Gözden kaçırmayın

Halkın valilikle iletişim kurması her zaman mümkün olmalıdır.Halkın valilikle iletişim kurması her zaman mümkün olmalıdır.

Dün şehit düşen kahramanımız Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan?ın ardından; Çay ilçemizden hemşehrimizle evli Piyade Üsteğmen Oğuz Kaan Usta`yı ve Piyade Uzman Çavuş Mehmet Muratdağı da Afrin`de şehit verdik.  Tüm milletimizin başı sağ olsun.
 
Şehitlerimize Allah?tan rahmet diliyoruz Mekanı cennet olsun. Ailelerine sabır ve metanet diliyoruz.
 
Bu şehitlerde öyle bir vatan sevgisi var ki birisi ?Biz aşkı, vatan için canını verenlerden öğrendik!? derken,  diğeri vasiyetinde ölümünden sonra devletin ailesine vereceği şehit parasıyla okul yapılmasını vasiyet ediyor.
 
 
"Zeytin Dalı Harekatı, sınır güvenliğimizin sağlanması ve sınırlarımızın terör unsurlarından arındırılması, ülkemizin ve bölgenin huzuru açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü ülkemizin milli güvenliği ve çıkarları her şeyin üstündedir. Türkiye uzun yıllardır terörle mücadele ediyor ve acısını yaşıyor. Terörle mücadelede her zaman hükümetlerin yanında olduk ve ulusal güvenliğin korunması ve milli güvenliğin sağlanması konusunda her zaman desteğimizi sürdürürüz. 
 
 
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu?nun ordumuzun kollanmasına, askerimizin bir damla kanının akmamasına yönelik temennisi Recep Tayyip Erdoğan?ı ve AKP?li yetkilileri niye rahatsız ediyor, anlamakta güçlük çekiyoruz. Afrin harekatı Erdoğan?ın meselesi değil Türkiye?nin milli meselesidir.
 
 
Bu savaş 80 milyonun savaşıdır. Bu savaş AKP?nin değil Türk milletinin savaşıdır. Kimse ülkemiz için yapılması zorunlu olan  bu savaşı siyasete alet etmeye çalışmasın. Kimse bu ülkeyi sizden daha az sevmiyor. Ya da siz bu ülkenin sahibi değilsiniz. Hiç olmazsa şehitlerimize saygı duyun. 2011 Mart ayında Suriye?de başlayan kriz sonrasında Türkiye ve AKP iktidarı doğru adımlar atabilseydi, bugünleri yaşamazdık. AK Parti?nin Afrin operasyonunu bir iç politika malzemesine dönüştürme hamlesini de ayıp buluyoruz. Siyasi edepten, vatan, bayrak sevgisinden yoksun, siyasi ikbali her şeyin üzerinde tutan bir anlayışın ürünü olarak görüyoruz.
 
 
Bu süreçte ?yerli ve milli? söylemi ile  baskılarla kamuoyu gündemi değiştirilirken  bu noktaya dikkat çekenler  ise iktidara yakın unsurlarca hedef gösteriliyor. En basit olarak yaşanılan savaş hali siyaseten politika malzemesi yapılmakta iktidar yetkilileri , yandaşları ve hatta üzülerek söylemelim ki bir takım medya mensupları da savaşı bir taraf bırakıp CHP ile uğraşarak şehitlerimizi siyasete alet etmektedirler.  
 
 
Şehit cenazesinde  imamlarımız şehidimizin cenaze namazını kıldırdıktan sonra mikrofon Cumhurbaşkanına verilmekte, AKP Genel Başkanı , camide musalla taşının başında bir konuşma yapmaktadır.  Camiye siyasetin sokulması ciddî bir yanlıştır.  Savaşları, oy devşirme aracı olarak kullanma gayreti içinde olmaktan daha aşağılık siyasi bir davranış türü düşünemiyorum.
 

Şu anda ülkemizin içinde bulunduğu savaş durumu vatandaşlarımızın yaşadığı sorunların üzerinin örtülmesini gerektirmiyor. 
 
Geçen günlerde Meclis?in önünde Sıtkı Aydın isimli bir inşaat işçisi ?Geçinemiyorum?  kendini yaktı. Geçen hafta üç ay daha uzatılan OHAL ile ülkeyi KHK?lerle yönetmek olağanlaştı. 
 
İktidarın siyasi baskıları 12 Eylül darbe döneminin çok üzerinde bir dozda  yoğun olarak devam etmekte. 
 
Yargıdaki keyfi uygulamalar  devam ediyor.  Hükümet temsilcileri yüksek yargının kararlarını tanımadığını dile getirirken bu söylemler ise ?tartışma dışı? bırakıldı.
 
 
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı aracılığı ile Bosna Hersek?ten ithal ettiği 20 ton sığır karkas etinde insan sağlığına zararlı E.coli hastalığı olduğu ortaya çıkması ve etlerin, laboratuar incelemesinin sonuçları beklenmeden piyasaya sürülmesi üzerine kimse açıklama yapmadı.