Gözden kaçırmayın

Öğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdiÖğrenciler tatbikata yoğun ilgi gösterdi

Bilge Tam Gelişim Derneği başkanı Ferhan Çınar, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma günü ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
 
Çınar yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
                             
"Kahramanlık Destanlarına sığmayan Türk?ün insanüstü mücadelesinin simgesidir Çanakkale Zaferi. Bu toprakların kolay kazanılmadığını ve kolay muhafaza edilmediğini genç neslin yüreğine kazırken, anlatılacak binlerce zaferin yeniden vücut bulmuş halidir.
 
Anadolu?nun kalbi olan İstanbul?un anahtarı konumundaki Çanakkale, düşmana verilmez, verilemezdi. Bu yüzden sadece erkekler mi, kadın, çocuk, genç, yaşlı koştu cepheye, boşaldı Anadolu. Çünkü bu savaş, top yekûn verilen varoluş mücadelesiydi. Her bir Türk neferi mermi oldu yağdı düşmanın üstüne. Çanakkale düşerse vatan düşerdi, bayrak düşerdi, namus düşer, aile düşerdi.
 
Bu topraklar bize, evini ocağını bırakıp savaşa katılan; Mücahide Hatice Hatun, Nezahat Onbaşı, Zeynep Mido Çavuş ve Gazi Fatma Çavuş gibi ismini bildiğimiz ve bilmediğimiz nice kahraman kadınların emanetidir.
 
  Kahraman Türk kadınının Çanakkale?de sadece cephe gerisinde değil, siperlerde düşmanla göğüs göğüse çarpıştığını, kaynaklardan açıkça görebiliyoruz.
 
Mısır?da yayınlanan The Egyptian gazetesinde yer alan ve bir askerin İskenderiye?den ailesine yazdığı mektubunda, Türk kadın savaşçılardan şöyle bahsedilmektedir: ?15 Ağustos 1915 Pazar günü savaşa katıldık ve büyük bir tepeyi ele geçirme görevi aldık. Bu arada çok can kaybı verdik. Şarapnel parçaları, makineli tüfek mermileri yanı sıra, pusuda ateş eden keskin nişancı Türk kadın savaşçıların ateşi altında, adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimkisi. Burada çarpışanların çoğu kadın ve kız. Kendilerini yeşile boyayıp, ağaç ve bodur bitkilerle uyum sağlamış.?
 
Times News muhabiri, İngiltere?de yaralı askerden aldığı bilgileri şöyle belirtiyor, ?Denizci asker, 25 Nisan 1915 çıkarmasında yaralanmış, kendisi çarpışmalar sonucu ele geçen keskin nişancı bir Türk kadınıyla karşılaşmış: ? O bir Türk kadın savaşçısıydı ve durmaksızın saklandığı evden ateş ediyordu. Evi boşaltıp teslim olmayı reddediyordu. Sonunda ele geçtiğinde, yanında annesi ve çocuğu da vardı.
 
Üzerinde, süngülediği on altı askerimizin künyesini bulduk...? Muhabirin bahsettiği kadın, ailesini korumak üzere silaha sarılmış, demek oluyor ki, aileyi korumak, vatanı korumakla eş değerdir. Türk erkeği ve Türk kadını yüz yıllardır ailesini korumak için gözünü budaktan sakınmamıştır.
 
Hızla değişen dünyada bugün cephe bozulmuş, bizden gibi görünen düşman evlerimizin ve zihinlerimizin içine sızmıştır. Geçmişte olduğu gibi, şimdi de aileyi, çocukları ve yuvayı koruma görevi hem erkeğin, hem de kadının uhdesindedir. Kadın eştir, anadır. Kadın yeri geldiğinde askerdir, savaşçıdır. Atalarından aldığı manevi gücün farkında olan kadın, ayağa kalkar, kendisini geliştirir ve ailesini sağlıklı, güçlü bir şekilde geleceğe hazırlar. Aile toplumun çekirdeğidir. Güçlü aile, güçlü toplum demektir. Eğer aile, her türlü zorluğa rağmen yara almadan devamını sağlayabiliyorsa bu, kadının zaferidir.
 
Eşsiz zaferin yıl dönümü vesilesiyle, göğsünü siper edip Çanakkale?yi geçilmez kılarak düşmanın gururunu yere seren, kadın- erkek tüm Şehitlerimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhları Şad, mekânları cennet olsun." dedi.