Gözden kaçırmayın

Görgöz bir özür bekliyoruzGörgöz bir özür bekliyoruz

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılacak olağanüstü kongre’de Genel Başkanlığa aday olmayacağını açıkladı.“Ben Çekiliyorum”“Ben çekiliyorum ve yarışmanın önünü açıyorum. Yarışmadan kimse endişe etmesin. Yarışma güzel bir şeydir, sonunda güzel şeyler doğar. Delege her zaman doğru olanı yapar. İnşallah bu genel kurulda, teşkilat önüne sunulan seçenekler içinde doğrusunu yapar, yine doğrusunu yapacaktır, ben buna güveniyorum.”*******************“Önümüzdeki 6 Mayıs 2012 Pazar günü yapılacak olan Genel Kurul’da Genel Başkan adayı olmamaya karar verdim”*************************“Sizlerden, teşkilattan aldığım emaneti, yine teşkilatın önünde onlara iade etmenin de vicdani bir borç olduğunu düşünerek emaneti sizin kucağınıza oturtuyorum.”(DP Basın Merkezi- 25 Nisan 2012)–15 Ocak 2011 tarihinde Demokrat Parti Genel Başkanlığı’na seçilen Namık Kemal Zeybek, 6 Mayıs 2012 tarihinde Ankara’da yapılacak 8. Olağanüstü Kongrede Genel Başkanlığa aday olmayacağını açıkladı.Genel başkan Namık Kemal Zeybek, bugün 25 Nisan 2012 tarihinde yapılan İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşma aynen şöyle:“Bugün bildiğiniz konuları dile getirerek derinden bir sohbet yapmak istiyorum değerli arkadaşlar. Derin sohbet derken bilmediğiniz bir şey söyleyecek değilim. Ama, bildiklerinizi hatırlatmak istiyorum.Sizler, il başkanlarımız, yani teşkilatımızın sahibi ve ruhu il başkanları beni bu göreve getirdi. Elimden geldiği kadar, bütün gücümü ortaya koyarak, televizyonla çıktım, mitinglere gittim, ne gerekiyorsa onu yaptım. Elime mikrofon alıp, eksiği tamamlamak için sabahtan akşama kadar konuştumAma bir gerçek var değerli arkadaşlar. Gerçek şu:Ben birden bire ortaya çıkmış bir insan değilim. Bir geçmişim var, beni tanıyanlar var, yeteneklerimi bilenler var, yeteneklerimi olduğundan fazla görenler var. Yani genel başkan olduğum zaman iktidarı telaşlandırdığımı, tedbir almak istediklerini, çok açık söyleyeyim. Netice itibariyle bir kuşatma altına alındım.İstatistiki rakamlara bakıldığı zaman son bir yılda benden daha çok programa çıkan bir genel başkan yok. Meclis’te grubu bulunan genel başkanlardan daha çok ben fikir programlarına, tartışma programlarına çıktım, görüşlerimi ifade ettim. Ama 100 kanal var, biz birisine çıkıyoruz, 99’unda yokuz.“Değerli arkadaşlar, Bunlar cumhuriyeti dönüştürmek istiyorlar.”Atatürk resimlerinin indirileceği ve Atatürk’ün, haksız mahkemeler ve katliamlarla, Dersim, İstiklal Mahkemeleri gibi anıldığı bir döneme doğru girdik. Gün güne eklendiğinden nereye gittiğimizin farkında değiliz.Bütün bunları bu ekip ve arkasındaki güç, İslamiyet adına yapıyor ve İslamiyet’e en büyük zararı veriyorlar. İslamiyet’e bundan daha büyük zarar verilemezdi. İnsanlar, bunların yüzünden Namaz’ı, ibadeti terk ediyorlar. Bunlar cumhuriyeti dönüştürmek istiyorlar. Cumhuriyet belki hatırlanacak. Ama Türkiye, Türkiye olmaktan çıkacak. Tehlike yakın ve büyüktür. Tarihin gözlüğünden her gün tarih okuyan bir insan olarak baktığım zaman bunu net görüyorum.Bir müddet önce bir karara vardım. “Bu partinin Genel Başkanı olarak ben, Namık Kemal Zeybek, bana karşı yöneltilen, bana karşı kurulan bu karartma ve yok gösterme faaliyetlerinden ötürü acaba partiye de zarar mı veriyorum” diye bir duyguya kapıldım. Sonra, “peki ama benim yerime kim olabilir”diye insanlara da bir fırsat verdim. Gözüme kestirdiklerime hissettirmeden fırsatlar da verdim.“Ben bir karar verdim. Bu karar şudur:”Önümüzdeki 6 Mayıs Pazar günü yapılacak olan Genel Kurul’da Genel Başkan adayı olmamaya ama partimde devam etmeye, partime hizmet etmeye ve benim enerjimden benim kültürümden ve hitabetimden, benim inançlılığımdan yararlanmak isteyen varsa; yeni oluşumda, yeni yönetimde eğer aynı bilinci görürsem; Atatürk çizgisinde, milli değerlere bağlı, manevi değerlere saygılı, insani değerlere açık, bilgi çağını esas alarak kök değerlerden kopmadan, bilgi çağının üreticisi olmaya doğru yürüyen bir yönetim gördüğüm zaman ben her şeyimle hazırım..“Ben Çekiliyorum”Başka çare yok. Yani ben çekiliyorum ve yarışmanın önünü açıyorum. Yarışmadan kimse endişe etmesin. Yarışma güzel bir şeydir, sonunda güzel şeyler doğar. Delege her zaman doğru olanı yapar. İnşallah bu genel kurulda, teşkilat önüne sunulan seçenekler içinde doğrusunu yapar, yine doğrusunu yapacaktır, ben buna güveniyorum.Sizlerden, teşkilattan aldığım emaneti, yine teşkilatın önünde onlara iade etmenin de vicdani bir borç olduğunu düşünerek emaneti sizin kucağınıza oturtuyorum.Allah sizi şaşırtmasın, ihlastan ayırmasın. Ben her konuşmama ‘Bismillah’ diye başlıyorum. Çünkü Allah beni ihlastan, samimiyetten, milletime ve davama, inancıma hizmetten ayırmasın. Yapacağım her işte de bu amaçla iş yapayım, nefsim için iş yapmayayım diye ‘Bismillah’ diye başlıyorum. Bugün Elhamdülillah diye bu sohbeti tamamlamak istiyorum.Benimle birlikte çalışan bütün arkadaşlarıma, Başkanlık Divanı’nda çalışan arkadaşlarıma, il başkanlarıma, ilçe başkanlarıma, teşkilatıma, Genel İdare Kurulu’na, MKK’ya, gençlik ve kadın kollarına, Yüksek Haysiyet Divanı üyesi arkadaşlarıma, personele, herkese, bize oy verenlere, vermeyenlere hepsine teşekkür ederim.Bu bir veda konuşması değil, sadece bir irade açıklama konuşmasıdır. Bundan sonra siz karar vereceksiniz. Teşkilatımız, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, delegelerimiz. Ben elbette ki kongreye kadar genel başkanınızım. Kongrede yine konuşmamı yapacağım. İnşallah yeni yönetim oluştuğunda da ‘benden istediğiniz bir şey var mı?’, ‘yapacağım bir şey var mı?’ diye soracağım.Çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun. Allah sizin ömrünüzü uzun etsin.”