun, daha neler yapacağız. Çalışıyoruz. Yeter ki biz birbirimize inanalım" dedi. 
 
Terör örgütlerinin namlularını ve ekonomik araçları silah gibi kullanıp, Türkiye`ye mesaj vermeye çalışanların olduğunu ifade eden Erdoğan, ``Bu mesajları verenleri devlet ve millet hafızamıza kaydettik. Hepsi de hesabını göreceğimiz gün geldiğinde çıkartılıp ortaya konacak.  Bu işler heyecanla ve fevri çıkışlarla değil, sabırla, planlı ve programlı  hamleler yürütülmek zorundadır. Yine de onlara Konyalıların türküsüyle ufaktan bir cevap vereyim; Gümüş cezveydim kaynadım coştum. Kendi yağımla kavuruldum piştim. Muhannet elinden gurbete düştüm. Gayri dayanacak özüm kalmadı. Mektuba yazacak sözüm kalmadı?  Konya cevabı verdi mi verdi. Bizim artık mektuplara yazacak sözümüz kalmadı. Ama yazacak çok işimiz var` `dedi.  
 
10 YAŞINDAKİ EREN`İN, CUMHURBAŞKANI`NI GÖRMEK İÇİN GÖZYAŞLARI 
 
Miting alanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek isteyen Koyunoğlu İlkokulu öğrencisi 10 aşındaki Eren Akçay, yakın korumaların izin vermemesi üzerine bariyerleri geçemedi. Bariyerlerin arkasından Erdoğan?a ?Reis? diye haykırararak sesini duyarmak istedi. Kürsüden inen Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın, Mevlana Müzesi`ne doğru yürümesi üzerine de "Gidiyor işte" diyerek ağlamaya başladı. Annesinin götürmek istemesi üzerine Eren, ``Görüşmeden gitmeyeceğim. Bana ne görüşmeden gitmeyeceğim" diyerek ağlamasını sürdürdü. Annesinin ısrarları üzerine ise ``Bana ne, ben onunla görüşmeden gitmeyeceğim.``dedi.
 
 
Basın mensuplarının sorularını gözyaşları içinde cevaplandırn Eren Akçay, ``Cumhurbaşkanımızı çok seviyorum. Görüştüreceklerini söylediler, ama görüştürmediler. Ondan sonra gitti`` dedi. Eren, Cumhurbaşkanı Erdoğan?a ne söylecektin? sorusuna, "Görüşmek istiyorum. Onu söyleyemem" yanıtını verdi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın, miting alanından uzaklaşarak Mevlana Müzesi?ne girmesi üzerine Eren, ailesiyle birlikte miting alanından uzaklaştı.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile beraberindeki bakan ve heyet, Mevlana Müzesi`ni ziyaret etti.  Basına kapalı olarak gerçekleşen ziyaretin ardından Erdoğan ve beraberindeki heyet, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nı ziyaret etti. Bu ziyarette basına kapalı gerçekleşti.