Gözden kaçırmayın
Demirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıAfyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Okşan Ulusoy Efe`nin babasının vefatı nedeniyle başsağlığı mesajını ileterek sözlerine başlayan Başkan Gümüş, parti olarak koltukları eskitmek için değil ayakkabıları eskitmek için yola çıktıklarını ifade etti.
Hafta sonu ilçe ziyaretleri gerçekleştirdiklerini belirten İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Erdal Gümüş, Çay ilçesine bağlı Karacaören beldesindeki Afrin operasyonunda yaralanan bir gazinin ziyaretinde yaşadıklarına değindi.
Başkan Gümüş, "Afrin operasyonunda yaralanan gazimizin ziyaretinde öğrendik ki, Karacaören`den 400 kişinin bizzat uzman çavuşluk için başvuruda bulunduğunu öğrendik. Bu insanlarımız şimdi görev başında. Burada en çok üzüldüğümüz nokta şu; daha önceden burada SEKA Kağıt fabrikası vardı. Özelleştirme kapsamında bu fabrika özelleştirildi ve o bölge insanına daha güzel olacak diğe mavi boncuklar dağıtılarak SEKA özelleştirildi. O bölge insanımız SEKA`dan geçimlerini sağlarken bu insanlarımız boşta kaldı.
Bu sefer bu insanlarımızdan 400 kişi uzman çavuşluğa müracaat ederek görev aldılar. Burada bu kadar insanımız var ki vatanını milletini seven diyerek bundan memnun olabiliriz. Ama işin acı tarafı şudur; biz yıllardır ordumuzu peygamber ocağı olarak bilirdik. Ama öyle bir hale gelmiş ki, köylerimizdeki iş kapıları kapatılmak suretiyle peygamber ocağı diye bildiğimiz ordumuz şu anda iş kapısı haline gelmiştir. Bu duruma getirenlere yazıklar olsun diyorum, üzerine de söylenecek bir söz bulamıyorum" dedi.
ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ KÖYLERİ BOŞALTACAK
Başkan Gümüş, SEKA satıldıktan sonra o bölgedeki insanların mağdur ve işsiz kaldıları gibi Şeker Fabrikalarının satışı sonrasında da aynı durumun yaşanacağının altını çizdi.
Gümüş, "Şu anda bunun bir benzeri ise 14 şeker fabrikasında yaşanmaktadır. Bu özelleştirmenin ardından bu fabrikaları alanlar olaya doğal olarak ticari mantıkla bakacak ve daha çok nasıl kar edebilirime bakacaktır. Bu nedenle de hemen etrafındaki köyler ve kasabalar diğer taraftan ilçeler ve illerdeki pancar ekerek geçimini sağlayan insanlarımız da mağdur olacaklardır. Buradaki insanlarımız da işsiz kaldıkları zaman köyler boşalacaktır. Ne kadar acıdır ki; İzmir`de 300 bin kadar Afyonkarahisarlı, Eskişehir`de 100 bin kadar Afyonkarahisarlı, bir o kadar Denizli`de Afyonkarahisarlı vatandaşımız var. Kimse kusura bakmasın ama hiç bir insan kendi vatanını boşa terk etmez.
Hani derler ya bülbül`ün 3 türküsü vardır, üçü de vatan üzerinedir. Bu inanlarımız da geçimlerini sağlamak için köylerini boşaltmışlardır. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi de geride kalan köylerimizde mağduriyet yaşatacak ve göçe yeni bir kapı açacaktır" diye konuştu.
ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞI DEĞİLİZ
Başkan Gümüş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz özelleştirmeye hiç bir zaman karşı değiliz, özelleştirme yapılırken devletin hantal yapısından elbette kurtulması gerekebilir. Özelleştirmenin bir mantığı olması lazım. Bunun geçmişte örneği vardır, Karabük Demir Çelik İşletmeleri zamanında çalışanlarına 1 liraya satılmıştır. Öbür taraftan Konya`da Torku da aynı mantıkla çalışan bir sistemdir. Biz de burada çalışan insanlarımıza verilmesi taraftarıyız. Bu özelleştirmelerdeki en acı tarafı da şu; davet usulü özelleştirme. Buna kimler davet edilecek? İmkanı olan bir insan davet edilmediyse ihaleye giremeyecek mi? Onun için sosyal devlet olmak bazı anlayışları da beraberinde getirir. Sosyal Devlet anlayışı köylerimizi boşaltmak ve oradaki insanlarımızı işsiz bırakmak değildir."
ÇOCUK İSTİSMARI SULANDIRILIYOR
Ülke gündeminin çok hızlı değiştirildiğini belirten İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Erdal Gümüş, insanların daha neyin ne olduğunu anlamadan, farklı bir konu gündeme getirildiğini ifade etti.
Çocuk istismarının da sulandırıldığını belirten Başkan Gümüş, şunları kaydetti:
"Çocuk istismarı konusunda özelle iki konuya dikkat çekmek istiyorum. Biz İYİ Parti ailesi olarak tüm Türkiye`de tüm il başkanlarımız kendi illerindeki hastanelere bilgi edinme yasasına istinaden çocuk istismarı var mıdır yok mudur, diyerek kendilerinden resmi yollardan bilgi talep ettik. Bunun yanında Devlet Hastanesinden öyle bir yazı geldi ki olayları sulandırmakta üzerimize yok. Biz çocuk istismarı yaşayanları isim isim istemedik. Ancak gelen yazıda hasta hakları gerekçesiyle biz bu isimleri veremeyiz, istiyorsanız mahkemeye başvurun. Bu bilgi edinme yasası neden çıktı o zaman? Milletin mi gazını alıyorsunuz? Biz sadece sorduk. Bu tür olaylar var mıdır? Yok mudur? Yok hakem kuruluna başvurun yok mahkemeye başvurun. Sizin amacınız üzüm yemek mi? Bağcıyı dövmek mi? Ne olacak mahkemeye gidince? Devletin kurumları ile mi sürtüşelim?"
İŞİ SULANDIRMADA ELLERİNE KİMSE SU DÖKEMEZ
Çocuk istismarı konusunda TBMM`de bir komisyon oluşturulduğunu hatırlatan Başkan Gümüş, "Bu komisyon çocuk istismarı konularında, bu tür olaylarda ne gibi cezalar uygulansın gibi konularda mutabakata varılmaya çalışıldı. Ne kadar acıdır ki, burada bir bakan çıktı dedi ki, `yaşa göre ceza vermeyi düşünüyoruz`. Şunu hiç bir zaman unutmayalım, çocuk çocuktur. Bugün 18 yaşın altındaki çocuk bir bakkaldan sigara alamazken, neymiş 12 yaşına kadar olan çocuklarda şu kadar ceza, onun üstündekilere şu kadar ceza diyerek işi tamamen işi sulandırmaktır. Şu anki hükümetin eline, işi sulandırma konusunda kimse eline su dökemez.
Öyle bir şey yapıyorlar ki işi sulandırıyorlar ve iş özünden çıkıyor. İşin özü şudur; çocuklarımı bizim geleceğimizdir. Çocuklarına sahip çıkmayan bir milletin geleceği olmaz. Bu insandır ve çocuktur. Ne zaman insanları sınıflandırmadan bakabileceğiz? Bu tür olaylarda caydırıcı cezaları ne zaman göreceğiz? Ülke menfaatlerinin önüne şahsi menfaatlerinin önüne geçtiği sürece ülkemiz bir adım ileri gitmez. Buradan yalvarmak gerekiyorsa yalvarıyorum. Yetkililer, bu olaya insan odaklı ve çocuk odaklı bakalım. Aksi takdirde işi sulandırmak ve farklı boyutlara götürmekten öte gitmeyiz. Aradan bir süre geçen bir de bakmışız bir arpa boyu yol almamışızdır" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum Yap