Gözden kaçırmayın

Duran güç zehirlenmesi mi yaşıyor ?Duran güç zehirlenmesi mi yaşıyor ?

Korkmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
 
"3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda Herkesi Bağış Yapmaya Bekliyoruz.
 
Hepinizin de bildiği üzere “organ nakli” vücutta artık görevini yerine getiremeyecek duruma gelmiş hasta bir organın çıkarılıp yerine, sağlıklı bir vericiden ya da beyin ölümü gerçekleşmiş birinden alınan sağlam bir organın nakledilmesi işlemidir. Bu naklin gerçekleşebilmesi için kişilerin hayatta iken organ bağışında bulunması; vefat eden kişilerin ise yakınlarının onay vermesi gerekmektedir.
 
Bazı hastalıklar vardır ki bunların tedavisi için ilaç ya da başka yöntemler değil sadece organ nakli gereklidir. Bu tür hastalıklar bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de başlıca sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Ama maalesef organ nakli konusunda ülke olarak istenilen seviyede değiliz. Aslında bu konuda uluslararası düzeyde bilgi ve beceriye sahip çok değerli bilim insanlarımızın yanı sıra gelişmiş teknolojiye sahip nakil merkezlerimiz de mevcut. Ancak gerek halkımızda gerek sağlık personelimizde organ bağışı konusu ile ilgili yeteri kadar bilincin oluşturulamadığını gözlemliyoruz.
 
Halkımızın organ bağışı konusundaki en önemli çekincesi dini yönden caiz olup olmadığı yönündedir. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ bağışını insanıninsana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlamış ve1980 tarihinde yayımladığı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Konuyla ilgili, Kur’an-ı Kerim’de de " Kim bir kimseye hayat verirse, onun sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı " beyan olmaktadır. (Maide Suresi, Ayet 32)
 
Ne yazık ki ülkemizde organ ve doku nakli bekleyen kişilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Özellikle kalp ve karaciğer nakli olması gereken hastalar, uygun organ bulunmadığı için hayatını kaybediyor. Tedavisi devam eden ve bu süreçte sıkıntılı günler yaşayan hastalar için de organ bağışı, umut ışığıdır. Örneğin; haftanın 3 gününü, diyaliz makinesine bağlanarak geçirmek zorunda olan, kronik böbrek hastaları için uygun organ bulunması, makineye bağımlığı bitireceği için hastanın bütün hayatını olumlu yönde değiştirecektir. 
 
Ülkemizde organ bağışları Sağlık Bakanlığı kontrolü ve denetiminde yapılmaktadır.  "Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sistemi" vasıtasıyla organ dağıtımı en adaletli ve şeffaf  biçimde yapılmakta; sisteme kayıtlı olan hastalardan en uygun olanına en kısa sürede nakli sağlanmaktadır.
 
İlimizdeki organ nakli için bağışçıdan uygun şartlarda organın alınıp nakil yapılacak merkeze ulaştırılması işlemleri, Afyonkarahisar Devlet Hastanemizde ve AFSÜ Tıp Fakültesi Hastanemizde başarılı bir şekilde yürütülmektedir. Komplike durumlarda büyük nakil merkezlerinden gelen uzman personel ile birlikte işlemler gerçekleştirilmektedir.
 
İlimizde hayatta olan gönüllü bağışçı sayısı 2054 olup ülke genelinde bu sayı 570 bin civarındadır. 2017 yılından bu yana, ülke genelinde gerçekleşen organ nakli sayısı 24 bin civarındadır. İlimizde son beş yıl içinde 29 beyin ölümü gerçekleşmiş ve bunlardan sadece 7 tanesine aile izni verilmiştir.Yine aynı dönemde İzin verilen organ sayısı ise 31 olup organ bekleyen hastalara nakli sağlanmıştır. Enfeksiyon gelişmesi sebebiyle sadece bir nakil gerçekleştirilememiştir.
 
İnsanlar genellikle bu dünyadan göçüp gittikten sonra da adlarının anılmasını ister ve bunun için çeşitli hayır işleri yapar, yaptırır. Organ bağışı da bana göre en büyük hayır işlerinden birisidir. İnsanlık adına bir şeyler yaparak kalıcı olmak isteyen herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum.
 
Hepimizin aklından çıkarmaması gereken husus; bugün sağlıklı olmamız yarın da sağlıklı olabileceğimiz anlamına gelmez ve organ bekleyen hasta biz ya da bir yakınımız olabilir." dedi.