Gözden kaçırmayın

Erhan cevaplayamayınca Köksal'a sorduErhan cevaplayamayınca Köksal'a sordu

Afyonkarahisar Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kema Demirkırkan, Afrin Harekatı ile ilgili bir açıklama yaptı.
 
Demirkırkan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
 
"Afrin harekatının 33. Günündeyiz. Operasyon  başarıyla devam ediyor. Kahraman ordumuza, komutanlarına, erlerine şükran borçluyuz. Bu ülkenin geleceği için, terörizmle mücadele için mücadele veriyorlar, hayatlarıyla ortaya koyuyorlar. Erinden komutanına kadar, en üst rütbeli komutanına kadar ordumuza şükranlarımızı iletiyoruz. Şu ana kadar kaybettiğimiz 32 şehidimize Allahtan rahmet, 143 yaralımıza acil şifalar diliyorum.
 
Biz her zaman herkesin ifade özgürlüğünden yanayız. CHP şu anda kendisi gibi düşünmeyen birçok insanın, gazetecinin ifade özgürlüğü için mücadele etmektedir. Bugün tutuklu bulunan birçok gazeteci zamanında bizi eleştiren insanlardı. Ancak bizim demokrasi anlayışımız eyleme geçmeyen her ifadenin özgür olması gerektiği yönündedir. Ancak ifade özgürlüğü başka, hakaret başka şeydir. Sayın Yurdunuseven?in sözünü ettiği gazetecinin özellikle MAN adası belgeleri sonrası Genel Başkanımıza yaptığı çok ağır hakaretler var. Öncesinde de  var, şimdi de var. Burada kimseyi rencide etmek, bu sözleri ağzıma almak istemem. Sayın Yurdunuseven isterse kendisine belgeleri gönderebilirim. Adli makamların ?MAN adası belgeleri gerçektir? kararı aldığını da bir kez daha hatırlatmak isterim. Kıraldan çok kıralcı olanlar, iktidara yaranmak için çaba sarfedenlerin ağızlarından çıkanı, klavyelerinden çıkanları bilmeleri gerekir.  AKP Genel Başkanının şu ana kadar 5000 den fazla kişiye hakaret davası açtığını hatırlatmak isterim.
 
Biz yıllardan beri ne hakaretlere, ne baskılara göğüs geriyoruz siz farkında mısınız? Herkes haddini bilecek. Hepimiz bu vatana hizmet için, bu millete hizmet için çalışıyoruz. Kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yok. Kimse bu hakkı kendinde görmemeli. Bu tür paylaşımları olanlar herkes için de hukuki yolları sonuna kadar kullanacağımızı bir kez daha hatırlatmak isterim.
 
İYİ Parti İL başkanı bu hafta yaptığı basın açıklamasında il yönetim kurulu üyesinin siyasi nedenlerle işten çıkartıldığını iddia etti. Ben sayın İYİ Parti il başkanımıza Afyonumuza hoş geldiniz, Afyon siyasetine hoş geldiniz diyorum. Bu ülkede, bu şehirde yaşayan insanlar tarih boyunca hiç bu kadar baskı görmedi. 12 Eylülde postal giyenler bile takunyacılar kadar baskı ve zulüm yapamadı.Sayın Yurdunuseven önce İyi Parti İl başkanının basın açıklamasında belirttiği il yönetim kurulu üyesinin siyasi nedenlerle işten atıldığı yolundaki iddiasına cevap vermeli.
 
AKP İl Başkanlığı görevine yeniden atanan sayın Yurdunusen?i kutluyorum. Her kademesini büyük bir demokratik olgunlukla geçirdiğimiz seçim sürecini göz önüne aldığımızda bu ülkede tüm siyasi partilerin CHP?yi örnek almaları gerekiyor. AKP Adana Yüreğil kongresinde genel merkezin adayı kazandı. Ancak 400 delegenin 270 inden imza alan diğer aday Genel Merkez tarafından onaylanmadığı için divan tarafından aday gösterilemedi. Kongrede ?FETÖCÜ BAŞKAN İSTEMİYORUZ?  sloganları ve kavgalar arasında eski başkan yeniden atandı.
 
Sayın Bakanımız Afyonkarahisar?da 3 kişiden 2 si bize oy veriyor diyor. Sayın Bakanımız seçimden 20 gün önce il başkanlığı belli olan sayın Yurdunuseven ve ekibi 654 delegenin 403?ünün katılımıyla seçildiğini fark etti mi? Afyonda 3 kişiden 2 si size oy veriyor da partinizde 3 kişiden biri size oy vermiyor.
 
2017?nin cari açığı, Türkiye?nin 52 yıllık açığına bedel
 
Kıymetli Basın Mensupları;
1951-2002 arasını kapsayan 52 yılda Türkiye?nin verdiği toplam cari açık 43,7 milyar dolarken, sadece 2017?de Türkiye?nin vermiş olduğu cari açık 47,1 milyar dolara ulaşmış durumda. Yani, bir yılın açığı 52 yıla bedel düzeye geldi. 1923?ten 2002?nin sonuna kadar geçen 80 yılda Türkiye toplamda 247 milyar dolar dış ticaret açığı verirken, AKP?yle geçen 15 yılda ise, 2017 yılı sonu itibariyle toplam dış ticaret açığı 967 milyar dolara ulaştı. Türkiye bu son 15 yılda yaptığı 2 trilyon 732 milyar dolarlık ithalatın sadece 1 trilyon 764 milyar dolarlık kısmını yaptığı ihracat ile karşıladı.Peki bu açığı kapatmak için ne yapıyor. Müflis tüccar ne yaparsa onu yapıyor. Ekonomiyi düzgün yönetemeyen  iktidar, dedesinden, babasından kalan malları satarak durumu kurtarmaya çalışan tüccar gibi davranıyor. Özelleştirme adı altında milletin mallarını haraç mezat satıyor.
 
Şimdi de sırada Şeker Fabrikaları var. 14 şeker fabrikası önümüzdeki süreç içinde özelleştirilecek. Daha önce özelleştirme işlemine başlanan ancak yargıdan dönen özelleştirme Amerikalı bakanın ziyaretinden sonra aniden gündeme alındı. Şeker Kurumunun kapatılması ile eş zamanlı, Amerikalı Şeker Devi Cargill?in raporunun hemen sonrası bi şeyler oldu. Nişasta Bazlı Şeker kotalarının artırılması için baskı yapılan bir dönemde aniden fabrikalar özelleştirilmeye açıldı. Ülkede sata sata  satılacak fabrika bırakmadınız.
 
Daha dün Afyon Şeker Fabrikasına milyon dolarlık yatım yaptık diye gazetelere sayfa sayfa ilan veren AKP?li vekiller değil miydi?
 
55 kamu çalışanı, 180 kadrolu işçimiz, geçici işçilerimiz, 670 civarında da taşeron işçilerimiz olmak üzere bin kişi ne olacak, aileleri ne olacak.Dört bin 500 pancar ekicisi ailemiz ne olacak. Gazeteleri boy boy reklamlar verdiğiniz yaklaşık 23 milyon liralık bir yatırım ne olacak.  
 
Şimdi ben bu 14 şeker fabrikasında çalışan işçi kardeşlerime sesleniyorum. Afyonkarahisar Şeker ve Makine Fabrikasında görev yapan    kadrolu  ve  taşeron işçilerer sesleniyorum.  Sizin hakkınızı, sizin hukukunuzu Cumhuriyet Halk Partisi dışında savunan başka bir parti yok.
 
Yıllardan beri özelleştirmelerin Türkiye ne kadar büyük haksızlıklar yaptığını anlattık, Afyonumuz bu özelleştirmelerden çok çekti. Bunu en iyi biz biliyoruz. Millilik lafla olmaz, milliliğin temeli ekonomidir. SEKA fabrikası kapandığında bunun ceremesini Türkiye çekti elbet ancak en çok bizler ÇAY, Çöl Ovası halkı çekti. Bölgede herkes etkilendi. Fabrikayı alanlar da işletmedi. Bölgede işsiz kalan gençlerimiz garibanlıktan  sözleşmeli er olmaya başladı. Geçen yıl verdiğimiz şehidin sayısını unuttuk.
 
Et ve Balık Kurumu ilimiz ekonomisine katkısı çok büyüktü. Bugün ne durumda. Rant alanı oldu. Dışardan et ithal ediyoruz.
Devlet niye gidip orada fabrika yapıyordu? İstihdam yaratılsın diye, iç göç olmasın diye. Herkes çalıştığı yerde, doğduğu yerde çalışsın üretsin kazansın, çoluk çocuğuna baksın diye, ama bunların hiçbirisi olmadı.
 
Şeker fabrikaları sadece bu fabrikada çalışanları değil ilimizde özelikle Emirdağ, Şuhut, İhsaniye Ovalarındaki çiftçileri, hayvancılıkla uğraşanları, kamyoncuları etkiliyor.
 
Afyon şeker Fabrikası da diğer şeker fabrikaları gibi özelleştirilmemeli. İlla satılacaksa Afyonlu çiftçiye, pancar üreticisine, sanayiciye, lokum imalatçısına, çalışan işçilerine satılmalı, Afyonun malı olarak kalmalı, çalışmaya üretmeye devam etmelidir.