Gözden kaçırmayın

Dikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecekDikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, "Kadınlarımız, her alanda eşitlik istiyor.
 
 
Bugün görüyoruz: İş hayatından lise sıralarına kadar her yerde kadınlara yönelik eşitsizlikler ve hor görmeler yaşanıyor. Kadınlar olmadan erkekler, erkekler olmadan kadınlar yaşayamaz. Kadınlar, erkeklerin hizmetlileri değillerdir. Bunu herkesin kabul etmesi gerekir" dedi.
 
TÜM KADINLARIMIZLA DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ
 
"Kadına şiddet, aslında erkeğin kendi aklına, kendi haysiyetine şiddetidir" diyen Köksal, "Neredeyse her gün kadına şiddet haberleri okuyoruz. `Adam olmak` diye dilimize yerleşen deyimi, herkes en iyi şekilde öğrenmeli ve uygulamalı. Tüm kadınlarımızla dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha hatırlıyorum? şeklinde konuştu.
 
KADINI BİREY OLARAK DEĞİL, EŞ YA DA ANNE OLARAK GÖREN BİR ZİHNİYET VAR
 
Türkiye`de kadınların yaşadıklarını birçok sorunu dile getiren Köksal mesajında şu ifadeleri kullandı:
 
"Maalesef Türkiye`de kadınlarımız şiddete maruz kalıyorlar. Cinayete kurban gidiyorlar. Ülkemizde hala; en temel hakkı olan yaşam hakkı ellerinden alınıp cinayetlere kurban giden kadınlarımızı, eğitim hakkı yarıda kesilerek çocuk yaşta evlendirilen çocuk gelinlerimizi, iş bulamayan yada çaresizlikten merdiven altı firmada iş güvencesinden yoksun olarak çalıştırılan kadınlarımızı, tarlada ırgatlık yapan yevmiye ile çalışıp çocuklarını okutmak için mücadele eden kadınlarımızı, her gün terör belasına eşi veya oğlu şehit olan kadınlarımızı eşit işe eşit ücret alamayan kadınlarımızı, ekonomik bağımsızlığı olmadığı için şiddete katlanmak zorunda kalan kadınlarımızı, ihtiyaçları olan hizmetlere dahi ulaşamayan engelli kadınlarımızı, unutmadık unutmayacağız ve unutanlara da her daim hatırlatacağız.
 
 
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin sağlanması için yeterli ve etkin mücadelede bulunmayan AKP iktidarı döneminde ne yazık ki kadınların toplumsal, sosyal ve iş yaşamından uzaklaştırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Kadını bir birey olarak değil sadece eş ya da anne olarak gören bir zihniyetle karşı karşıyayız."
 
KADINLARIN SİYASETE KATILIMI İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL
 
Milletvekili Köksal, kadınların siyasete katılımı ve karar alma mekanizmalarında etkinliğinin hala istenen düzeye ulaşmadığını belirterek, ?Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin sağlanması bakımından Anayasa önemlidir. Kritik eşik olarak adlandırılan yüzde 30-35 seviyesini dahi yakalayamadığımız ülkemizde eşit temsil ilkesinin Anayasada yer almasıyla Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin sağlanması için mücadele noktasında önemli bir kazanım elde edeceğimiz kanısındayım. Buna göre seçimle iş başına gelinen nitelikteki yönetim ve karar organlarında kadın ve erkeklerin eşit temsili esas alınır. Eşit temsil ilkesini Anayasaya koymak ve bu ilke doğrultusunda da iç hukukta yasal düzenlemeler yapmak ülkemiz açısından kalıcı sonuçlar doğuracaktır" diye konuştu.
 
ANAYASAYA EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İLKESİ EKLENMELİ
 
Kadınların çalışma hayatında da bir dizi sorunla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Köksal, "Çalışma hayatında cinsiyetçi yaklaşımlar yönünden sıkıntı yaşayan ve erkeklerle aynı işi yaptığı halde ücret konusunda aynı ücreti alamayan kadınlarımız var. Ülkemizde kadınların erkeklere oranla yüzde 42 daha az ücret geliri elde ettiği tespit edilmiştir. Kadının çalışması neticesinde elde edeceği ücret, ev işleri ve çocuğunun bakımını yapacak kişinin veya kreş ücretini karşılamakta yetersiz olduğu için, kadın çalışma hayatına katılamamaktadır.
 
Kadınlarımıza çalışma hayatında ücrette adaletin sağlanması için Anayasaya çalışan kadın ve erkekler için eşit işe eşit ücret ilkesinin eklenmesi gerekmektedir. Her ne kadar iş kanununda ayrımcılıkla ilgili bunu yapan işverene cezai yaptırımlar belirtilmişse de Anayasaya konulacak eşit işe eşit ücret ilkesi kadınlar açısından daha büyük bir güvence getirecektir. AKP iktidarında her türlü itiraz ve çekincelere rağmen kabul edilen 4+4+4 eğitim sisteminden sonra kız çocuklarının okulu bırakma oranında artış yaşanmıştır.
 
2014 yılı itibariyle kızlarımızın yüzde 41?i orta öğrenimi tamamlamadan okulu bırakmıştır. Bu da ileride işgücüne katılabilecek olan kadınlarımızın çalışma hayatına katılımını, ev içindeki en temel roller için bile hazırlıklı olmalarını engelleyen bir durumdur" ifadelerini kullandı.
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İÇ HUKUKTA YETERİ KADAR UYGULANMIYOR
 
İstanbul Sözleşmesinin iç hukukta hala daha yeteri kadar uygulanmadığını kaydeden Köksal, "Kız çocuklarının eğitim-öğretim hayatını devam ettirmeleri ve okuyup meslek sahibi olmaları için devlet teşvik ödevini yapmalıdır. Teşvik için gerçekten ihtiyaç sahibi olan kız çocuklarına burs ve başka yollarla gerekli yardımların yapılması yönünde bir hükmün Anayasaya eklenmesi gerektiği kanaatindeyim. Ülkemizin kanayan yarası çocuk gelinlerimizin önlenmesi içinde kalıcı çözümler getirilmelidir. Çocuk hakları sözleşmesine göre 18 yaşına kadar olan her insan çocuktur ve devlet tarafından korunup desteklenme hakkına sahiptir.
 
Ancak ülkemizde şu anda bu alanda koruma ve destekleme sağlanamamakta, kızlarımız eğitim hayatından koparılıp çoğunlukla kendilerinden yaşça büyük erkeklerle evlendirilmektedir. Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin engellenemediği ülkemizde çok sayıda kadın cinayete kurban gitmiştir. İstanbul Sözleşmesinin iç hukukta hala daha yeteri kadar uygulanmadığını ve uygulanması içinde yeterli çalışma yapılmadığını görüyoruz. Ne yazık ki kadına yönelik şiddeti önleme ve kadın cinayetlerini engelleme isteği AKP tarafından sadece kağıt üzerindeki açıklamalardan ileriye gidememektedir. Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü`nü kutluyorum" dedi.