Gözden kaçırmayın
Dayı Lokanta ve konser dışında ne yaptınız ?Başkan Mısırlıoğlu yaptığı konuşmadaşu ifadelere yer verdi; Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 85. Yılında rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz. 57 yıllık yaşamını ülkemiz ve milletimiz için adamış olan, ilim, irfan timsali liderimiz bu gün hala birileri tarafından yıpratılmaya çalışılsa da bu vaziyet gösteriyor ki; Gazi Mustafa Kemal’in gücünü çağlar boyunca alt edemeyecekler, onun izinden giden Türk Gençliğini yok edemeyecekler. Atamızı rahmet, minnet ve özlemle bir kez daha anarak bu hafta açıklamalarımıza başlayalım… Ben her hafta aynı konuya değinmekten bıktım ama hükümet bir şeyleri düzeltmeye yeltenmiyor bile. Ülkemizin ilk ve öncelikli gündemi ne yazık ki ekonomi… Çarşı pazar el yakıyor. Kış kapıda, ısınma giderleri de vatandaşın omzuna ağır bir yük gibi binecek. İnsanlar şimdiden kışı nasıl geçireceklerini düşünüp harcamalarından kısmaya çalışıyorlar. Toplumun yalnızca bir kesimi, alt gelirli diye gruplandırabileceğimiz bir kesim bunu düşünmüyor. Artık ne yazık ki nüfusumuzun büyük bir çoğunluğu ekonomik dar boğazdan geçiyor. Meyve, sebze fiyatları yüzünden vatandaş Pazar tezgahlarına yaklaşamıyor. Enflasyon rekoru kıran gıda fiyatları yüzünden marketlerin önünden geçmeye korkuyoruz. Esnaf satamamaktan, vatandaş alamamaktan yakınıyor. Peki hükümet ne yapıyor? Kendi ülkemiz günlük güneşlikmiş gibi başka ülkelerin sorunlarını öncelikli gündem haline getiriyor. Farkında mısınız bilmem, ülkemizde 7’den 70’e herkes mutsuz. Öğrencilerimiz kaldıkları yurtlarda, okudukları okulda mutsuzlar. Ölmeyi tercih ediyorlar. Geçtiğimiz günlerde intihar vakalarını konuştuk biliyorsunuz. Yine aynı şekilde ölmeyi tercih etmeyip aramızdan ayrılan kardeşlerimiz evlatlarımız var. KYK yurtlarının hali içler acısı. Daha geçenlerde bir kızımız asansör kazasında hayatını kaybetti. Devlete emanet edilen bir yavrumuz ne yazık ki devletin yurdunda, ihmalkarlık nedeniyle aramızdan ayrıldı. Üzeri alel acele kapatılan bu konu aslında çağdaş medeniyetler seviyesine ne kadar uzak olduğumuzun bir kanıtı… KYK yurtlarında çocuklarımız balık istifi gibi yaşamaya mahkum ediliyor. 8 – 10 kişilik odalarda kalmaya mecbur bırakılıyor. Ülkemizde gençler sınava hazırlanırken de üniversite okurken de mezun olurken de iş hayatına atılırken de çok zorlanıyor. Bu ülkede yaşamak evet çok zor ama bu ülkede genç olmak daha da zor… Sonra da vay efendim giden gitsin deyip kapıyı gösteriyoruz gençlerimize. Gençler bu ülkenin teminatıdır. Topraklarımızın, cumhuriyetimizin, vatanımızın, bayrağımızın bekçileri, mirasçılarıdır. Onlar topraklarımızda açan çiçeklerdir. Su vermeye üşendiğimiz, oksijensiz bıraktığımız bu güller elbette soluyor. AKP hükümeti bu vebalin altından nasıl kalkacak acaba? Öğrenci yurdundan çok hapishaneye benzeyen yerlerde nasıl geleceğe atılma planları yapacak bizim gençlerimiz? Gençlerimiz demişken bir konuya daha değinmek istiyorum. Afyon'da basketbol bitti, voleybol bitti, sıra futbola geldi sanırım. U19 futbol takımımız geçen hafta Mersin’deydi. Kalacak yer bulamamışlar Mersin’de bir hemşerimizden yardım istemişler. O da Mersin Milletvekiline söylemiş. Takımımız sahipsiz değil beyler! Elinizi taşın altına koyacaksınız artık. Bizim şehrimizi temsil eden takımımız Mersin’de sokakta kalacak, onlara milletvekili aracılığı ile kalacak yer ayarlanacak biz de bu utançla mı yaşayacağız? Siz bu vaziyeti kendinize yakıştırıyorsanız ne ala… Hes İlaç Afyonspor futbolcularının da 4 aydır maaş alamadıkları iddia ediliyor… Hani herkesin birbirinin kucağına fırlattığı kimsenin giymek istemediği ateşten gömlek olan o takım var ya şimdi futbolcularına da para ödeyemeyecek duruma gelmiş… El birliği ile kendimizi rezil ediyoruz… Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza ve gençlerimize bu ülkede verilen değeri görüyorsunuz… Gitmeye kalktılar mı da vatan haini ilan ediliyorlar. Bakın şimdi size ilimizde çekilmiş bir fotoğraf göstereceğim… Okul servisinin haline bakın. Bu taşıt bizim geleceğimizi taşıyor. Bu taşıt bizim evlerimizin neşesini taşıyor. Bu taşıt anaların kuzusunu taşıyor. Plakası dahi okunmayan, trafikte seyretmesi bile mucize olan bu taşıt, bizim canlarımızı yavrularımızı taşıyor. Bu ülkede hiçbir yetkili bir şeyler ters gitmedikten sonra işini yapmıyor. Bu konuya da el atmaları için her halde birimizin canı yanması gerekiyor… Ekonomik krizin tam ortasında en üst noktasında ayakta kalma mücadelesi veren esnaflara bir darbe de Afyonkarahisar Belediyesi’nden geldi biliyorsunuz. Geçen hata da bahsetmiştim. Ekmek fiyatları ile ilgili düşüncelerimi bir kez daha belirtmek isterim. Esnaflarımız zaten yeterince yük taşıyor. Pek çok zorluğu atlattılar. Hatta atlattılar da diyemeyiz. Omuzladılar ama hala savaşıyorlar. Onlara destek olmak yerine köstek olan belediyeye sesleniyorum; seçim biraz daha yaklaştığında kapılarını çalarsınız o kapılar size açılmaz. Şimdi vatandaşa şirinlik yapıp esnafı zor durumda bırakıyorsunuz yarın da esnafa yaranmaya çalışırsınız ama iş işten geçmiş olur bizden söylemesi… Sizin göreviniz her devrin adamı olmak, nabza göre şerbet vermek değildir. Sizin göreviniz optimal seviyede refah sağlayabilmek, herkese eşit düzeyde yakın olmaktır. Her kesimin menfaati gözetilerek kararlar alınmalıdır. Bizim küçük esnafımız da ekmeği 5 TL’den satabilmelidir. Esnaflarımız ne yazık ki büyük sermayeli zincir marketlerin gölgesinde kaldı. Bir çoğu iş yapamayıp kepenk kapatmak zorunda kaldı. Şimdi ekmek bile satamayacak hale geldiler. No 03’te ekmek üretimi yapılıyordu biliyorsunuz. Yüklü bir yatırım yapılarak buraya ekmek üretim alanıyapıldı. Şimdi fabrika yapılınca burada ekmek üretimi durduruldu. Bizim belediyemiz bu kadar zengin mi? Yatırımı yapıp sonra da bu yatırımı boşa çıkartıyor? Resmen kendi ayağına sıktı, no03’ü ölü yatırım konumuna düşürdü. Esnafa darbe vuruyorlar demişken şu bitmek bilmeyen yöresel ürünler furyasını da dile getirelim… Afyon esnafının ekmeğine kan doğrayan bu uygulama artık kabak tadı vermeye başladı. Üstelik bu konuda duyduklarımız da midemizi bulandırıyor. Esnaflarımız için mücadelesinden ödün vermeyen ESOB Başkanı Cengiz Üstün, Belediye Başkan Yardımcısının bu organizasyon yetkilisi ile birlikte yanına geldiğini ve kendisine ortaklık teklif ettiğini söylemiş. Eğer doğruysa ki Cengiz başkanımızın dürüstlüğünden şüphemiz yok, bu gerçekten alçakça bir davranış, mide bulandıran bir durumdur. Böyle ahlaksız bir teklifle Cengiz başkanın kapısını çalmak demek, temsil ettiği esnafları satmasını beklemek demektir. Yazıklar olsun diyorum başka da bir şey demiyorum… Afyonkarahisar Belediyesi suya yüzde 15 zam yapmış. Dedik ya ha bire vuruyorlar. Yaraları sarmaya çalışan, düşene el uzatan yok. Belediye tesislerinde de satılan ürünlere yüzde 40 zam yapılacağını öğrendik. Alım gücünün düştüğü, ekmek, su, çay fiyatlarının bile tartışıldığı şu dönemde belediye tesislerindeki bu fiyatlandırmaya ne demeli? Belediyeyi diğer işletmelerden ayıran nedir? Sosyal belediyecilik anlayışı ile hareket etmesi gerekenler vatandaşa bir darbe de buradan vuralım demişler herhalde. Afyonkarahisar Belediyesi’nin ikiyüzlülüğü ne yazık ki bunlarla sınırlı kalmıyor. Yaptım dediği birçok projenin alından kalkamayan belediye göz boyamak için siz değerli kardeşlerimizi toplayıp şantiye şantiye gezdiriyor. Kazılan her yer bizim başkanın gözünde bitmiş sayılıyor galiba. Şehre vizyon kazandıran, değer katan hangi proje elle tutulup gözle görülebiliyor şuan? Algı operasyonuna başladılar bakalım seçim öncesi verim alabilecekler mi merak ediyorum… AKP’li belediye başkanlarının her biri ayrı telden çalıyor. Fenomen olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, sosyal medya sevdasından gözü başka bir şey görmeyen Sandıklı Belediye Başkanı saçma sapan paylaşımlarına devam ediyor. Biliyorsunuz şehitlerimiz varken konser verip göbek atmışlardı Sandıklı’da… kendisi dahil hiç kimseye saygısı olmayan o başkan şimdi sosyal medyada şimdiki tabirle ‘takipçi kasıyor’kendisini takip eden 4 aileye termal tatil vereceğini söyleyen başkan bu çekilişin finansmanı konusunda mideleri bulandırdı. Şimdi herkes bu çekilişin finansmanı nereden sağlanacak? Tatil parası belediye kasasından mı ödenecek diye sorular soruyor. Haklılar bunu sormakta sorgulamakta tabi ki… Ancak ben şahsen bu davranışı komple sorguluyorum… Bir belediye başkanının işi gücü bırakıp sosyal medya fenomenliğine soyunması beni hayrete düşürüyor. Dedim ya kendisi dahil kimseye saygısı yok. Temsil ettiği kitleye de oturduğu makama da saygısı yok. İcraatları ile gündeme gelmesi gerekenler böylesine saçmalıklarla gündeme gelip ne yazık ki ilimizin adını ulusal basında böyle saçma haberlerle geçiriyor. İnsanlar bu ülkede ekmek fiyatını tartışırken enflasyonla savaşırken başkanın sosyal medya sevdası hayrete düşürüyor. İnsanların zayıf yönleri ile dalga mı geçiyor, yoksa gerçekten başkanlıktan sıkıldı da fenomen mi olmak istiyor anlayabilmiş değilim doğrusu… Kaynak İyi Parti Hasan Öğünç
Yorumlar
Yorum Yap