Gözden kaçırmayın

Dikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecekDikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecek

Özsarı yaptığı açıklamada, Ağustos ayının öneminden bahsederek, söz konusu bu ayın zaferlerle dolu bir ay olduğunu ifadelendirdi. Özsarı açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Zafer İnananlarındır... Ağustos ayı Türk tarihi açısından sefer ve zafer ayıdır. Malazgirt Zaferi, Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu olsun! Ağustos ayı zaferleri şu şekilde; • Malazgirt Savaşı | 26 Ağustos 1071 • Otlukbeli Zaferi | 11 Ağustos 1473 • Çaldıran Zaferi | 23 Ağustos 1514 • Mercidabık Zaferi | 23 Ağustos 1516 • Belgrad’ın Fethi | Ağustos 1521 • Mohaç Zaferi | 29 Ağustos 1526 • Kıbrıs’ın Fethi | 1 Ağustos 1571 • Sakarya Meydan Muharebesi | 23 Ağustos – 13 Eylül 1921 • Büyük Taarruz | 26-30 Ağustos 1922 Birincisi Anadolu'yu Türk Vatanı haline getirmek için 26 Ağustos 1071 tarihinde kazanmış olduğumuz Malazgirt meydan muharebesi, ikincisi ise Anadolu'yu düşman işgalinden kurtaran 26 Ağustos 1922 tarihli Başkumandanlık meydan muharebesi Türk tarihinin dönüm noktasıdır.  Dolayısıyla, iki zaferin sene-i devriyesinde de akla gelen sual şu:Büyük Taarruz’un başlamasının Malazgirt zaferiyle aynı ay ve güne denk gelmesi tesadüf mü yoksa Atatürk tarafından özel olarak seçilmiş bir tarih mi? Başkomutan Mustafa Kemal Paşa taarruz tarihini 26 Ağustos olarak belirliyor. Bu çok manidar, niye 20-23 ya da 28 Ağustos değil? Bir başka deyişle 26 Ağustos olarak belirlemesi Malazgirt’ten bir referans alması demektir. Zira Atatürk, çok iyi tarih bildiği için bu tarz şeylere önem veriyor. Bağımsızlık Türk milletinin karekteridir. Tuna Nehri’nin serin kıyılarında aldığı abdestin namazını, Afrika’nın kızgın çöllerinde eda eden bir milletin çocukları olarak, bize bu zaferleri kazandıran Ecdadımızın kutsal emanetlerine sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Bu zaferle ortaya çıkan sonuçtan bugün de birliğimize, dirliğimize, varlığımıza yönelik hain emeller besleyenlerin ibret ve ders alması gereken mesajlar vardır. 26 Ağustos 1922 sabahı Kocatepe’den top sesleri eşliğinde başlayan Büyük Taarruz; işgalcileri vatan topraklarından söküp atmış ve 30 Ağustosta Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle de Türk’ün varlığına kast edenlere acı ve tarihi bir ders verilmiştir. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferinin tarihimiz açısından önemi;Anadoluya girişin anahtarı, duası ve secdesi olan Malazgirt  Zaferi ile Türklerin Anadolu’yu kalıcı bir yurt olarak benimsediklerinin işareti olmasıdır. 30 Ağustos Zaferinin en büyük önemi ise; Türkiye Cumhuriyeti’nin de kuruluşu için nihai tayin edici zafer olarak görülmesiydi. Bundan sonra artık savaş meydanında değil, diplomasi alanında zaferler elde edilecekti. Yani, demem o ki; bu zaferler ülke olarak kutup yıldızımız konumunda... Çünkü her ikisinin ardında da çile, çaba, olağanüstü fedakârlık, daha da önemlisi, dahice tertip edilmiş bir strateji var. Ve tüm bunlara bugün ziyadesiyle ihtiyacımız olduğu ise ap açık ortada... Sözlerimi şu veciz söz ile noktalamak istiyorum. İnanıyorsanız en üstünsünüz. Zafer ise elbette inananlarındır ve zafer yakındır. İşte bizim davamız budur...Ne mutlu bu hak davada canla başla mücadele eden kahramanlara.. Bu duygu ve düşüncelerle; Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı, milletimizin bağımsızlığının yeniden kazanıldığı, Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nin 101'nci yıldönümü ile Türklerin Anadolu’yu giriş kapısının anahtarı olan bir başka kutlu zaferin 952' nci yıldönümünde, bir kez daha Büyük Türk Milletini ve onun bağrından çıkmış olan kahraman ordumuzu kutluyor;öncelikle Anadolunun kapılarını bize açan Sultan Alparslan ve atalarımız ile Anadolu'yu Türklere yeniden kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, bütün gazi ve şehitlerimizi rahmet,  minnet ve dua ile yad ederim .” dedi.  Kaynak Afyon Time