Gözden kaçırmayın
Ulusal su kurulu üçüncü toplantısını yaptıÇalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretli çalışanı enflasyona ezdirmeyeceğiz diyerek açıkladığı rakam, maalesef yine yüz güldürmedi. Açıklanan rakam bir tarafa daha cebe girmeden Fırsatçı namussuzlar, asgari ücretlinin cebine elini sokup bu zammı geri aldı.
Neden? Asgari ücretin açıklanmasının hemen ardından fiyat etiketlerinde oynamalar yapmaya başladılar. Yahu Allah’tan korkun be. haksız yere una, şekere, çaya, temel gıdaya zam yapmak neyin nesi Allah aşkına mazot iki katına mı çıktı? Yo mazot fiyatı aynı, maliyet fiyatında da değişiklik yok. O zaman bu zam neden? Allahsızlar çekin vatandaşın, asgari ücretlinin ve emeklinin cebinden elinizi artık. Bu yaptığınız resmen hırsızlıktır. Daha bir gün önce bir haber kanalında, BİM zincir marketlerine ait, bir markette yine etiket değiştirilirken suçüstü yakalandılar.
Vallahi ayıp billahi ayıp vatandaşın sırtından dev oldunuz, hala gözünüz vatandaşın üç kuruş cebine giren parada. Allah gözünüzü doyursun, başka bir şey demiyorum. Bu arada yeni yıl yaklaşıyor şurada sayılı günler kaldı. Yani 2025 yılına adım atacağız, her yeni yıl bırakın asgari ücrete yapılan yüzde 30 luk zammı, beraberinde zamlı fiyatları da getiriyor. A dan Z ye, iğneden ipliğe her şeye zam yapıyor fırsatçılar. Fırsatçılar bunun la da kalmıyor.
Mart ayında Ramazan ayının başlangıcı, fırsatçıların yaptıkları zamlar yetmiyormuş gibi, bir zam da Ramazan ayında yapıyorlar. Alın size zama zam hesabı. Yani sizin anlayacağınız bu fırsatçı çakallar, bir türlü vatandaşın, dar gelirlinin cebinden elini çıkarmadı. Hala da bu şerefsizliklerine devam ediyorlar. Mesele asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeme, ya da onların refah payını yükseltme adına verilen zam değil, asıl mesele bu zam fırsatçılığı ve çakallığının önüne nasıl geçeriz? Asıl mesele bu.
Evet, siz devlet olarak ve işveren olarak asgari ücretlinin refah payını artırırken, aynı oranda ve hatta daha fazla bir oranda senin yaptığın zam daha vatandaşın cebine girmeden misli ile geri çıkıyor. İşte aslında bunun önüne geçmek lazım. İnanın kesilen cezalar deve de kıl hangi zincir markette, hangi esnafta haksız yere zam ya da fahiş fiyat artırımı varsa, Devlet olarak direk mallarına el koyup kapatacaksın o marketin şubesini ya da o bakkalı, esnafı adı her ne ise.
Yoksa maalesef bu çözümsüzlük bu ahlaksızlık bu şekilde devam eder gider. Hayatımız zam olmuş, Devlet çalışana zam veriyor, fırsatçılar geri alıyor, Devlet asgari ücreti yükseltiyor, çakallar geri alıyor. Vatandaş diyor ki “Allah aşkına ne bizim maaşımız artsın, ne de temel gıda fiyatları. Böyle olacak sa zam yapmasın maaşlarımıza devletimiz “ diyor. Dünyanın en pahalı ülkeleri arasına girmeyi başardık maalesef hayat pahalılığı ile, Diğer Avrupa ülkelerinde Kişi başına düşen, son 10 senede kişi başına düşen milli gelir sıralamasında Türkiye geriledi.
Kişi başına milli gelir 10 sene önce dünya ortalamasından 1500 dolar fazla iken 500 dolar geriye düştü. Dünyanın en büyük ekonomi sıralamasında da Türkiye irtifa kaybetti. Türkiye 2013 yılında kişi başına düşen gelirde Dünya da 66. Sırada iken, şu an neredeyse 80. Sıraya geriledi. Hiç ipe sapa gelmez ülkeler bile bizden şu an çok daha iyi.
İşte bizim içimizdeki bazı İrlandalılar maalesef ülkeyi bu duruma getirdi. Kimse hayatından, yaşamından memnun değil. Emeklilerden bahsetmek istemiyorum bile 12500 lira maaş yani 350 dolara tekabül ediyor. Gel de geçin. Ben emekli değilim her hangi bir çıkarım da yok. Öte yandan bir gün ile EYT yi kaçıranlar şuan 17 yıl beklemek zorundalar, Bu adalet değil. En azından çıkarılması beklenen, Kademeli emeklilik yasası ile bu adaletsizliğe bir son verilebilir. Sevgi ile kalın…..
Yorumlar
Yorum Yap