Gözden kaçırmayın

Fiyatlar  Afyon Belediyesinden de ucuzFiyatlar Afyon Belediyesinden de ucuz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu`nda "Şeker Fabrikaları"nın ve "Ormanların Özelleştirilmesiyle" ilgili konuştu.  Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına TBMM Genel Kurulu`nda konuşan Milletvekili Köksal, sözlerine Hakkâri Dağlıca?da mevziden düşerek şehit olan Emirdağ Balcam köyünden Cumali Sarıtaş?a Allah?tan rahmet, ailesine, yakınlarına sabırlar dileyerek başladı.
 
HUKUKSUZLUĞA SON VERİLSİN
 
Enis Berberoğlu`nun esaret altında olduğunu ifade eden Köksal, "Üç yüz bir gündür siyasi esaret altında olan, bizlerle beraber bu Meclis çatısı altında siyasi mücadelesini veremeyen Enis Berberoğlu?nun da artık bu kürsülerden özgürce milletvekilliğini yapmasını, haykırmasını istiyoruz. Artık bu hukuksuzluğa son verilsin ve Enis Berberoğlu da milletvekili olarak, milletvekilliğini gereği gibi, hepimiz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinde ifa etsin istiyoruz" dedi.
SÜMERBANK`TA ÜÇ KURUŞA SATILMIŞTI
Sümerbank`ın, üç kuruşa satıldığını hatırlatan Köksal, "Cumhuriyet, yokluk içindeki yurdumuzun sınai kalkınmasını üç beyaz üzerine kurmuştu; un, şeker, pamuk. Şimdi, bu gördüğümüz işlenmiş bir pamuk. Bu pamuk Sümerbankla özdeşleşmişti. Dönüp bakıyorum Sümerbanka, üç kuruşa satıldı ve bugün pamuk ithalatımız da ne yazık ki 72 bin tona ulaştı yanlış politikanız yüzünden. Hani `yerli ve millî tarım` diyorsunuz ama ne yazık ki bu ülkede yerlilik ve millîlik adına elimizde olan bütün ürünleri silmeye ant içmişsiniz. Un ve buğdaya bakıyorum, onları da ithal eder hâle gelmişiz. Buğday ekim alanı son on yılda 9 milyon hektardan 7,7 milyon hektara gerilemiş durumda" ifadelerini kullandı.
GARİBANIN EKMEK KAPISI OLAN FABRİKALAR KÖR KURUŞA SATILIYOR
AKP tarafından garibanın ekmek kapısı olan fabrikaların kör kuruşa satıldığını belirten Köksal, "Bugünlerde kafayı şeker fabrikalarına taktınız, onları satmak için uğraşıyorsunuz. Bakın, burada daha önce pancar göstermiştim, pancarı tanıtmıştım size. Yeteri kadar tanımadığınızı düşünerek, bu da şeker, hani çayımıza katıyoruz, yiyoruz, hayatımızın olmazsa olmazı. Bir kişinin bir yılda 35 kilo tükettiği bu madde, bu şeker. Eğer o şeker fabrikalarını kapatırsanız, kapısına kilit vurursanız işte bu şeker karaborsaya düşecek. Biz bu şekerin karaborsaya düşmemesi için, Türk şeker piyasasının `NBŞ lobisi` denilen, o sentetik bazlı zehre mahkûm edilmemesi için bu mücadeleyi veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. Amerika istiyor, siz satıyorsunuz şeker fabrikalarını. 2,5 milyon insana ekmek kapısı sağlayan o güzelim fabrikaları sanki babanızın malı gibi satmayı kendinize hak görüyorsunuz" diye konuştu.
YANDAŞ MÜTEAHHİDLERİN VERGİ BORÇLARI SİLİNİYOR 
Köksal konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Vatandaşa bir bahane uydurmuşsunuz `Zarar ediyor.` diye. Son dört yılda affettiğiniz vergi borcu 4 milyar lira. Bir bakıyorum, millete küfredenin vergi borcunu siliyorsunuz; öte yandan bakıyorum, garibanın ekmek kapısı olan fabrikaları kör kuruşa satıyorsunuz. Tüm şeker fabrikalarının zararı 28 milyon lira değerli arkadaşlar ama affettiğiniz yandaş müteahhitlerin vergi borcuna bakıyorum da, bu fabrikaların yüz kırk iki yıllık zararını kapatmaya bedel bir rakam."
ŞEKER FABRİKALARI ZARAR ETMİYOR, ETTİRİLİYOR
Şeker fabrikalarının aslında zarar etmediğini, ettirildiğini söyleyen Köksal, "Nasıl? Ağrı, Alpullu, Çarşamba ve Susurluk şeker fabrikalarına kasıtlı olarak üretim yaptırılmadı, giderler aynı devam ediyor ama üretim yok. Ne olacak? Mecburen o fabrika zarar edecek çünkü üretim yapamıyor fabrika. İşte bu zararı da tüm 25 şeker fabrikasına, genele yaydığınızda sanki şeker fabrikaları zarar ediyormuş gibi bir görünüm ortaya çıkıyor. Aslında ortada bir zarar yok, kasıtlı olarak üretim yaptırılmayarak verilen bir zarar var, ortaya konan bir zarar var, zarar ettirme var. Niye? Amerikan kökenli nişasta bazlı şeker lobisinin Türk şeker piyasasını ele geçirilmesi için bu fabrikaların kasıtlı olarak üretim yaptırılmayıp zarar ettirme ve halka bunu gerekçe olarak gösterip satma çabası var" şeklinde konuştu.
ŞEKER FABRİKALARI`NIN ARDINDAN ORMANLARDA SATILMAYA BAŞLANDI
AKP`nin şimdi de Şeker Fabrikaları`nın ardından ormanları satmaya başladığını dile getiren Köksal, "Satışlara bakıyorum içim başka türlü acıyor çünkü örneğin Niğde Bor Şeker Fabrikasının sadece arazisi 450 milyon lira ama siz 336 milyon liraya sattınız. Kırşehir Şeker Fabrikası tıkır tıkır işliyordu 330 milyon liraya sattınız ve ne ilginç? 2013 yılında 300 binlik sermayeyle kurulan Tutku Gıda denilen bir şirket nasıl oluyor da bugün 336 milyon liraya bu şeker fabrikasını satın alabiliyor? Arkasında kimler var, bu sermaye nereden geliyor? Bunu bir cevaplayın. Şimdi, güzelim fabrikalardan sonra sıra topraklarımıza geldi, ormanları satıyorsunuz ve burada bakın, bu toprak, satmak istediğiniz toprak parçaları? Toprakları satıyorsunuz, evet tasarının 13?üncü maddesi diyor ki: `Ormanlardaki dikili ağaç da dâhil orman ürünleri satılabilir.` Sayın Orman ve Su İşlerimi Bakanı, daha önce, geçtiğimiz günlerde akciğerlerinizde bir rahatsızlık geçirdiğinizi öğrendim. Size çok geçmiş olsun diyorum.
 
Ciğerlerimizin kıymetini bilelim. Bu ülkenin ciğerleri de ormanlar, ormanlarında kıymetini bilelim lütfen, onları satmayalım, peşkeş çekmeyelim diyorum. Ve sulama birlikleri seçimleri Yüksek Seçim Kurulu tarafından gerçekleştirilen son derece katılımcı, demokratik yapılardır. Şimdi, siz, bu birlikleri de feshedip, bu demokratik işleyişe son verip resmen kayyum atar gibi başkanlarını alıp bir memur atayacaksınız. Bu da neye sebep olur? Sulama birliklerinin siyasi ayrımcılık yaparak suyu dağıtmasına sebep olur. Buna da lütfen son verin. Lütfen, özellikle rica ediyorum: Fabrikaları, ormanları, suyu, ağaçları özelleştirmekten, satmaktan vazgeçin, onları sahip çıkın" dedi.